Tarafından   27 Şubat 2015
0

Annem ve babamın İstanbula gittikleri bir Ağustos ayıydı. Ben evde tek başıma kalmak istemediğim için, çünkü yemek ve çamaşırla uğraşmak istemiyordum, amcamlarda kalıyordum. Kuzenim Yasemini de özlemiştim, bütün çocukluğumuz beraber geçmişti. Yasemin, o sene lise son sınıfa geçmişti. Tesadüf o ki, Yaseminin sınıf arkadaşı Duygu da amcamlarda kalmaya gelmişti. Amcam önce Yasemine Duygunun gitmesini, çünkü benim de evde olduğumu ve kalabalıktan rahatsız olabileceğimi söyledi. Ben ise rahatsız olmayacağımı, Yaseminle Duygunun iyi arkadaş olduklarını ve bir yanlış anlamaya yer vermemek gerektiğini belirtip, Duygunun kalması gerektiğini söyledim. Amcam kabul etti, Yasemin de çok sevindi. Duygu, kızıl saçlı, yüzünde çilleri olan, uzun boylu, fazla kiloları nedeniyle çevresi tarafından alay edilmiş, dışlanmış ama Yaseminin çok sevdiği çok iyi bir kızdı. Kilolarını gizlemek için o yaz sıcağında siyah, uzun elbiseler giyiyordu. Gerçekten de kalın bacakları, büyük ayva bir göbeği, ana tanrıça heykelini andıran devasa göğüsleri, tombul yanakları vardı. Bu halinden dolayı çok utangaçtı. Ben hep kilolu kızlardan hoşlanırım fakat Yaseminin arkadaşı oluşu, Duyguya ilk başta bu gözle bakmamam gerektiğini düşündürüyordu bana. Yasemin, ben ve Duygu çok güzel bir sohbete daldık ilk gün. O kadar ki zamanı unutup, gece yarısını getirmiştik. Ben iyi geceler deyip hemen Yasemin ve Duygunun kaldığı odanın yanındaki, bana ayrılmış odaya geçtim. Yanımda diz üstü bilgisayarımı da getirmiştim. Duygu ve Yasemini kıkır kıkır gülerek yaptıkları kız kıza sohbetle bırakıp, odamda bilgisayarımı açtım, internete e-postalarıma bakmak için bağlandım. Ben yine azgınlığıma yenilerek internette malum sitelerde dolaşmaya başladım. Bir elimde fare,bir elimde sertleşmiş ve ıslanmış penisimle oynayarak filmler izliyordum. Yasemin ve Duygu ise mışıl mışıl uyuyorlardı. Şişman kadınlardan hoşlanıyor oluşumdan dolayı, izlediğim filmlerde hep şişman kadınlar vardı. Kesinlikle şişmanlardan başkasıyla seks yapmak bana zevk vermiyor. Birkaç kez boşaldıktan sonra uykum geldi ve yattım. Geç yattığım için sabah uyanamadım. Kahvaltıya beni çağırmak üzere Yasemin, yanında Duyguyla, yanıma geldi ve beni uyandırdı. Ben saati görünce hemen yataktan fırladım. Hava sıcak olduğu için sadece boxer ile yatmıştım, beni bu halde gören Duygu, bir anda kızardı. Zaten teninin açık oluşu, kızaran yüzünü iyice belli ediyordu. Ben o an Duyguyu birkaç saniye gözleme şansına sahip oldum. Üzerinde kısa etekli bir gecelik vardı, ayak ve el tırnakları boyalıydı, çok kalın bacakları, tombul kolları ve en minik harekette çılgınca sallanmayı bekleyen göğüslerinin uçları, dimdik halde geceliği üstünden seçiliyordu. Ben tuvalete gidip giyindikten sonra kahvaltı ettik. Duygu halen bana bakınca utanıyor kızarıyordu. Ben Duyguyu arzulamaya başlamıştım. Aklıma bir fikir geldi ve çıplak ayaklarımı, masanın altından karşımda oturan Duygunun ayakları üzerinde gezdirmeye başladım. Masa örtüsü bu hareketimi gizliyordu. Duygu ise ayaklarını kaçırmıyor, bu hoşlandığını gösteriyordu, alnından terler akıyor, ve kıpkırmızı olmuş yüzüyle yemek yemeye çalışıyordu. Kahvaltıdan sonra, Yasemin anneannesine tencere bırakmak için evden çıktı. Ben odama giderken Duygu da arkamdan geldi. Bana bilgisayarımı kullanıp kullanamayacağımı sordu. Ben kullanabileceğini söyledikten sonra bir duş almak için banyoya girdim. Tıraş olduktan sonra, penisim çevresindeki tüyleri de almak geldi içimden ve jiletle bir güzel temizledim. Testislerim, ve penisimin çevresi tamamen bembeyaz kaldı. Aklımda hep Duygu vardı; onun beni tıraş ettiğini hayal ediyordum. Duş alırken Duyguyu düşünüp birkaç kez mastürbasyon yaptım. Banyodan çıkınca odama gittim, Duyguya giyinmem gerektiğini söyledim. Duygu panik halinde bilgisayarda bir şeyler yapmaya çalıştı, sonra kızarmış bir halde odadan çıktı. Bilgisayara baktığımda ne göreyim! Duygu şişman kadınların çığlıklar atarak oynadığı filmleri izlemiş! Ben girince de aceleyle kapatamamış! Amcan ve eşi tam bu sırada odamın kapılı kapısı ardından bana, Yaseminin birazdan geleceğini, kendilerinin alışverişe gideceğini, bana gelmek isteyip istemediğimi sordular. Ben istemediğimi söyledim doğal olarak, Duyguyla az da olsa yalnız kalabilecektim. Amcamlar çıkınca, üzerimde bornoz,Duygunun kaldığı odaya yaklaştım. Duygu odada utanç içinde otururken, ben içeri girdim. “Burak, çok özür dilerim. Ben özel dosyalarını karıştırmak istememiştim.” dedi. Ben önemli olmadığını, bunların doğal olduğunu, utanmamasını söyledim. Duygunun oturduğu yatağın karşısındaki koltuğa, penisimi görebileceği bir halde oturmuştum. Amacım, Duyguyu azdırmaktı. Duygu iyice utanıp kızarmaya başladığı anda, bornozumu üzerimden atıp ayağa kalktım. Kaya gibi sert penisim dikleşmiş, Duygunun yanına yaklaşmak için attığım her adım, sallanan testislerimi apaçık ortaya sermişti. Yatakta oturan Duyguyu tombul kollarından çekip kaldırdım. Duygu neye uğradığını şaşırmıştı. “Çok güzelsin Duygu, seni çılgınca arzuluyorum.” dedim. Duygu neye uğradığını şaşırmıştı. Bir anda dudaklarına yapıştım, ve dilimi ağzının içine sokup, çevirmeye onun dilini içime çekmeye başladım. Duygu hiç karşı koymuyor, tam tersine ellerini ıslak sırtıma dolayıp, beni kendine bastırıyordu. Dudaklarını uzun uzun öpüp sömürdükten sonra, halen üzerinde olan geceliği çıkarttım. 1.75 lik boyu ve 90 kilo ağırlığıyla o devasa vücut bembeyaz teni, kocaman göğüsleri, kalın ama insanı çıldırtan bacakları, ve ayva göbeğiyle “beni yala, beni uçur” diyordu resmen! Geceliği çıkardıktan sonra dantelli pembe kilodunu dişlerimle yırtarcasına çıkardım. Hazır eğilmişken vajinasının tadına bakmak istedim; çünkü kokusu beni tahrik etmeye yetmişti. Bacaklarının kalınlığı, vajinaya ağzımla ulaşmayı güçleştiriyordu, nitekim onu yatağa sırt üstü yatırıp bacaklarını sonuna kadar açtığım halde, başım o tombul kıvrımlar arasında sıkışıyor, bu beni daha da zevke getiriyordu. Ben Duygunun klitorisine saldırmış, onu çılgınca emerken, o bana “Em beni! Çıkar beni! Becer beni!” diye çığlıklar atıyor, elleriyle başıma bastırıyordu. Islaklığı yatağı ıslatan organına resmen başımı gömmüştüm. Ara sıra başımı kaldırdığımda, göbeğinin üstünden iki yana devrilmiş, deli gibi sallanan göğüslerini görüyor, gördükçe daha da çıldırıp, organını daha da sertçe emiyordum. Art arda üç kez orgazma ulaşan Duygu, belki de ilk kez tadıyordu bunu hayatında. Ama ben halen testislerimdeki meniyi boşaltmanın çılgınlığıyla kıvranıyordum. Duyguyu tekrar azdırmak için dev göğüslerini yalamaya, uçlarını sertçe içime çekmeye başladım. Ellerimi, dev kalçalarında ve kalın bacaklarında gezdiriyor, arada göğüslerini sömürmeyi bırakıp, “hadi ama çıkar beni!” diye inliyordum. Devasa vücudu her hareketinde sallanıyor, göbeği titreyen bir jeli andırıyordu. O anda Duygu benden ayağa kalkmamı istedi. Ayağa kalkınca Duygu arkama geçip eğildi. “Biraz eğilir misin?” deyince ne yapacağını merak edip eğildim. Arkamda diz çöken Duygu, kalçalarımın arasına başını soktu, ve anüsümü yalamaya başladı. Bu sırada iki eliyle penisime yapıştı ve organımı delice ellerinin arasında kaydırmaya başladı. Allahım o ne zevkti öyle!! Anüsümü yalıyor, emiyorken penisimi benim bile gösteremediğim bir ustalıkla ovuyordu. Boşalacağımı hissettiğim anda, ellerini pensimden ayırdım, hem arkamı döndüm, ve çilli tombul yanaklarıyla bana bakan, saçları iki yandan örülü, anüsümü yalamaya doyamamış o dudaklar arasına penisimi soktum. Ellerimle örülü saçlarından çekmeye başladım. Duygu ağzının içindeki penisi diliyle oynarken, testislerimi de elleriyle ovuyordu. Penisimin küçük oluşu (13 cm), Duygunun ağzına tamamen girmesini sağladı. Ben çılgınca saçlarını çekerken, organımın ağzında oluşuyla yanakları daha da tombullaşan Duygu, organımı emmiyor, resmen yiyordu. Sonunda patladım. Duygunun yutkunuşlarını duyuyor, boğazındaki hareket ise sıcak meninin midesine gittiğini gösteriyor, yüzündeki ifade ise susuzluğunun gitmediğini gösteriyordu. Penisimi ağzından çıkardığım anda, testislerimi yalamaya, elleriyle oynamaya başladı. Başımı eğdiğimde gördüğüm manzara çok tahrik ediciydi. Penisim ve testislerimle çılgınca oynayan Duygunun, dev göğüsleri aşağı sarkıyor, her hareketinde sallanıyordu. Tombul yağlı sırtının arkasından görülen, dışarı fırlamış dev kalçaları, “içime gir!” diye bağırıyordu. Organımı yalarken, ıslaklığından çıkan içi gıdıklayıcı şapırtılar, beni deli ediyor, Duygunun üzerine saldırmak isteğini uyandırıyordu. Duygu, bu kadar çok çılgın numarayı, ben banyodayken izlediği filmlerden öğrenmişti. Ben Duyguyu tombul kollarından tutup ayağa kaldırdım. Onu sırtüstü yatağa yatırdıktan sonra, ellerimle beline sarılıp, önden tombul göbeğine bastırırken, penisim, vajinasının içine sonuna kadar girdi. Duygu deliler gibi inliyor, “Beni seks kölen yap!” diye bağırıyordu. Ben ileri gidip geldikçe, ıslak ve tombul vajinası pensimi hapsediyor, tombul ve yağlı sırtı çılgınca sallanıyordu. Ellerimi göbeğinden ayırıp, iki yandan örülü saçlarını çekip onu becermeye devam ettim. Ata biner gibi saçlarından çekiyor, üzerinde deli gibi zıplıyordum. Sonra Duygu biraz acı çekti ki pozisyon değiştirmek istedi. Ben yatağa sırtüstü yattım, o da dev kalçalarını iki yana elleriyle ayırıp, çömelerek organımın üzerine oturdu. O kadar ağırdı ki, üzerimde zıplamaya başladığında resmen kemiklerim kırılıyordu. Ama Duygu zıplarken, sağa sola, yukarı aşağı sallanan devasa göğüsleri beni deli ediyor, jel gibi zıplayan vücudunun görüntüsüne, onun çığlıkları karışınca, kendimi kaybedip “Dağıt beni!, Uçur beni!” diye bağırıyordum. Duygu bunun üzerine üzerimde zıplarken, göğüs kıllarımı çekiştirmeye, tırnaklarıyla çizmeye başladı. Tam patlayacağım anda, olan oldu. Kuzenim Yasemini yatağın karşısındaki koltukta, çırılçıplak, kendini becerirken gördüm. Uzun sütun gibi bacaklarını iki yana açmış, ıslaklığı apaçık belli olan organıyla oynuyor, diri göğüsleri ve incecik beli, Duygunun vücuduyla tezat içinde duruyordu. Acaba ne kadar zamandır bizi izliyor diye düşünürken, ben inleyerek patladım, ve Duygunun içini resmen spermlerimle doldurdum. Gerisini hatırlamıyorum. Ama hayatımda yaşadığım en çılgın ve en muhteşem baskındı….

Bir cevap yazın