Izmir Kordonboyunda 330 metrekarelik bir dairede yasayan 60 yasinda bir erkegim. Karim menopoza girdikten sonra uzaklasti benden konken partileri falan derken tabi aramizda bir uçurum var seks hayatimiz hiç yok yani. Oysa ben yasima ragmen cinsel arzulari olan biriyim. Bir kaç geneleve gittim orda yaptim ama oradaki kadinlar beni cezbetmedi. Yani bir türlü istedigim gibi seks yapacak birini bulamadim.Bir sabah kalkip mutfaga giderken eve temizlikçi geldigini gördüm. Arkadan bakip mutfaga girdim. Mutfakta oturup kahvalti ederken temizlikçi kadin içeri girdi. Girmesiyle de sikimin alev alev yandigini hissettim.Temizlikçi, kadin degil genç bir kizdi. Öyle güzel öyle güzeldi ki, bembeyaz teni, kiraz dudaklari, elma yanaklari vardi ve kalçalari gelismisti. Memeleri giydigi beyaz tisortun altindan firlayacak gibi duruyordu. Bana “iyi sabahlar beyefendi” dedi. “Iyi sabahlar hanim kizim” diyerek cevap verdim. Sikim tas gibi olmustu. “Hanim nerede?” diye sordum, “arkadaslarina gitti” dedi evde yalnizdik.Aklimdan kötü seyler geçmeye baslamisti. Kendimi zor tuttum ve banyoya gittim. Dusun altinda kendime gelmeye çalisiyordum kalkan sikimi çimdikleyerek indirmeye çalistim. Disari çiktigimda onu domalmis hali silerken gördüm. Kalçalari oldugu gibi meydandaydi. Basma entarinin yumusak kumasi götünün arasina girmisti. Dizleriyle kumasi da gerince her sey ortaya çikmisti. Sikim kalkmisti gene. Benim yanimda durdugumu hissedince basini yukari kaldirdi ve bana bakti . Ne istedigimi anlamisti sanki. Ayaga kalkti ve “Haniminiz temizlik için bes milyon veriyor, sizin için on bes milyon olur” deyince elinden tuttugum gibi yatak odasina götürdüm ve eline on bes milyonu tutusturdum. Oksamaya basladim. Her yerini oksuyordum. Kalçalari genisti ve bir tek külotu vardi. Memelerine adeta yumuldum meme baslari pembe idi. Dilimi degdirir degdirmez sertlesmisti. Daha fazla beklemeden külotunu çikararak amini görmek istedim. Ben bacaklarina geçtim onlari yalarken oda eliyle amini oksamaya baslamisti. Yarragim sertlesmis ve iyice uzamisti. Hizmetçi yaragimi görünce “yasina göre oldukça sert ve uzun” dedi. Sanki orospu gibi konusuyordu. Eliyle tuttu ve oksamaya basladi agzina aldi emiyordu sanki koparircasina harika bir duyguydu. Minicik agzinda yaragim kayboluyordu sanki. Bende onun bacaklari açtim bizirina dilimi sürer sürmez kalçalari kasildi elleriyle basimi tuttu ve amcigina bastirdi. Çok hosuna gitmisti. Daha sonra önümde domalarak onu bu pozisyonda sikmemi istedi. Daha fazla dayanacak gücüm kalmamisti zaten arkasinda yerimi aldim ve yasli yaragimi bir kaç kez sivazlayarak kalçalarinin arasina bastirdim. Bir kaç saniye bekleyerek yaragimin bu sicakligi hissetmesini sagladim. Sonra yavas yavas yaragimi tatli genç diri amciga sokup çikartmaya basladim. Nemli delik yaragimi yalayip yutuyordu. O da elini bacak arasindan uzatarak tasaklarimi buldu ve taneleri parmaklarinin arasinda çekistirerek oynuyordu çok zevkliydi çok… Dayanacak gücüm kalmamisti ve sarsilarak içine fiskirtmaya basladim harika bir duyguydu benim için harika.

Biz Gönül ile aynı iş yerinde çalışıyoruz. İşe başladığımdan beri bana karşı ayrı bir ilgisi olduğunu farketmiştim. Birbirimizi istiyorduk fakat açılamıyorduk. Bir gün ben iş yerinden çıkışta evimin anahtarlarını çekmecemde unutmuşum. Eve geldiğimde anahtarımı unuttuğumu fakettim. Belki birileri mesai yapıyordur diye iş yerine tel açtım. Telefona çıkan gece bekçisiydi. Bana Gönül Hanım`ın çalıştığını söyledi bende bağlamasını istedim. Gönül`e söyledim; anahtarım çekmecemde sen sizin eve getirirsen ben sizden akşam uğrar alırım dedim. O da “tamam” dedi. Saat 21:00 gibi Gönül`ün evine gittim. O da benden az önce eve gelmiş. Duş alacakmış. Ben anahtarımı alıyım gidiyim sen rahatsız olma dedim aileside şehir dışındaydı. “Yok! Bekle konuşuruz.” dedi bende tamam dedim. O banyoda duş alırken bende onun odasında oturuyordum. Birden aklıma onun iç çamaşırlarıyla fantazilerimi bütünleştirmek geldi. Yatağının yanındaki çekmeceden onun iç çamaşırlarını alarak yatağının üzerine serdim. O sırada Gönül içeri girdi. Çok erken çıkmıştı. Üzerinde sadece bornozu vardı. Beni o şekilde görünce çok şaşırdı. Bende kıpkırmızı olmuştum. Bana bağırmaya başladı. Bana bağırırken bornozu açıldı ve o mutheşem vücudu gözlerimin önündeydi. Bakmadan yapamıyordum. Yanıan gelerek onu öpmek istediğimi söyledim ve dudaklarına hakim oldum. Çok istekliydi. Dudaklarımı koparırcasına kemiriyordu. Üzerindeki bornozu tamamen indirerek onun dimdik olmuş göğüslerini yalamaya baaşladım. Oda benim üzerimdeki gömleği çıkardı. Ben aşağılara doğru iniyordum. İnlemeleri daha da yükseliyordu. Ve aşk üçgenine ulaştım. Delicesine yalıyordum. Dilimi mümkün olduğunca içeri sokmaya çalışıyordum. Beni kendine doğru çekmeye başladı ve pantolonumu çıkardı. Şimdi ikimizde çıplaktık. Beni ters çevirdi ve birbirimizi yalamaya başladık. Küçük küçük ısırıklar atarak beni deli ediyordu. Daha fazla dayanamayıp bacaklarını açtım ve aşk üçgenine girmek için erkekliğimi sürtmeye başladım.Bana bakire olmadığını söyledi. Şimdi daha rahattım ama buna rağmen kaybedecek zamanım yoktu. İçine daldım ve hızlamaya başladım. Sesi sanki evi yıkacak boyutlardaydı ama beni kendine çekmekten geri kalmıyordu. Daha sonra içine iki defa daha boşaldım ama doymak bilmiyordu. Sürekli ağzına alıyor ve daha sonra üstüne çıkıyordu. Birer sigara içtik. Ailesi de evde olmadığından sabaha kadar seviştik. İkimizde bitmiş bir haldeydik. sabah birlikte duş aldıktan sonra iş yerine gittik. Daha sonra Gönül isten ayrıldı. Ama hala görüşüyoruz. Her geçen gün daha doyumsuz oluyor…

Çaliskan, becerikli ve son derece güzel bir sekreterim var. O çalisirken, oteden kendisini seyretmeye doyamiyorum. Adi Canan olan ve vücudundan disilik fiskiran 30 yaslarindaki bu kadin , kendisine özel ilgi duydugumun farkinda. Zaman zaman bana açik veriyor ama, ilk hareketi de yine benden bekliyor.Aslinda o kadar cesaretsiz bir Genel Müdür degilim. Ama bu kiza karsi nedense çok çekingen davraniyorum. Sonunda dayanamadim ve ataga geçmeye karar verdim. Bir evraki imzalatmak için yanima geldiginde: “Canan Hanim… Yarina yetistirilmesi gereken o kadar çok is var ki, ne yapacagimi bilemiyorum” dedim.O da “Elimden geldigi kadar hizli is çikartmaya çalisiyorum efendim” diye cevap verdi. Ben ise “Görüyorum yavrum.. ” diye cevapladim. Bu yavrum sözcügünü o kadar atesli bir sekilde söylemistimki , yüzü kizardi ve gülümsemekten kendini alamadi. Ben sözlerimi sürdürdüm. “Verdigim bütün isleri zamaninda bitiriyorsun. Ben de tembellik etmiyorum ama zaman sigamiyoruz. Acaba…”Sözümü yarim birakarak yüzüne baktim. Gözlerini merakla gözlerime dikmis bekliyordu. Dirsegini masama yaslamisti. Uzun uzun bakistik. Bu bakisma ikimizi de titretmisti. güzel sekreterimin burun delikleri heyecanla açilip kapaniyordu. Benimse erkeklik organim iyice sertlesmisti. Teklifte bulunmamin tam zamaniydi. “Acaba mesaiden sonra çalismalarimizi evimde sürdüremez miyiz?” diye sordum. O da yüzüme tatli bir gülümsemeyle “Neden olmasin…” diye mirildandi.”Öyleyse is çikisi giyinip beni bekleyin” dedim. O gün söförümü azat ettim. Arabayi kendim kullanacaktim. Is çikisi Canan hanimla otomobilime bindik, lüks bir lokantanin önünde durduk. Sekreterim hiç sesini çikartmiyordu. Açiklama yapmak geregini duydum.Bekar adamin evinde her zaman yeterince yiyecek bulunmaz. Önce su yemek isini aradan çikaralim” dedim.O da “Tamam” deyince lokantaya girdik. Lokantada yemeklerimizi yedik. Arada ikiser kadehte kaliteli kirmizi sarap içtik. Sekreterimin gözleri bir hos olmus, kafasi hafiften dumanlanmisti. Bu andan itibaren yapacagim hiç bir teklife hayir diyebilecek durumda olmadigini anlamistim.Yeniden otomobile bindik ve bir diskoya gittik. Burada da hem içmeye devap ettik, hem de bol bol dans ettik.Dans sirasinda sekreterim kendisinden öylesine geçmisti ki, hareketli parçalardan sonra iyice yorulmus, vücudunu kollarima birakmis, basini omuzlarima yaslamisti.Artik eve gitme zamaniydi. Arabayi çok dikkatli kullanarak ve kazasiz belasiz gelebildik. Sicak bir yaz gecesiydi. Canan hanim dansin ve sarhoslugun etkisiyle buram buram terliyordu. Serinleyebilmek amaciyla bluzunu çikartti. Bir tek sütyeni kalmisti. Ben de fanilam dahil yer seyimi çikarttim. Bir tek pantolonla kalmistim. “Çalismaya baslayalimmi?” diye kinayeli kinayeli sordum. Yine tatli tatli gülümseyerek “Hi Hi…” dedi. O zaman yanina yaklasip, sütyenini de çikarttim. Kalbi kuslarin kanat çirpisi gibi hizli hizli atiyordu. Onu kollarimin arasina alarak sardim. Dudaklarimiz kenetlendi. Canan hanim kitliktan çikmis gibi kemiriyordu dudaklarimi. Öpüsürken pantolonumu ve külotumu çikarttim. O da külotunu ayagindan siyirdi. Simdi ikimiz de çirilçiplak ve vücutlarimiz alev alev yaniyordu. Yaragimi ellerine aldi. “Oooo!” dedi “Çok kalin ve uzun… Böyle iri bir yarragi simdiye kadar ne gördüm, ne de tattim” dedi.Cevap vermedim. Ben saçlarini oksarken sekreterim sikimin kafasina küçük öpücükler konduruyordu. Sonra sil darbeleri vurmaya basladigi sikini agzinin içine gömmeye basladi. Çok mutluydum. Kesik kesik hiçkiriyor, “Devam et yavrum, devam et…” diye mirildaniyordum. “Sen de beni em lütfen…” diye inledi.Hemen üzerinde 69 vaziyeti aldim ve küçük, az killi, sicacik amini yalamaya basladim. “Dilini göm içime , lütfen…” diye inledi. Dilimi aminin içine sokup çikartmaya basladim. “Amimi yala… Amimi yala sik beni dilinle sik beni, simdi sik beni, onu istiyorum artik” deyince sekreterimi halifleksin yumusak tüyleri üzerine yatirdim ve bacaklarini omuzlarima aldim. Önce hafifçe bastirarak yaragimi yarisina kadar amina soktum.”Sertçe bastir, hepsini göm. Sonuna kadar sok!” diye inledi. Bütün agirligimla üzerine çullandim. “Ooooh!” diye inliyordu.Simdi bastirip duruyordum. O da hareketsiz kalmiyor ve altimda kivraniyordu.”Gelmek üzereyim…Geliyorum… Geldiim! Annecigim, annecigim, ne güzel!: diye uzun bir çiglik atti. Bunun üzerine menilerimi deliginin içine aktardim.”Ahhh! ne kadar sicak! Ne hos!” diye inledi. Az sonra kareketsiz kalmisti. Altimdan kalkti, kadinligini peçete ile silip yeniden bacaklarimin arasina daldi. Benimkini yine agzina alip emmeye basladi. Bir kere daha sertlesmisti. Bu defa üzerime o çikti. Eliyle tuttugu organimi kendi deligine sokup ziplamaya basladi. Oturup kalktikça inliyor, zevk çigliklari atiyordu. O gece sabaha kadar fazla mesai yaptik ve sevismekten bikmadik.O günden sonra sevgili sekreterimle her hafta sonunda, kendi evimde bulusarak fazla mesai yapmaya devam ediyoruz.

Merhaba… Bu sayfayla yeni tanıştım ve hemen sizlerle halen devam eden bir ilişkimi paylaşmak istedim.Benim hikayemden herkes kendine bir pay çıkartabilir sanırım. 26 yaşında evli bir erkeğim. Yaklasik 6 ay önce internette bir chat odasında İzmir`li bir bayanla tanıştım. Başlangıçta masum bir arkadaşlık yaşıyorduk ama benim ve onun artik farklı şeyler hissetigi yazışmalardan belli oluyordu. Artık telefonda da görüşmeye başladık. İzmir`li evli ve bir çocuk sahibiydi. Günlerce telefon ve sohbet odasında devam eden cinsel arzu ve istek ikimizide tatmin etmiyordu artık.Nefeslerimizi hissetmeyi, tenlerimizin yanmasını istiyorduk. Ve bizim icin ortak bir yer olan (uzaklık bakımından) AYDIN`da buluşmaya karar verdik. İlk karşılaştığımızda ikimizde birbirimizden çok etkilenmiştik. Hemen arabaya binip kararlaştırdığımız gibi kendimizi bir otele zor bela attık. Her ner kadar daha önce telefonda ve chat odasında cinsel arzularımızı paylaşsakta odada ikimizde çekingendik ve belkide bu bizi daha da çıldırtıyordu.Günlerdir arzuladığım, hayal ettiğim içinde dans etmek istediğim kadın artık yanımdaydı. Aceleci davranmam gerekirdi ama içimden bir ses bu anı doya doya yaşamamı söylüyordu ve içimdeki sesi dinledim. Çok yavaş hareketlerle arkasından beline doğru sarıldım. Ensesinde sıcak, ateşli nefes alıyor ufak öpücüklerle kalbimizin hızlanmasını sağlıyordum. Ellerimi göğüslerinin üstünde yavaşca gezdirmeye başladım.Oldukca diri ve güzeldiler. Organım sertleşmişti. O`nunda organında genişleme ve ıslaklık olduğunu anlamam uzun sürmedi. Yavaşca üzerindekileri çıkarırken asağı doğru eğildim ve işte artık karşımdaydı. Günlerdir özlemini yaşadığım kutu karşımdaydı. Bana çok yakındı… Organını emmeye, yalamaya başladım. O ise artık iniltilerini cığlıklara dönüştürmüştü bile. Dakikilarca yaladım artık içinde olmamı haykırıyordu. Yatağa uzattım özenle traşlanmıs kutusunu daha iyi görebilmek için belinin altına iki yastık koydum ve bir güneş gibi parlıyordu. Bu pozisyon çok davetkardı içine girmek için sabırsızlanıyorduk. Ve beklenen an gelmisti… Kendimi ileri dogru ittim. Artık içindeydim ve dünyada ikimizden başka kimse nefes almıyordu. Özgürce çıglıklar atıyor, inliyorduk. Aynadan kendimizi seyrettiğimizin farkına vardık birden ve bu bizi daha da etkilemişti. İyice hızlanmıştık ve aynı anda ikimizde doruklara varmıştık. Bu ilk bulusmamızdan ikimizde cok büyük keyif almıştık. Bir daha ki buluşmada daha renkli şeyler olacağını ayrılırken kulaklarımıza fısıldadık. Ben ona bir viblatörle birlikte geleceğimi O`da bana bir sürprizinin olduğunu söyledi. Kavusmak ve birleşmek üzere dedik ve ayrıldık.Gönderen: Paylaşmak

Üzerimde incecik bir tül kalmisti. Onu deliler gibi arzuluyordum. Hayvani duygulardi bunlar. Sasiyordum bu halime. Ancak duygularima gem vuramiyordum. Kendimi bir köpek gibi hissediyordum. Neredeyse sokak ortasinda herkesin beni…Hicbir sey dusunecek durumda degildim. Ne kocami, ne cocugumu, ne cehennem azabini… Tanri affetsin! ne yapayim, sanki icimde bir volkan homurdaniyor; sanki oramda pesi pesine mayinlar infilak ediyordu. Elim hep oramdaydi. Parmaklarimla kendimi seviyor, tatmin ariyordum. Heyhat! Onun istegi baska. O gercek bir tatmin araci istiyordu.Zaman zaman gögüslerimi oksuyor, bas ve isaret parmaklarimla ayni anda iki deligime birden masaj yapiyordum; ama nafile. Bütün bunlar hararetimi yukseltiyor, beni daha isterik bir hale getiriyordu. Nihayet belirgin bir haz hissettim. Bir müddet sonra atesimin hari gitti. Bosalmistim. Cok sukur dedim, kendi kendime. Neredeyse büyük bir yanlislik yapacaktim. Bugun, konsunun oglu Ulvi`yi eve almistim. Annesi Süheyla Hanim`a, kocam olmadigi zamanlar korktugumu soylemis ve “sizin oglan bizde kalsin, salonda yativersin” demistim.Iste uzun zamandir planladigim, bekledigim, gözledigim an gelmis; ama ben yine cesaret edememistim. Ulvi salonda yatiyordu. Minik bebegim ise kendi odasinda misil misil uyuyordu. Ben yatak odasinda yalnizdim. En seksi kiyafetlerimi sirayla giyinmis ve aynada kendimi seyretmistim. En son her seyi cikarip sade bir tulle kalmistim. Niyetim bu tülle, bir meltem gibi salona süzülmek ve Ulvi`nun taze kollarina kendimi birakmakti.Ondan ters bir hareket beklemiyordum. Acikca degilse bile, imalarla ona zaman zaman bir seyler hissettiriyordum. Ama cesaret edemedim iste. Ne bileyim, yetisme tarzi, ya da baska bir sey.Ulvi bizde iki gece daha kaldi. Ancak sadece fantazi kurabildim. Son aksam biraz davetkar giyinmistim; ama ilk iki gece bir sey cikmayinca cocuk da ummadi sanirim. Ya da ilk hareketi benden bekledi.Dusunuyorum, acaba yatak odama gelse, saclarimi oksasa, ben uyuyormus gibi numara yapsam, sonra beni öpse, gögüslerimi avuclasa… ne yapardim? Sanirim gözlerimi kapar, vazifemi yapardim.Sabahleyin erkenden kaltim. Kendime bir fincan sutlu kahve yaptim. Neseli oldugum zamanlarda genellikle boyle yaparim. Bu arada biraz radyo karistirdim. Kücügü hazirladim ve krese biraktim. Dokuz`a bes kala is yerindeydim. 9.30`da Müdür Bey cagirdi. Önümüzdeki hafta yapilacak toplanti icin bir prezantasyon hazirlamami istedi. Ardindan, bu konuyla sahsen ilgilenmemi tembihledi. Bu arada elbisemin bana yakismis oldugundan filan söz etti. Bir an gözleriyle beni soydugunu hissettim. Bakislari sanki icime nufuz etmisti.Yarim saat sonra telefon ederek, kendisinin simdi disari cikacagini, prezantasyon üzerinde konusmak icin aksam yemeginde kendisiyle birlikte olup olamayacagimi sordu. Hic tereddütsüz peki dedim. Kocami arayarak, gec kalacagimi, cocukla ilgilenmesini soyledim. Herhangi bir tepki vermedi. Müdürüm ilk hanimindan bosandiktan sonra evlenmemisti; ama en azindan is yerinden biriyle iliskisi yoktu.Bugunlerde kendimi bir kedi gibi hissediyordum. Bir sahibim olsun, dizlerine, orasina burasina suruneyim istiyordum. Aslinda kocamla iliskilerimde herhangi bir sorun yoktu. Ama belki de bütün sorun buydu. Sorunlarimizla yuzlesmiyor, onlari erteliyor, onlardan kaciyorduk.O aksam romantik bir yere gitmistik. Yemek yedik, dans ettik. beni evine davet etti. Cevap vermedim. Evinin önünde arabasini durdurdu. Birlikte disari ciktik. “Gec oldu, ben gitsem” dediysem de, “önemli degil, istersen yarin tatil yap” dedi. “Bir saatten fazla kalamam” dedim. Ne icersin, dedi. Neskafe dedim. Sütlü olsa daha iyi olur. Birkac dakika icinde neskafelerle geldi. Hemen yanima oturdu. Seni, dedi uzun zamadir izliyorum. Caliskan, basarili, ozverili bir insansin. Sende sanki kendimden bir seyler buluyorum. Ayrica fizik olarak da cekicisin. Bu arada bana iyice sokulmus, sag elini sirtima dolayarak sag omuzumu kavramis, sol eliyle de sol dizimi tutmustu. Beni adeta kucakliyordu. Neskafeye uzanmak bahanesiyle tazyikinden biraz olsun kurtuldugumu düsünmüstüm; ama bu kez dizimi, etegimin altindan oksamaya baslamis, böylelikle, etegimi de biraz yukari kaldirmisti. Ben ise ne ona mani oluyor, ne de karsilik veriyordum. Gözlerini kapatsana dedi. Dedigini yaptim. Dudaklarini dudaklarimi yapistirdi. Delicesine öpüstük. Daha ileri gitmesine izin vermedim. Eve döndügümde kocamla muhtesem bir sevisme yasadik. Ama benim fantezimde o vardi. Sanki ben bir sokak kedisiydim ve bana sefkatle yaklasan o adam bir sekilde beni kendine baglamisti. Ya da aramizda duygusal bir bag kurmaya muvaffak olmustu.Onun dizlerine surunmek, beni oksadikca miril miril kivranmak istiyordum.

Merhaba! Günlerden bir pazar günüydü. O gün yine diğer günler gibi sıkıcı geçecek diyordum kendi kendime. Yolda işe giderken “acaba biraz dolaşsam mı?” diyordum. Çünkü çalıştığım mağaza saat onbirde açılıyordu ve saat dokuz buçukta ben Taksim`deydim. Bir an baktım ki patranomun yeğeni Fatih, mağazayı erken açmıştı ve bende içeri girdim. İçeride bir tane bayan müşteri vardı. Sarışın bir yetmiş boylarındaydı. Kendine etek ve body bakıyordu. Derken her zaman ki müşterilerden biri zannettim. İlgimi fazla çekmedi. Ama mağazanın içinde dolaşırken bir ara göz göze geldik ve bu benim çok hoşuma gitti. Ve yanlarına yaklaşarak Fatih`e “Bana bırak! Ben hanımefendiyle ilgilenirim” dedim. Oda hemen oradan uzaklaştı. Derken biz yavaş yavaş muhabbet etmeye başladık. Ve bir yandan da ona etek gösteriyordum. Daha sonra bana adımı sordu bende “Erkan” dedim oda bana “Merve” dedi. Ben de ne iş yaptığını sordum. Bana, Taksim`de bir otelde çalıştığını söyledi ve ona bir etek bir de body verdim denemesi için. O da hemen yanımdaki kabine girip denemeye başladı. Aynı zamanda kabinin perdesini kapatmadı. ” Manzara dudak uçuklatacak tarzdaydı! “Üzerindeki gömleği çıkartınca içinde sütyen olmadığını gördüm ve ona doğru şöyle bir göz gezdirip iri ve dimdik göğüslerine bakarak bu kızı kaçırırsan kendime yazık edeceğimi söyledim ve derken eteğini indirdi ve o pürüzsüz şeftalisi ortaya çıktı. Bana şöyle bir baktı “Acaba bakıyor mu?” diye. Baktığımı farkettiğinde hemen şeftalisinin üzerinde ellerini bir kaç kez dolaştırdı. Giydikleriyle aynada kendine bakıyordu. Bir kaç kere bunu tekrarladı ve daha sonra bana tuvaletin nerede olduğunu sordu. Bende hemen gösterdim. Aşağı tuvalete inerken ona verdiğim mini etekle aşağı indi. Tuvaletten çıktı ve merdivenlerden yukarı çıkarken öyle bir manzara vardı ki dudak uçuklatacak tarzdan. Baçak arasındaki şeftali o kadar güzel duruyordu ki yeterince tahrik olmuştum ve merdivelerin sonuna gelirken bana nasıl beğendin mi dedi bende bayıldım dedim. Yukarı çıktık. Bir body, birde etek almıştı. Yanında ise bir ehliyeti birde beş milyon parası vardı. Bana doğru üzerindekileri çıkartırken ne kadar olduğunu sordu. Bende on milyon dedim. Halbuki iki milyondu ve bana o kadar parasının olmadığını söyledi. Benden indirim yapmamı istedi. Olmaz dedim. Buna bir çare bulmamı gerekirse ehliyetimi bırakacağını söyledi. Ona da olmaz dedim. Ama bana bir kere verirse ona ikisini vereceğimi söyledim. Oda bana çok ucuza gidiyoruz dedi. Yani kısacası “Tamam” dedi. Derken aşağıya indik. Bayanlar tuvaletinin orada benim dudaklarıma yapıştı. Daha sonra bana bu olmasaydı zaten bunu yapacağımızı söyledi. Dudaklarını öperken yavaş yavaş gömleğinin düğmelerini açtı. Bunun üzerine onun göğüslerini yalamaya başladım. Oda benim aletimi şortumun içinde okşuyordu. Alanın dar olmasına rağmen bir hayli iyi gidiyordu bende onun iri göğüslerini yalarken yavaş yavaş şortumu indirdi ve aletimi ağzına aldı.Birden yüklendi ve ” Devam et! ” demeye başladı!Yavaş yavaş yalıyordu bense çıldırmak üzereydim. Belkide bir ayı aşkın süredir biriyle beraber olmamam ve de hiç ufaklığa ilgi göstermemem benim hemen boşalmama neden oldu. Daha sonra klozetin üstüne oturup baçaklarını açtı ve o muhteşem görünümdeki şeftalisini yalamaya başladım. O bal kutusunun üstünde dilimi gezdirirken o kadar büyük bir haz alıyordu ki anlatmaya kelimeler yetmez. Domaldı ve benim onu arakadan yapmamı istedi bende hemen arkasına geçip başladım aletimin kafasını yavaş yavaş sokmaya. Birden yükledin ve bana hadi devem et devam et diyordu. Bir yandan da inliyondu. Ben gidip gelirken o muhteşem gögüslerini okşuyordum. Nihayet boşaltım derinliklerine… Ben bir hayli yorulmuştum ama o daha doymamıştı. Hemen benim dudaklarıma yapıştı ve yalamaya başladı. Sıra şimdide en büyük ve en güzel yerde dedi. Hemen başaşağı eğilip benim aletimi yalamaya başladı. Derken ağzına aldı. Yavaş yavaş kalkmaya başlıyordu. Kaldırdı ve beni klozetin üstüne otutturdu. Oda benim üstüme oturdu. Hemen kendi kendine oturup kalkmaya başladı. Bu da benim bir hayli hoşuma gitti. O, aşağı yukarı giderken bir yandanda dudaklarımı öpüyordu. Yavaş yavaş ikimizde orgazmın doruklarına çıktık. Niyahet ikimizde beraber boşaldık. Kısa bir süre içinde de toparlandık. Yukarı çıktığımızda herkez mağazaya gelmişti. Kapının yanında onu geçirirken herşey için çok teşekkür etti. Bana bir öpücük verdi ve görüşürüz dedi bir daha da gürüşemedik… Benimle yazışacak arkadaşlar varsa yada değişiklik istiyenler varsa yazışabiliriz…Gönderen: Erkan

Bodrumda yasayan eski bir arkadasim bana telefon açarak, moskovadan bir misafirinin gelecegini ve bu misafirin rus esinin arkadasi oldugunu belirterek benden onu havaalaninda karsilayip daha sonra bodrum otobüsüne bindirmemi rica etti.Tabiki bu eski arkadasin ricasini kiramazdim. Uçagin gelis saati olan saat:14.00 de Atatürk havalimani c terminaline giderek beklemeye basladim.gelecek olan misafirin yalnizca isminin tanya oldugunu,siyah bir elbise giyecegini,ve saçlarini topuz yapacagini biliyordum.uçak 1 saat rötarli olarakda olsa alana inmisti ve gözüm yolcu çikis bölümündeydi.Tarife uyan 20 yaslarinda yesil gözlü bir afet gördüm o`da sanki birisi kendini karsilayacakmis gibi etrafina bakinmaya basladi yarim yamalak ruscamla adinin tanya olup olmadigini sordum ve rusca bana evet dedi.Hosgeldiniz diyerek afeti arabama attim ve aksaray`a büroma dogru yola koyuldum agzimin sulari akiyordu o ne güzellik incecik bir bel daracik kalçalar,füze misali gögüsler ve monica- lewinski dudaklar,içimden tanyaninda puro içmeyi sevip sevmedigini düsünmeye basladim. Yol boyunca arabamda rusca müzik kaseti dinleyerek ve birbirimize gülümseyerek büroma geldik.büroya girdigimizde yari rusca yari türkçe aç olup olmadigini sordum aç degilmis peki içecek birsey istermisin dedim verdigi cevap beni sok etti varsa votka pajalusta(lütfen)dedi büromda içemiyecegimizi isterse yan taraftaki evimde(garsoniyer)içebilecegimizi ve bir sise simirnof votkam oldugunu söyledim teklifimi kabul etti ilk kadehleri esit sekilde devirdikten sonra daha sonralilerde ona sek votka kendimede votkaliymis gibi kola doldurarak sisenin dibini bulduk kendisiyle bodrumun çok güzel oldugunu ve rusyanin ne kadar soguk oldugunu konusarak birbirimize bayagi kaynastik sonuna kadar açtigim klimanin ve votkaninda etkisiyle tanya üstten iki dügmesini araladi ve gördügüm siyah sütyen karsisinda bile benim büyüklük bulundugu yeri yirtma çalismalarina baslamisti.tanya ile konusacak fazla birseyler bulamiyorduk gözünü videoya ve televizyona dikerek birseyler seyretmek istedigini tarzancada olsa anlamistim fakat bendeki kasetlerin hepsi pornoydu kendisine anlattim gülmeye basladi ve dudaklarima tek bir buse kondurdu bu arada kafasi bayagi iyiydi bu buse karsisinda artik dayanamazdim videoya bir kaset atarak yanina oturdum;daha kaset baslamadan biz birbirimizi öpmeye baslamistik olamazdi böyle birsey dilini agzimin içinde gezdiriyor ve onu bana emdiriyordu.Sütyenini çikarttigimda nerdeyse bosaliyordum fakat bu islerde bayagi ihtisas sahibi oldugum için kendimi tutmayi becerdim kucagima alarak tanyayi yataga tasidim ve o beni soyarken bende onu soyuyordum bacaklarinin arasinda kalp seklindeki killarini hafifçe ayirarak oksamaya basladim oysa elimi sertçe tutarak derinlere girmemi istiyordu artik parmaklarim ve benim büyüklügün kafasi sirilsiklam olmustu artik dayanamazdim tam benimkini bacaklarinin arasina yerlestirirken hayir diyerek kafasini iki yana sallamaya basladi ve egilerek benimkini agzina almaya basladi.artik kuduruyordum bes dakika sonra onunda benimde dayanacak gücümüz kalmadi.sirt üstü uzanarak beni içine davet ediyordu simdi o firin gibi sicak ve dar delige girecektim ve yavasca önce klitorisine sürttürerek kafasini içine dayadim ve tüm gücümle dibine kadar yerlestim ince bir çiglik atarak tamamini içine almisti hizli gigellerden sonra önce ben sonrada tanya bosaldi aksam saat:10`a kadar her türlü pozisyonu deneyerek zevkin zirvesine ulasmistik ama tanyaya bir türlü doyamiyordum.Tanya yorgunluktan uyuya kalmis ama benimki halen saat.12.00 pozisyonunda hazir kita bekliyordu tanya sirti bana dönük çirilçiplak uyurken yavasca benimkine kalçalarindaki o dar gizemli delige yaklastirdim hafifce kipirdandi o`da benden kaçacagini düsünürken kalçalarini iyice bana yaklastirdi artik arkadanda istedigini anlamistim fakat zorlamama ragmen bir türlü bu dar delige giremiyordum görünürde kremde yoktu bunun üzerine tanya yine benimkini emmeye baslamisti iyice islattiktan sonra malak pozisyonu alarak geçirmemi istiyordu ve bende egilerek onun dar deligini yalamaya basladim artik dar delikte islanarak iyice kayganlasmisti ve bün yavas yavas dar delige girdikçe eliyle bacaklarimi tutarak beni iyice yavaslatmak istiyordu fakat ben artik dayanamiyordum sanki pkk lideri aponun kalçalarini yakalamisim gibi acitarak bagirtarak hepsini içine koymak istiyordum ve bunu yaptigimda tanya artik elini isirmaya baslamis hem zevk hemde acidan çiglik atiyordu.Ikimizde bu çigliklar içinde bosaldik tam sirt üstü uzanmistimki cep telefonum israrli bir sekilde çalmaya basladi arayan bodrumdaki arkadasimdi ve bana kiziyordu bana bes dakika önce tanya beni aradi ve sekiz saattir seni bekliyormus neden gidip almadin diye firça atiyordu aman tanrim peki bu yanimdaki tanya kimdi

Zerrin ile altı aydan beri nişanlıyız. Kısa süren arkadaşlığımızdan sonra kendisiyle nişanlanmaya karar verdik. Onu mütena bir semtteki dairemize götürdüğümde kendisini düzeceğimi anlamıştı ama olgunca davranıp renk vermek istemediğini belli etmişti. Her ikimizde birer bardak alkol aldıktan sonra keyiflenip sevişmeye başladık.Onu yatağın üzerine yüzüstü yatırıp göl yanaklarından birini avuçladığımda başını benden yana çevirip “Yoksa beni sikecek misin?” diye sormuştu. İki genç ve ateşli insan bir odaya kapandıklarında başka ne yaparlardı ki? Bunu kendisine söylediğimde kıkır kıkır gülmüştü ve ardından “Ama ben bakireyim” demişti. “Bu evden dışarı çıktığımızda bakirelik diye bir şey kalmıyacak güzelim, merak etme” demiştim. zerrin işin ciddiyete bindiğini görünce “Belki sana komik gelicek ama çok korkuyorum” diye mırıldanmaya başladı. Korkmasından daha doğal ne olabilirdi ki? Bu korku her genç kızın yüreğinde var zaten. Bunları aklımdan geçirirken bir yandan da donunun kenarından tutup onu aşağı doğru çekmiştim. Güneş görmemiş göt yanakları gözlerimin önündeydi. Onları avuçlayıp öpücük yağmuruna tutmuştum. Dudaklarım tenine her değdiğinde nişanlım zevkleniyor, giderek nefesi sıklaşıyordu. göt yanaklarında dolaşan dudaklarım daha sonra yavaş yavaş omuzlarına doğru kaymıştı. İnce narin boynunu öperken “Seni her iki deliğinden de becermek istiyorum” diye fısıldamıştım. Bunu duyar duymaz “Demek hem amımın hem de götümün bekireliğini sona erdirmek istiyorsun? Peki ya buna izin vermezsem?” diye şaka yollu takılmıştı bana. Sikimi ortaya çıkarıp ağzına doğru uzatırken “Bunun hatırı için her iki deliği deldireceksin bana” diyerek sikimi ağzının içine tıkıştırmıştım. Zerrin sikimi gövdesinden kavrayıp öylesine iştahla ve zevkle yalamıştı ki, benimki sanki bir kat daha şişmişti. Daha sonra zerrin`i sırtüstü yatırdım. Ağzımı bacaklarının arasında bulunan ve tıpkı pembe güle benzeyen amına dayamıştım. Amını yalayıp öpmem zerrin`i kendinden geçirdi. İnliyor, gözlerini kapatmış vaziyette kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Yalama faslından sonra sırtüstü yatıp zerrin`i kucağıma aldım. Onu sikimin üzerine oturttum. Ve onun bekaretini bozdum. Sikilmenin böylesine tatlı olacağını asla düşünmediğini belirten zerrin daha sonra göt deliğini de bana teslim edip çifte zevki ve acıyı tattı. Evlendiğimizde iki aylık hamileydi ve arada bir bana götünü de siktiriyordu.

Ben 24 yaşında bir gencim. Nişanlıyım. Uzun süredir böyle seks hikayeleri okurum. Bu hikayeler her zaman ilgimi çeker ama doğruluğuna bir türlü inanamazdım. Ama geçenlerde yaşadığım bir olay beni bu dünyada her şeyin olabileceğine inandırdı. O gün evde yalnızdım. güzel bir gündü ama çok keyfsizdim. Kitap okuyordum. Kapı çalındı. Karşımda, elinde kocaman kutularla bir kadın duruyordu. Annemi sordu. Evde olmadığını ve benim yardımcı olabileceğimi söyledim. Pazarlamacıydı ve tencere pazarlıyordu. Tam ilgilenmediğimi söylerken elindeki tencereyi kaza süsü vererek üzerime hatta en hassas bölgeme attı. Canım yanmıştı ama renk vermemiştim. Özür dileyerek eğildi ve tencereyi aldı. Ama nedense ayağa kalkmıyordu. Başı tam oramın hizzasındayken bir süre duraladı… Önü oldukça açılan gömleğinden hafifçe görülen göğüsleri benim deminki kazazedeyi kendine getirmiştiCanımın yanıp yanmadığını sordu. Canım yanmıştı ama içim de bir garip olmuştu. Kırmızı ojeli elleri ve ayakları beni çok etkilemişti. Tencereyi almasına yardım etmek için eğildim ve salona geçmeyi teklif ettim. Kabul etti ve içeri geçip oturduk. Karşımda sallanan dimdik göğüsler yüzünden iyice kabaran erkekliğim beni utandırıyordu. Farkında olmadan birbirimize yaklaştık. Öpüşmeye başladık. Artık ellerim göğüslerindeydi. Onlara dokunmak, uçlarının dikleştiğini hissetmek çok güzeldi. Yavaşça aşağı eğilmeye başladı. Boynumu, göğsümü, karnımı öptü ve oraya geldi. Fermuarımı açarak erkekliğimi özgür kıldı. Onu dudakları arasına gezdirmeye başladı. Dayanamadım ve hemen boşaldım. Çok üzülmüştüm. Bire beş cevap vermeliydim. Onu yalamaya başladım. O da devam ediyordu. Bu tadı o kadar özlemiştim ki, elimden gelen her şeyi yapıyordum. Bir yandan yalıyor, bir yandan da parmaklarımı kadınlığına sokuyordum. Boşaldığını hissettim. Bu ilk orgazmıydı. Ama bu günlük bu kadar olmayacaktıOna odaya gitmemizi önerdim. Sevişmemize bütün hızıyla yatak odasında devam edecektik. İşte ilk defa o derin çukura orada girdim. Önce yavaş olan ritmim gittikçe hızlandı. Kadın deli gibi inliyor, “Beni çıldırtıyorsun” diye bağırıyordu. İşte ikinci orgazmına orada ulaştı. Tabii ki ben de… Sonra yıkanmak için banyoya geçtik. Ama benim aklımda başka bir yer daha vardı. Arkasındaki o kara deliği de istiyordum. Kendimi ilk defa böyle hissediyor, utanıyor ama arzularıma hakim olamıyordum. Elindeki sabunu iyice köpürtmeye başladı. Sonra da bana mastürbasyona… Bir süre bunun keyfini çıkardıktan sonra rafa uzandım ve kremi alıp arkasına sürdüm. Başta karşı koydu ama sonra o da dayanamadı. Kendini tamamen bana bıraktı. O karanlık ve dar yokuşta ilerlerken kendimi kaybedecek gibiydim. Ama orada boşalmadım. Tam o anda kendimi çekip erkekliğimi dudaklarına yerleştirdim ve orada boşaldım. Hepsini, bütün er suyumu yutmuştu. Üçüncü ve en muhteşem orgazmını da o zaman yaşamıştı. Aradan çok zaman geçmedi ama arada bir konuşuyoruz. Onunla herşey çok güzel. Yakında tekrar görüşeceğiz ama bana ne zaman ve ne satarak geleceğini söylemiyor. Sürpriz olacakmış!Gönderen: R.M.-Istanbul

Ben hayatta herşeyi yapmaktan yana olan dul bir bayanım. Buna rağmen yüzüme baktığınızda sıcakkanlı fakat çok ciddi bir ifadem vardır. Vücudumun ise tam tersi her kıvrımından alev fışkırır… Hayatımda kocamdan başka bir erkekle yatmamış olduğumdan, hep değişik erkeklerin hayalini kurardım. İşe ilk başladığım seneler dolgun ve uzun bacaklarıma giydiğim o kısa etekler, tombul popomun arasına giren külodun hafif izleri çevremdeki bütün erkeklerin bana hasta olmasına sebep oluyordu. Ve nihayet izin dönüşünde bronzlaşmış olan bacaklarımın daha kaygan olması ve parlaması için ofisteki odamda kremlenirken şefimin o anda içeri girmesi ve karşıma oturması uzun zamandır hissettiğim elektriğin artmasını sağlamıştı. Kremi aşağıdan yukarıya doğru hafif temaslarla sürerken O, eteğimin arasından beyaz üçgenimi seyretmekten dolayı kendinden geçmişti. Yüzü kızarıyordu. Gözümü yavaşça önündeki çadıra indirdim. Fermuarı neredeyse patlayacaktı. Birden aklıma atlar ve boğalar geldi. Günlerin ve isteğimizin getirdiği hırsla bir arkadaşın evinde buluşmak üzere sözleştik. Ve buluştuk. Önce heyecan ve sabırsızlığımızı azaltmak için malibu içtik. Ama ben iyiden iyiye havaya girmiştim. Ondan soyunmamasını ve sadece beni izlemesini istedim. Onun için hazırladığım bu vücudu her adımda eksilen kıyafetlerle gözünün önüne seriyordum. İlk önce eteğimin düğmelerini açarak yere indirdim. Altından uzun bacaklarım ve arasındaki muhteşem manzara ortaya çıkmıştı. Siyah beyaz, kaplan desenli tanga külodum bacaklarımın arasındaki o küçük bölgeyi anca örtüyordu. Sonra bluzumu ve hemen ardından sutyenimi çıkarttım. Ayrı yönlere bakan meme uçlarım, incecik belim, tamamen onun gözleri önündeydi. Altımdaki harika şeftaliyi göstermek için külodumu da çıkarttım.Ben malibuyu yudumlarken o da parlayan güzelliğimi seyrediyordu. Gözleri yarıya inmişti. Tekrar bir yudum alarak ona doğru bir hamle yaptım. Sıra onu sevmeye gelmişti. Vüvudumun her yerini onun her yerine sürtmeye başladım. İnliyordum; istiyordum ve dudaklarının arasına gömüldüm. Bu arada ellerim boş durmuyor, her şeyi çıkarıyordum. Özgürlüğe doğru yüzüyorduk. Bacaklarımı bütün vücudunda gezdiriyordum. Herşey berraktı ve ben çıldırıyordum. Dudaklarından ısırarak, yalayarak aşağıya, boynuna, kulak memelerine, göbeğine, kasıklarına indim. Orada biraz durdum. Bütün tüylerini çekiştiriyordum. O ise oracıkta inliyordu. Daha bu kadarı azdı ona. Bacak arasını önünden arkasına kadar yaladıktan sonra malibuyu organının üstüne döktümBitirmek, yok etmek istercesine gırtlağıma kadar sokup emmeye başladım. Mahvolmuştu artık. Bağırıyordu. Ama onu o halde bırakıp karşısına geçerek mastürbasyon yapmaya başladım. Kısa sürede inleyerek geldim. Ama daha bitmemişti. Sonra kulesinin üstüne yerleştim. Elleriyle belimi tutarak bir hamlede dibini buldu. Yönümü değiştirip henüz ıslakken kendi ellerimle arkaya dayadım. İnanamıyordu. Ama yavaş girmesini de söyledimO içime girerken ben bir yandan “Hayvansın” diye bağırıyor, bir yandan da önümle oynuyordum. Bu arada aklımdan keşke iki erkek daha olsaydı diye geçmedi değil. Sonunda bir şelale gibi içime fışkırttı. Ama bana yetmemişti. On dakika duş molası verdik. Döndüğünde beni yerde bekler halde bulmuştu. Yine seviştik ve seviştik. Isırıyor, bağırıyor, inliyor, birbirimize olmadık hakaretler ediyorduk. Ayağa kalkıp arkamı döndüm. Ellerimle oynarken müdürüm yine hazırdı ve vakit kaybetmeden sekreterinin en güzel yerine yerleştirdi. Ben mahvoluyordum. Bağıra bağıra geldim. Artık çok mutluyuz.Gönderen: D.T.R.-İstanbul