23 yaşında, 1.70 boyunda, sürekli istekli bir gazete dağıtıcısıyım. Ben nerede olursa olsun, parkta, lokantada, yolda, bir bayan ayağı gördüğüm zaman müthiş tahrik oluyorum… Özellikle o kırmızı ojeli parmakları yalamak, öpmek, koklamak istiyorum. Bundan bir ya da bir buçuk ay önceydi. Her sabah saat 6 ile 8 arasında apartmanın dairelerine gazete dağıtırken, kapı açıldı ve 30-35 yaşlarında bir hanım çıktı… Bu hanımı önceden de görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti… Öyle bir vücudu vardı ki anlatamam… Gördüğüm zaman gözlerim yerinden fırlardı. O sabah yine kendisi açtı kapıyı ve gazetesini verdim… Günlerden ay başı olduğu için gazetelerin parasını peşin almam gerekiyordu. Bunu söyleyince, “Bir dakika” dedi ve içeri girdi. Ben yerimde duramıyordum. içeride yalnızdı. O sıra sesini duydum, bana sesleniyordu: “Gazeteci, bir dakika gelir misin?” Sesini duyar duymaz ikiletmedim onu hemen girdim içeri…Onu yatak odasında buldum. Karşımda o muhteşem vücuduyla duruyor ve “Hepsi senin” diyordu… Yanıma yaklaşınca bana sarıldı ve öpmeye başladı…O muhteşem göğüsleri, sütun gibi bacakları avucumdan kayıp gidiyordu. Her tarafını yaladım öptüm. Kestanesine sıra geldiğinde saçımdan yakaladı ve kendine bastırmaya başladı.O sırada acayip sesler çıkarıyordu. Odanın duvarları çın çın ötüyordu bu seslerden. “Sıra bende” deyip kalktım ve erkekliğimi ona uzattım. Önce elleriyle kavradı, sonra dudaklarıyla…Erkekliğimi hiç bu kadar irileşmiş bir vaziyette görmemiştim. Buna rağmen, yine de ağzında kaybolmuştu… Çok sürmedi, o kadar şehvetle boşaldımki, dudaklarının! kenarından taştı. Dinlenmek içirt hiç vakit kaybetmedim, iki adım atıp yatağa devrildik ve bu kez o güzel ve bakımlı ayaklarından başladım öpmeye…Uzun, iri ama çora biçimli ayakları! vardı… Tırnaklarımın bakımını yapmış ve kan rengi kırmızı bîr ojeye boyamıştı. Önce küçük parmağından başlayıp sırayla emerek baş parmağına kadar geldim. Aynı zamanda ayak kemiklerine de hafif hafif masaj yapıyordum. Hatun, yatakta kıvranmaya başlamıştı…Tabanlarını yalamaya geçtiğimde çığlıklar atmaya başladı.Kremle yumuşattığı o ince topuklarını yaladığımdaysa hırsla doğruldu ve “Yeter allahını seversen, öldüreceksin beni… Hadi, sok onu…” diye beni üzerine çekti…Dediğini yaptım ama, aklım fikrim o ince, biçimli ve kemikli ayaklarda kalmıştı… Bacaklarını omzuma kadar kaldırdım ve içine yerleştim. Dizlerini iyice kendine çekmiş, şeftalisini sonuna kadar bana sunarken ayaklarının birini de dudaklarıma yaklaştırmıştı. Çılgın gibi kaptım ayağını ve parmaklarını ağzıma aldım. Bu bana kafi gelmişti, sarsıla sarsıla boşalmaya başladım… Fışkırmalarım onu da çıldırtmıştı. Ben, hala sertliğimi sürdürebildiğim için gidip gelmeyi kesmemiştîm.O da sarsılmaya başladı ve haykıra haykıra boşaldı…Oradan paramı aldıktan sonra nasıl ayrıldım bilemiyorum.Şakaklarım zonk zonk atıyordu… Günlerdir gözümün önünden gitmiyor o güzel ayaklar..