Tarafından   28 Şubat 2015
0

Bir gün iş yerindeyken karşı masada oturan iş arkadaşım Hülya hanım beni yanına çağırdı, topuklu ayakkabısının topuğunun kırıldığını yolun karşısındaki ayakkabıcıya götürmemi söyledi. Ayakkabısını almak için yanına gittiğimde eğildim Hülya Hanımın ince siyah naylon çoraplı ayağının biri birden burnuma değdi. Sanki bilerek yapmış gibiydi. Ayakkabıyı alıp çıktım, daha sonra yanına geldiğimde ayakkabıyı giymesine yardımcı olup olamayacağımı sordu. Hemen kabul ettim. Yanında diz çöktüm, siyah naylon çoraplı ayağını kucağıma dayadı. Ayağını hafifçe oynatıyordu. Birkaç defa yüzüme getirip çektikten sonra ayakkabısını giydirmeyi başardım. Sonra işime devam ederken Hülya Hanım beni tekrar yanına çağırarak külotlu çorabının kaçtığını ve yeni külotlu çorap alıp alamayacağımı sordu. Beni tahrik edercesine “Beğendiğin bir külotlu çorap çeşitli varsa al da gel istersen onu da giydirirsin” dedi. Hemen parlak gri renkte külotlu çorap aldım. Hülya hanım “Lütfen bu külotlu çorabı bana giydirir misin?” diye rica etti. Ben heyecandan titriyordum. Hülya hanımın ayaklarından başlayarak ona çorabı giydirmeye başladım. Ayakta duruyordu ve düşmemek için başımdan tutuyordu. Ayağının birini kaldırdı. Onun bembeyaz minicik ayağına geçirdim çorabın ucunu. Ayak parmak ucu pamuk gibiydi. Sonra öbür ayağını. Ayak bileklerinden yukarıya doğru hem okşayarak hem giydererek çıktım. Kalçalarına doğru geldiğimde altına külot giymemiş olduğunu fark ettim. Ateş gibi yanıyordum. Kıllı amcığı orada pembe yarık gibi duruyordu. Külotlu çorabı kalçasına oturturken götünün yumuşaklığını hissettim. Külotlu çorap götünü iyice sarıyordu. Kafamla eteğinin altına girmiştim. Amcığı nefesimle ısınıyordu. Başımdan kavrayarak beni amcığına doğru çekti. Külotlu çorabın altından amcığı harika görünüyordu. Dayanamayarak dilimi amcığına değdirdim. Hülya hanım “Ah” diye inledi. Sonra devam ettim. Dilimle külotlu çorabın üzerinden amcığını okşaya okşaya Hülya hanımı boşalttım. Hülya hanımın yeni külotlu çorabı onun am sularından yapış yapış olmuştu. Hülya hanım rahatlamıştı. Bana teşekkür ederek yürüdü. O iş yerinde yürürken iki çoraplı bacakları birbirine sürterek çıkardığı sesi unutamam. Sonra benimle oyun oynadığını bunların gerçek duyguları olmadığını anlatmasına karşılık bu olay beni epey etkilemişti.

Bir cevap yazın