Mrb.ben duman.21 yaşındayım.size yaşamış olduğum bir hikayeyi paylaşıyorum. ben.tam olarak bir ince çorap aşığıyım.bu aşkım ta küçüklükten var.her ince çoraplım giyniş bayanları gördüğüm zaman çıldırıyorum.ama;hiç birşey yapamıyorum.takii o ana kadar.liseli bir kız arkadaşım var.onunla çok samimiyiz.bilirsiniz liseli kızları.ince siyah çoraplı,kısa etekli,beyaz gömlekli bu giyiniş beni çılgına çeviriyor.günlerden birgün liseli kız arkadaşıma ince çorap fetişi olduğumu belirtmek istiyordum ama çekiniyordum.her ihtimale karşı herşeyi göze alarak ona anlatmaya karar verdim.kararımı birkaç gün sonra söyledim.oda çok merak etmiyordu değil?sonunda karar verdim liselime.liselim sana söylüyorum diye.ben bir çorap fetişiyim.biraz onda jeton geç düştü ama yine ben kendisine belirtim.liselim.şuan bacağını sarmış bu güzel görünüşlü çorabı bacağındayken okşamak istiyorum dedim.oda beni sevdiği için kırmadı.tabi ki canım okşaya bilirsin dedi.dünyalar o an benim oldu.direkmen dudaklarını dudaklarıma sardı.o ne öpüştü.şok oldum birden.diliyle dilimi kazıyordu.fırsat bu fırsat diyerek ellerim bacaklarında dolanmaya başladı.dokundukça çıldırıyordum.tabi ki bizim alette taş gibi olmuştu.o anda çorabın içine boşalmak istiyordum.dudaklarında ayrıldım.liselim bacaklarını öpebilirmiyim dedim.yine aynı cevabı verdi.tabi ki canım dedi.bende koyuldum tabi ki:ayaklarındanbaşladım,bacaklarına doğru gelmeye başladım ona farkına vardım.benim liselinin inlemeleri başlamıştı.hafif amına doğru çıktım.ona dünyanın en güzel kokusu sardı beni.amından çok güzel bir koku geliyordu.çorap ve kilodunun üstünde okşamaya başladım.bi anda elim sırıl sıklsm oldu.galiba o boşalmıştı.ama ben hala boşalamıyordum.batlama noktasına geldim.elimle biryandan çorabını biryandanda kilotunu indiriyordum farketmezsin diye.epey indirdim.o tazecik el değmemiş amını elimi deydirmiş okşuyordum.liselim tam kendinden gitmişti.yine fırsat bu fırsat diyerek nenim aleti amına sürmeye başladım.birden irkildi.ben kızım daha ne olur yapma dedi.bende tamam dedim.peki arkadan olur mu?dedim.acır dedi.bende acımaz dedim.peki canım sen ne istiyorsan yap ama kızlığıma karışma dedi.bende hemen vazelin sürüp parmakladıktan sonra benimkinin başını deliğe soktum.inlemeler götürüyordu odayı.boşalmaya yakın çıkardım.çorabının ayak tarafını sikime geçirdim ve vurmaya başkladım.liselimin önünde okula giyip gittiği çoraba boşaldım.ikimizde toparlandık ve çıktık.oğünden sonra hep yapıyoruz.tüm güzel liseliler benimle bu güzel duyguları paylaşabilirler.çorap aşığından bayyyGönderen: toprakduman
Kategori Arşivleri: Fetiş (Fetish) Hikayeler
Kölelik
Merhabalar size başımdan gecen bir olayı anlatacam internette Chat yaparken bir bayan mesaj attı ben dalga gectigini sandım çünkü nickim köle idi biraz konuştuk telimi verdim bikac saat sonra aradı aslında lezbiyen olduğunu söyledi ama lezbiyen bir arkadaşıyla bir erkeği köle olarak kullanarak değişik şeyler yapmak istediğini söyledi ben pek ciddi olarak görmedim alay ettiğini sandım ama ertesi gün ankarada bir cafede randevu verdi ve oraya gittim söylediği gibi gelmişti ve ilk söyledi şey kölemiz olmayı kabul ediyormusun ismi serpildi kabul ediyorsan hemen başlıyorum dedi kalk gidiyoruz dedi evine gittik içerde gamze diye bir arkadaşı vardı serpil eve girer girmez hemen dört ayak pozisyonuna gecmemi söyledi ilk anda alışmaya çalışırken daha serpilden bir tokat yedim hemen dört ayağa geçtim o sırada gamze geldi elinde tasma vardı her şeyi hazırlamışlardı gamze hemen tasmayı taktı ve demek köpeğimiz bu olacak ha dedi gel bakalım köpek seni biraz disiplinli bir köpek yapalım dedi ve tasmadan çekiştirerek salona goturdu ve ilk emri ayaklarımı yala oldu ben ayaklarını yalarken o gülmeye başladı bir erkeğin ayaklarımın altında köpekleşmesi çok güzel oluyormuş dedi serpile serpil tasmayı aldı gamzenin elinden ve soyun dedi uzerimdekilerini tek tek çıkardı külotu çıkarmak için biraz utanmıştım o sırada serpil saclarımdan tutarak onuda çıkar köpek diye bağırarak bir tokat attı mecburen çıkarttım serpille gamze öpüşmeye başladılar ve bana bakarak sendemi istiyorsun diyor sordu serpil evet anlamında kafamı sallayınca gel öyleyse dedi ben öpmesini beklerken ağzımı açtığım sırada ağzıma tukurdu ve gülmeye başladılar. Gamze tuvalete gitmem lazım dedi ve tasmayı alarak benide çekiştirerek klozetin basına gelince külotumu çıkar diye emir verdi mecburen çıkardım biraz işedi ve sil bakim şimdi köpek dedi ben tam elimle silecekken bir tokat patlattı ve dilinle ibne diye bağırdı bende ıslanmış amını yalayarak temizledim tekrar içeriye çekiştirerek oturdu gamze beni içeriye girdiğimizde serpil ortaya bir suru alet çıkartmıştı aletlere baktığımda bir suru takma yarak ve deri kıyafetler vardı ikisi deri kıyafetlerini giydiler veserpil gel buraya ibne gotumu yala hemen diye emir verdi tokat yememek için acele ediyordum artık serpilin gotunu 10 15 dk yaladım içe gamze oradan bir kadın elbisesi fırlattı ve giy hemen dedi itiraz edecek gibi oldum serpilden tokadı yedim tabiki ister istemez giydim simdi tam ibne oldun köpek diyerek gülmeye başladılar masadaki viski şişesini gosterek servis yapmamı emretti bende içki servisi yaptım içkilerini bitirdikten sonra serpil belden bağlamalı yaragı beline bağladı ve gamzeyle öpüşmeye başladı ve kremi alıp yaragı iyice yağladı ben gamzeyi sikmesini beklerken gamze iki kelepçeyle beni masaya bağladı üzerimdeki kadın elbiselerle tam bir eşcinsel olmuştum eteği kaldırıp yaragın basını arkama dayadı şimdi seni tam bir köle ve ibne yapicam dedi ve söyle bakayım sen nesin diye bağırdı bende kölenizim efendim dedim yaragı biraz soktu gotume canım yanmıştı başka diye tekrar bağırdı köpeğinizim efendim dedim biraz daa soktu yaragı yarısına kadar içime girmişti vibratör başka nesin sen diye tekrar bağırdı ben söyleyecek birsey bulamamıştım sen bizim ibnemizsin diye bağırarak tamamını içime sokmuştu acıdan başım dondu içe aferin sana pis köpek diyerek şimdi bir ödülü hak ettin dedi gamze bacaklarını açtı ve gel sik beni şimdi dedi hemen gamzeyi sikmeye başlamıştım 15 20 dk git gelden sonra boşalıcamı anladı ve çıkart dedi ben lütfen efendim boşalıcam dedim ama serpil saçımdan tutarak geriye doğru asıldı ve mecburen içinden çıktım gamze söyle bakalım içime boşalmak için ne yaparsın bende hemen ne isterseniz yaparım efendim dedim bir tokat daha parlattı serpil zaten yapacaksın köpek dedi ve tasmamdan çekerek beni tuvalete goturdu yine serpil saclarımdan asılarak kafamı klozete soktu ve takma yaragı yine arkamda hissettim birden içime girdi başım donmuştu yine çok sert girip çıkmaya başlamıştı ve söyle bakalım sen bizim neyimizssin diye sordu bende köpeğinizim efendim dedim duyamadım bağır dedi klozetin içinde efendilerimi memnun edene kadar köpeğinizim kölenizim diye bağırdım o gün bütün gün ne isterlerse yaptım ama en sonunda odullendirildimde ikisini de sikebildim en son emirleri ise ne zaman çağırsak koşarak geleceksin anladınmı köpek oldu bende emredersiniz efendim diyerek ayrıldım şimdi nezaman isteseler yanlarına koşarak gidiyorum bazen arkadaşlarını çağırıyorlar ve onlara da hizmet etmemi sağlıyorlar icanadoludaki bayanlar ve çiftler maillerinizi bekliyorum istediğiniz her şeyi yapabilecek birini istiyorsanız bana mail gönderin . Bir dahaki hikayemde buluşmak dileğiyle bye.
Evde Tek Başına
Evde tek başıma canım sıkılıyordu. Dolaşmak için dışarı çıkmaya karar verdim. Kendime ayakkabı bakacaktım. Siyah mini eteğimi, siyah bluzumu giydim. İçime siyah sutyenimi takmıştım ve altıma kırmızı pamuklu bir külot. Bacaklarıma külotlu olmayan ince siyah çoraplarımı geçirdim. Baldırlarımın sonunda bitiyordu ve eteğimin altındaki külotumu kapatmıyordu. Neyse dolaşırken ayakkabıcılara bakmaya başladım. Aslında ayakkabılardan çok ayakkabıcılara bakıyordum. Nihayet bir tanesinde tek başına bir genç gördüm. Çok sevimli bir yüzü vardı. Rahatsız etmeyecek birine benziyordu. İçeri girdim. Rast gele bir topuklu ayakkabı gösterdim ve denemek istediğimi söyledim. “Buyurun oturun” dedi ve beni dükkanın tabanına kadar uzanan boy aynasının karşısındaki sandalyeye oturttu. Aynadan kendimi ayaklarıma kadar görüyordum. Önüme ayakkabıları koydu, koyarken bacaklarıma baktı ama kapalı tuttuğum için derinleri göremedi tabii…Kendisi yanımda durdu. Aynadan çaktırmadan bacaklarıma bakıyordu… Ben de oturduğum yerden eğilip ayakkabılarımı çıkardım. Heyecanla frikik vermemi bekliyordu. verdiği ayakkabıları giyerken biraz dikkatsiz davranıp ” bacaklarımı araladım. Zaten istesem de kapalı tutamazdım çünkü tekini giyerken mutlaka ayaklarımdan birini biraz kaldırmam gerekiyordu. Bu esnada aynadan külotumu kendim de gördüm.Satıcının siki pantolonuna sığmıyordu biraz dikkatli baksa külotumun sırılsıklam olduğunu görebilirdi. Aynı hareketlerle bir iki ayakkabı daha aldım ve teşekkür edip dükkandan ayrıldım. Ha bu arada o da bana neredeyse kekeleyerek “Teşekkür ederim” gibi bir şey dedi ve daha çok güzel modellerinin olduğunu, onları da deneyebileceğimi söyledi. Ama ben o günlük yeterli görmüştüm
Halamın Kızını Ağlattım
Bir gün halamlara gittimiştim, herzamanki gibi bilgisayarla oyun oynuyordum ben 21 yasindayim halamın kızı 19 yasında cok güzel sexsi bir vucudu var görenler hayran olurdu neyse ben oyun oynarken birden odaya girdi üzerinde incecik kısacık geceligi andıran bisey vardı beni cok heycanlandırdı sonra halamlar dısarı cıktı evde yanlızdık benım aklıma ıstemesemde bıseyler yapmak gelıyordu yanıma geldı elımı bır kac kez bacaklarına dokundurdum bisey demedi sonra kalcalarinı sıktım sankı hosuna gidiyormus gigbiydi cd leri karistirirken bi anda porno cd gördümanladimki oda istiyordu sonra bim penisimi ne kadar buyuk oldugunu sordu ben gösteriyi dedim ve cıkardım benikide baya buyuktur elene aldı sadece elimle bosaltırım senı dedi bende tamam dedim beni bosaltı sonra onu yataga yatımak ıstedim kabul etmedı korkuyordu daha bakıreydı zorla yatırdım elleriniyemeniyle bagladim gözüm dönmüstü amını yaladım onu bosaltım yap diye yalvariyordu o yalvardıkca ben daha da yapmak itiyordum yıne yalamaya basladım sonra azına berdim olmaz diyordu sen cözecem dedim beni bosalt diyince hemen kabul etti azına bosaldım sonra tekrar amına yapıstım yine bosalmıstı artık iice halsız kalmıstı sesi az az cikiyordu amını tükmükledim yapma yama diye yalvardi ama dinlemedim bir anda icine soktum benım agleti deli gibi giglık atıyordu icerisi cok sicakti hemen bosaldım aglamaya basladı bacaklarını ıyıce kaldırdım götü biraz tükmükledim ve hemen soktumgöüne aglıyor yalvariyordu 2 kere hic cıkarmadan bosaldım ıcıne artık bayılacak gibi olmustu sonra bı salatalık buldum onu amına ben göten girmeye basladım galıyor acıyor diyordu benım son bosalısım oldugun dan gec bosaldım baya sonra cozdüm yataktan kalkacak halı bıle kalmamıstı cok güzel o kuzenım bitkın düsmüstü bu olay 1 yıl önce oldu hala onu sıkıyorum haftada 2 veya 3 kez ama artık aglatmadan
Yarım Kaldı
Ben 16 yaşında ankara`dan bi gencim… Ayak fetişisti olduğumu 10yaşında farkettim. Size geçen sene başımdan geçen bi olayı anlatmak istiyorum. Geçen senenin sonlarına doğru bi cuma günü 6-7 kişilik arkadaş grubuyla dersane sınavına gircektik ve okul çıkışından sonraki 2 saati okulda geçirmeye karar vermiştik. Aylak aylak okulda dolaşırken yakın arkadaşlarımdan biri yukardaki sınıflardan birinde bi kızın ayakkabılarını çıkarmış bir şekilde sıranın üstünde oturduğunu söyledi. (Çoğu arkadaşım ayak fetişisti olduğumu bilir). İsmini hatırlamıyorum da o kızın ayaklarından tahrik olan kız olduğunu da söyledi bana. Uzun zamandır aradığım fırsatı bulmuştum; çünkü o kıza açılmak ve bu konuları konuşmak için hiç fırsatım olmamıştı. Hızlı bir şekilde merdivenleri çıkıyordum ve birden beni bir heyecan sardı;çünkü bu ilk fetiş deneyimim olcaktı. Daha hiçbir ayağa dokunmamıştım, bunca yıl boyunca bütün vaktim onları hayal etmekle geçmişti. :))Daha sonra sınıf sınıf aramaya koyuldum ve sonunda bulmuştum. Muhteşem ince siyah kilotlu çoraplarıyla ayaklarını sallıyordu. Süper dexter`ları da yerdeydi… Gerçekten bi garip olmuştum. Yavaşça sınıfa girdim ve o anki heyecanla `napıyosun?` dedim. O da bana sanane der gibi baktı ve `yaklaş` dedi. heyecanım her adımda daha çok katlanıyor ve napıcağımı bilemiyordum. Bi anda ayaklarını benim alete sürtmeye başladı. Benim alet sertleşmeye başlamıştı. “Çabuk yere yat” dedi…O sürtmeye, iki ayağının arasına sıkıştırmaya devam ederken bir yandan da gömleğinin üstünde memelerini okşuyordu. Ben artık zevkten delirir gibi olmuştum. `Çabuk yere yat` dedi ve üstümde tepinmeye aletimi ezmeye başladı. Herşeyinden zevk alıyordum ama istediği herşeyi o bana yapıyordu. Artık zamanı geldi diyerek arkasına geçip hoplatmaya başlıycaktım ki bir hademe geldi ve `napıyonuz la burda yanlız` dedi. İkimizde şok olmuştuk. O çaktırmadan dexterlarını giyerken ben de kitap kaybolmuş onu arıyoduk diye yalan uydurdum. Hademe `yarın bakarsınız, sınıfları kilitliycem… `Dedikten sonra bütün herşeyin bittiğini anladım. Ordan çıktıktan sonra dersaneye gittim ve tuvalette bi posta 31 çektim. Hem sınava 10 dakika geç kalmıştım. Hem hiçbir soruyu yapamamıştım, hem de yaptığım şeyden tamamen zevk alamamıştım. Eve gidince hırsımdan ağladım ve duvarlara onlarca yumruk savurdum… Geçen bir yıl içinde fetişizmle ilgili hiçbirşey yapmadım ve gerçekten artık bişeyler yapmak ve o günkü zevki ve heyecanı bir daha yaşamak istiyorum. Eğer fantezilerinizi ve doğal olarak benim fantezilerimi gerçekleştirmek istiyorsanız bana mail atın. Derya hanım`la da tanışmak istiyorum… Ayrıca sanal-sex yapmak isteyenler tüm emirlerinize itaat edebilecek bir köleyim… Sizin de maillerinizi bekliyorum… Gönderen: xBoy
Güzel Ayaklar
23 yaşında, 1.70 boyunda, sürekli istekli bir gazete dağıtıcısıyım. Ben nerede olursa olsun, parkta, lokantada, yolda, bir bayan ayağı gördüğüm zaman müthiş tahrik oluyorum… Özellikle o kırmızı ojeli parmakları yalamak, öpmek, koklamak istiyorum. Bundan bir ya da bir buçuk ay önceydi. Her sabah saat 6 ile 8 arasında apartmanın dairelerine gazete dağıtırken, kapı açıldı ve 30-35 yaşlarında bir hanım çıktı… Bu hanımı önceden de görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti… Öyle bir vücudu vardı ki anlatamam… Gördüğüm zaman gözlerim yerinden fırlardı. O sabah yine kendisi açtı kapıyı ve gazetesini verdim… Günlerden ay başı olduğu için gazetelerin parasını peşin almam gerekiyordu. Bunu söyleyince, “Bir dakika” dedi ve içeri girdi. Ben yerimde duramıyordum. içeride yalnızdı. O sıra sesini duydum, bana sesleniyordu: “Gazeteci, bir dakika gelir misin?” Sesini duyar duymaz ikiletmedim onu hemen girdim içeri…Onu yatak odasında buldum. Karşımda o muhteşem vücuduyla duruyor ve “Hepsi senin” diyordu… Yanıma yaklaşınca bana sarıldı ve öpmeye başladı…O muhteşem göğüsleri, sütun gibi bacakları avucumdan kayıp gidiyordu. Her tarafını yaladım öptüm. Kestanesine sıra geldiğinde saçımdan yakaladı ve kendine bastırmaya başladı.O sırada acayip sesler çıkarıyordu. Odanın duvarları çın çın ötüyordu bu seslerden. “Sıra bende” deyip kalktım ve erkekliğimi ona uzattım. Önce elleriyle kavradı, sonra dudaklarıyla…Erkekliğimi hiç bu kadar irileşmiş bir vaziyette görmemiştim. Buna rağmen, yine de ağzında kaybolmuştu… Çok sürmedi, o kadar şehvetle boşaldımki, dudaklarının! kenarından taştı. Dinlenmek içirt hiç vakit kaybetmedim, iki adım atıp yatağa devrildik ve bu kez o güzel ve bakımlı ayaklarından başladım öpmeye…Uzun, iri ama çora biçimli ayakları! vardı… Tırnaklarımın bakımını yapmış ve kan rengi kırmızı bîr ojeye boyamıştı. Önce küçük parmağından başlayıp sırayla emerek baş parmağına kadar geldim. Aynı zamanda ayak kemiklerine de hafif hafif masaj yapıyordum. Hatun, yatakta kıvranmaya başlamıştı…Tabanlarını yalamaya geçtiğimde çığlıklar atmaya başladı.Kremle yumuşattığı o ince topuklarını yaladığımdaysa hırsla doğruldu ve “Yeter allahını seversen, öldüreceksin beni… Hadi, sok onu…” diye beni üzerine çekti…Dediğini yaptım ama, aklım fikrim o ince, biçimli ve kemikli ayaklarda kalmıştı… Bacaklarını omzuma kadar kaldırdım ve içine yerleştim. Dizlerini iyice kendine çekmiş, şeftalisini sonuna kadar bana sunarken ayaklarının birini de dudaklarıma yaklaştırmıştı. Çılgın gibi kaptım ayağını ve parmaklarını ağzıma aldım. Bu bana kafi gelmişti, sarsıla sarsıla boşalmaya başladım… Fışkırmalarım onu da çıldırtmıştı. Ben, hala sertliğimi sürdürebildiğim için gidip gelmeyi kesmemiştîm.O da sarsılmaya başladı ve haykıra haykıra boşaldı…Oradan paramı aldıktan sonra nasıl ayrıldım bilemiyorum.Şakaklarım zonk zonk atıyordu… Günlerdir gözümün önünden gitmiyor o güzel ayaklar..
Arzunun Ayakları
Ben yaklaşık üç yıl kadar önce bir mağazada çalışıyordum. Erkek arkadaşlarla bir araya gelip konuştuğumuzda hep mağazada güzel kız olmadığından şikayet ederdik. Tam o günlerde yeni bir kız işe alındı. İsmi arzuydu. Esmer 25 yaşlarında, minyon tipli ama inanılmaz dik ve vücuduna oranla büyük göğüslere sahipti. Belki de bu kadar ilgi çekmesinin sebebi de buydu. Bir anda mağazadaki herkesin (erkeklerin) ilgi odağı olmuştu. Her gün değişik kıyafetler giyiyor, çok seksi ve yüksek topuklu ayakkabılarla geliyordu işe. Tam sayısını bilmiyorum ama ayağında belki de 30 değişik ayakkabı görmüşümdür. Hepsi de birbirinden şık ve seksiydi. Bir pazar günü mağazada çok az kişi varken katta sadece ikimiz kaldık. arzu uzun siyah bir etek ve beyaz bir gömlek giymişti. Muhteşem göğüsleri beyaz gömleğinin içinde füze gibi duruyordu. Etek uzundu ama inanılmaz seksi bir yırtmacı vardı. Neredeyse götünün bitimine kadar uzanıyordu. Her zamanki gibi inanılmaz seksilikte siyah yüksek topuklu süet ve yarı açık ayakkabılar giymişti. İlk defa o gün fark ettim göğüslerinden çok ayaklarından ve ayakkabılarından tahrik olduğumu. Havadan sudan konuşurken lafı döndürüp dolaştırıp ayaklarına getirdim. Neden bu kadar yüksek topuklu ayakkabı giydiğini sordum, o da boyum kısa olduğu için hem de ben seviyorum dedi. Bana sen beğenmez misin diye sordu. Ben de bayılırım dedim. Belki bu konuşmadan belki de ayaklarına sürekli baktığımdan arzu benim ayak fetişisti olduğumu anlamış olacak ki sürekli konuyu ayaklarına getiriyor, 35 numara giydiğinden, istediği her modelin numarasını bulamadığından, çocuk reyonundaki ayakkabıların bile ayağına olduğundan bahsediyor ve sanki ayakkabıyla orgazm oluyormuşcasına ayağını ayakkabının içine sokup çıkarıyordu. Ben bu görüntüden inanılmaz tahrik olmuştum. O da sanırım bunu fark etmiş olacak ki sağ ayağını tamamen çıkararak önce bana gösterdi daha sonra da sikimin üzerine koydu. Bu hareket karşısında çok şaşırmış bir o kadar da zevk almıştım. Ayakları muhteşemdi yaz günü olduğundan çorap giymemişti. Kırmızı ojeli parmakları sanki bir sanatçının elinden çıkmış kadar düzgündü. Ayağının tabanı açık portakal rengi diğer tarafları ise bronzdu. O sırada aşağıdan gelen bir sesle toparlandık. Mağazanın kapandığını haber vermeye gelmişlerdi. arzu hemen aşağıya indi. Ben de eşyalarımı toplarken onun ve muhteşem ayaklarının hayalini kuruyor, onu becermenin yollarını arıyordum. Mağazadan çıkarken arzu yanıma geldi ve istersem beni bırakabileceğini söyledi. Ben iyiden iyiye umutlanmıştım. Arabaya bindik ve bana aklından geçenleri tahmin edebiliyorum bunları hayata geçirmek için daha fazla beklemeye gerek yok dedi. Araba kullanırken yırtmaçlı eteği götüne kadar sıyrılmış, güzel bacakları neredeyse tamamen ortaya çıkmıştı. Bir an önce eve varmak için sabırsızlanıyordum. Eve geldiğimizde sadece onu düşünerek ve bakarak bile boşaldığımı anladım. Doğruca odama gittik. Nefis ayakkabılarını kapıda çıkarmıştı. Bana kendisinin de ayak fetişisti olduğunu söyledi ve bu esnada ayağıyla sürekli olarak sikime dokundu. Ben ayaklarını elime aldım ve öpmeye emmeye yalamaya başladım. Sabaha kadar bende kaldı. Kaç kere sikiştik bilmiyorum. Bu durum ben askere gidene kadar sürdü. Askerden döndüğümde ise arzunun evlenmiş olduğunu öğrendim. Bu benim için büyük bir yıkım oldu.
Üvey Kardeşlerimin Cezası
Hayatımda dönüm noktasıydı. Annemi hiç tanımamıştım. Ben daha çok küçükken evi terk etmiş ve başka bir erkekle kaçmış gitmişti. Babamla yalnız kalmıştık ve beni babaannem büyütmüştü. Babam işleri nedeniyle sık sık uzun seyahatlere gider ve açıkçası benimle de fazla ilgilenmezdi. Çoğu zaman aylarca onu görmezdim bile. Ama yaşantım babaannemin vefatıyla birden değişti. Önce babamın yanına sığındım. Başta her şey o kadar kötü değildi. Ama sonradan kabusa döndü. Çünkü o yeniden evlenmeye karar vermişti. Yeni eşi dul bir hanımdı ve üç kızı vardı. Ben henüz onbir yaşındaydım. Cici annem 35 yaşında, uzun boylu, gösterişli, esmer ve güzel bir hanımdı. Daha da önemlisi üç tanede üvey ablam olmuştu. En büyükleri Deniz ablam 17, Aysun ablam 14, Sevil ablam ise 13 yaşındaydı. Üçü de ilk tanıdığımda çok cana yakın ve iyi gözükmüşlerdi bana. Babam artık onlarla yaşayacağımı ve annemle ablalarıma iyi ve saygılı davranmam gerektiğini söylemişti. İtiraz etme hakkım bile yoktu ki. Çaresiz kabullendim ve yeni hayatıma başladım. İlk günler her şey çok iyiydi. Babam eve sık uğradığı için annem ve ablalarım bana iyi davranıyorlar hatta ödevlerime bile yardım ediyorlardı. Ama zamanla babamın seyahatleri yine başladı ve ben evde yeni ailemle yalnız kalmaya başladım. Evliliğin birinci ayında babamın gene şehir dışına çıkması gerekmişti. Akşam onu evden uğurladık. Tahminen iki hafta kadar eve gelemeyecekti. Kendimi odamda yalnız hissettiğim anda odama en büyük ablam Deniz girdi. Bana üzülmememi, artık benimle bizzat ilgileneceğini ama benimde ona her konuda itaat etmem gerektiğini söyledi. Bense niçin hep itaat edeceğimi anlayamamıştım. Odamda kapanıp kalmamamı ve salona yanlarına gelmemi söyledi Deniz ablam. Bense kendi başıma kalmak istiyordum ve oyun oynamaya başladım. Yaklaşık beş dakika sonra Deniz ablam niçin salona gelmediğimi sordu. Biraz kızmışa benziyordu. Benimse umurumda bile değildi. Canım gelmek istemiyor dedim. Buna çok sinirlenen Deniz ablamı birden yanımda gördüm. Sol eliyle kulağıma yapıştı ve bütün gücüyle çekerek diğer eliyle yanağıma ağır bir tokat indirdi. Canım o kadar yanmıştıki bağırmaya başladım. Bir yandan da ona karşılık vermeye çalışıyordum. Sesleri duyan Aysun ve Sevil ablamlar da odaya girmişlerdi. Bizi ayıracaklarını düşünürken onlarda beni hırpalamaya başladılar. Zaten benden fizik olarak üstün olan Deniz ablam, tokatlarla yetinmemiş, beni ayaklarının altına alarak paspas gibi çiğnemeye başlamışken diğer ikisi de gelince hiç şansım kalmamıştı artık. Beni adam etme zamanının geldiğini söyleyerek iyice dövmeye başladılar. Deniz ve Aysun ablam beni kollarımdan ve bacaklarımdan tutarak yere yatırdılar. En küçük ablam Sevil ise acımadan üzerime çıkarak yüzüme tokat üstüne tokat yapıştırıyor, arada durup ağzımı zorla açtırıp içine tükürüyordu. Duyduğum acının ve çaresizliğin etkisiyle aman diliyor ve vurmamaları için yalvarıyordum. Ağzım ve yüzüm kan içindeyken içeriye Üvey annem girdi. Neler oluyor burada diye bağırdı ve beni üvey kardeşlerim elinden aldı. Hepsi dışarı çıktılar ve beni tek suçlu gösterecek şekilde şikayet ettiler. Dördü adeta salonda mahkemeyi kurmuşlar ve beni yargılıyorlardı. Bense korku içinde kaderimi bekliyor, bir yandan da yüzümdeki kanları siliyordum. Birazdan üvey annem yanıma geldi beni salona götürdü. Üç ablam da salonda sinirli sinirli oturuyor, yüzüme beni parçalayacakmış gibi bakıyorlardı. Annem bana “ablalarıma ve özellikle Deniz ablama karşı çok saygısızca davrandığımı, onların benim büyüğüm olduğunu ve sözlerini dinlemem gerektiğini söyledi. Bu defalık özür dileyecektim ve onlarda beni affedecekti.” Ona hiçbir suçum olmadığını boşuna anlatmaya çalıştım. Suçlu bendim ve karar verilmişti. Derhal tek tek özür dilememi istedi. Hiç başka çarem yoktu ve söyleneni yapmazsam beni tekrar dövecekleri kesin gibiydi. Çaresiz Deniz ablanın yanına gittim ve “Özür dilerim” dedim. Annemin uyarısıyla Deniz ablamın bana uzattığı elini öptüm ve başıma götürdüm. Sonra diğerlerinin ellerini öpmek zorundaydım. Benden sadece iki-üç yaş büyüklerdi ve ellerini öpmek zorundaydım. Oysa Sevil ablam bunun yeterli olmayacağını söyledi. Annemden başlayarak ayaklarını öpecektim. Çaresiz üvey annemden başlayarak hepsinin önünde eğilerek ayaklarına kapandım. Önce annemin önünde eğildim. Ayakları 38 numara, ojeli ve çok güzel ayaklardı. Belki de gizli bir haz duyarak sırayla iki ayağını da öptüm. Ama deniz ablamınkileri öpmeyi hiç istemiyordum. Öylesine dudaklarımı değdirip kaçmayı düşünüyordum. Oysa o buna izin bile vermedi ve beni birden altına alıp üzerime sandalye yerleştirdi. Ardından sandalyenin üzerine oturunca ben artık sırtım yerde onun esiri olarak kalmıştım bile. Sonra ayaklarını yüzüme doğuru getirip iki tabanınıda ağzımın üzerine yerleştirdi. Onu daha fazla kızdırmak istemiyordum artık ve ben de bütün gücümle topuklarını, parmak aralarını yalamaya başladım. Hatta parmak aralarındaki siyah pislikleri bile dilimle temizledim. Yaklaşık bu işlem yarım saat kadar sürdü. Sonra sırada Aysun ve Sevil ablamlar vardı. En küçük ablam Sevilin ayakları öyle berbat kokuyorduki en çok onda zorlandım. Artık dilimde güç, ağzım yalayacak tükrük kalmamıştıki üzerimdeki sandalye alındı. Şimdi birazda oyun zamanı dedi Deniz ablam. Yerden kalkmama müsaade edilmemişti. Deniz ablam bacaklarıma, Sevil ablam da karnımın üzerine oturdu. Anlıyordum ki cezam daha bitmemişti. Ne olacaksa önce Aysun ablam yapacaktı. Gayet sakin önce pantalonunu sonra da külotunu çıkardı Aysun ablam. Sonra da cinsel organını ağzımın içine ortalayacak şekilde tersten yüzümün üzerine oturdu. Ağzımda cinsel organı, burnumda anüsü nefes almakta bile zorlanıyordum. Üstelik kıçından gelen ağır kokuda hepsinin cabasıydı. “Durmak yok. Yalayacaksın” dedi Deniz ablam. Söyleneni yapmak zorundaydım ve hemen organını yalamaya başladım. O kadar yumuşak ve ıslaktıki Aysun ablam ben yaladıkça daha da ıslanıyor, zevkten de ileri geri gidip geliyor, bir yandan da şiddetle yüzüme bastırıyordu. Birazdan sarı-kahverengi karışımı sıvıları ağzımı doldurmaya başlamış, içinin tadı dilime ve oradan da mideme ulaşmıştı. Ben bütün gücümle yalıyor, dilimi olabildiğince içerilere sokarak bir yandan temizlik yapıyordum. O on dakika sonra ani kasılmalarla bağırmaya başlayınca birden sıvıların ağzımda çoğaldığını hissetim. Yaşım küçüktü ve bu olanları anlamakta bile zorlanıyordum ama boşaldığını tahmin etmiştim. Birazdan tatmin olarak üzerimden kalktı. Hemen Deniz ablam yüzümün üzerine oturdu. Ama onun niyeti başkaydı. “Sabahtan beri tuvalete gitmemiştim ” dedi. Önce deminki gibi organını doya doya yalattı ve emdirdi bana. Yeterli görünce anüsünü yalatmaya başladı. Koku iğrençti ama yapacak hiç bir şeyim yoktu. Tüm gücümle yaladım. Ağzım onunda sıvıları ile dolmuştuki birden başka bir sıvının ağzımı dolduracağını hissettim. Önce elleri ile başımın iki yanından sıkıca kavradı ve bacaklarının arasına ağzımı iyice yapıştırdı. Öyle sıkı kavramıştıki beni yüzümü oynatmam mümkün bile değildi. Ağzım ise tamamen açık organına yapışmıştı. Ben ne olduğunu anlayamadan sarı bir idrar ağzımın içine dolmaya başlamıştı bile. Beni öyle sıkı kavramıştıki idrarının bir damlası bile dışarı dökülmüyor, hepsi ağzımdan mideme iniyordu. Dayanılmaz bir tuz, ılık bir sıvıyla ağzımdan dolarken ellerimle kalçasını ittirmeye çalışıyor ama bacaklarının arasında boşuna debeleniyordum. Bu işkencenin ardından işeme faslı bittiğinde ben de bitmiştim adeta. Tam kurtuldum diye gözümü açmıştımki yüzümün üzerinde yeni bir ağırlık hissettim. Bu en küçük ablam Sevildi. Oda tam ağzımın üzerine oturmuştu ve organını yalamamı istiyordu. Külotunu çıkartırken onda bir farklılık gördüm. Koyu kırmızı bir pet vardı ve bu pet kan içindeydi. O kanın ne olduğunu bile bilemeyecek bir yaştaydım ve çok korkmuştum. Çıplak organını ağzımın içine ortalayıp “Yala” emrini alınca bu emre de itaat ettim. Ama bu defaki koku korkunçtu. Üstelik ben yaladıkça ağzımın içine koyu kırmızı bir kan da geliyor, ağzımdaki tad daha da iğrenç oluyordu. O belki de hayatında ilk defa adet görüyor ve bu adetini benim ağzımda temizliyordu. Yaklaşık yarım saat orasını yaladım. Hem zevk sıvıları hem de adeti ile ağzımı doldurmuş, yüzüm ise onun kanı ile kıpkırmızı olmuştu. Onu da yeterince mutlu ettikten sonra cezamın dolduğunu düşünüyordum. Onlar ise annelerine ısrar ediyor ve üvey annemin de bana ceza vermesi gerektiğini savunuyorlardı. Başta yok canım, olmaz diyen üvey annemin de külotunu çıkardığını görünce şok oldum. Çünkü o bana göre çok büyüktü ve organı da kızlarınınkine hiç benzemiyordu. “Ne olur üvey anneciğim bana acıyın, yapmayın” dediğim anda organını ağzımın üzerine oturtmuştu bile. Yaklaşık 65-70 kiloydu ve yüzüme çok fazla bir ağırlık binmişti. Üstelik cinsel organı deminkiler gibi değil oldukça büyük ama tamamen traşlıydı. Deniz ablamın attığı tekmeyle onu da yalamam gerektiğini anladım ve tüm gücümle yalamaya başladım. Oğlu yaşındaki bir çocuğa organını yalatan üvey annem hayatından çok memnuncasına sesler çıkararak inlemeye başladı. Doğrusu onun sıvıları o kadar çok gelmeye başlamıştıki ağzıma yutmakla bitiremiyordum. Dilimi içeri sokmamı isteyince çıkarabildiğim kadarıyla içeri soktum. Dudaklarımı yapıştırdım ve çok tatlı bir şekeri emen çocuk gibi bütün gücümle emmeye başladım. Ben ağzımla yüklendikçe o patlayan bir volkan gibi kasılıyor, ağzımı sıvılarıyla dolduruyordu. Tam iki saat sürdü bu yalamaca oyunu. Yeterince tatmin olup yüzümden kalktığında rahat bir nefes almanın ne büyük mutluluk olduğunu bir daha anlamıştım. Sonra üvey annem anüsünü yalattı ve orasını tertemiz yapmamı istedi benden. Son gücümü de orada harcarken bayılmışım. Sabah uyandığımda yatağımdaydım. Korkuyla yanlarına gittiğimde bundan sonra hatalarımın en ağır şekilde cezalandırılacağını ama bu cezalardan kimseye bahsetmemem gerektiği sıkıca tembihledi. Doğrusu bu ya ben de öyle korkmuştumki hiç kimseye bahsedemedim bu olanlardan. Cezalarmı? Sık sık yinelendi tabikiii.
Sıkı Yaka 2
Arzuyu artık kölem yapmayı başarmıştım. Ne dersem kabul ediyor benim ,istediğimi yapıyordu. bütün gün onun için diktirdiğim ve satın aldığım dar yakalı bluzları giyiyordu . gece yatana kadar çıkarması yasaktı ve ancak gece sexe başladığımızda ben istersem yakasını açabiliyordu aksi takirde. sex bitene kadar üst düğmesine kadar yaka kapalı olmalıydı hem de rahat olmayacak kadar sıkı. Bir sabah uyandığımda baktım arzu hazırlanıyor ve kalkıp ona yardım edeceğimi söyledim dolapta 0nlarca bluz vardı . bugün hangisini giymek istiyorsun dedim . sen seç dedi. Beyaz fırfırlı sert yakalı . önden düğmeli ve fırfırları olan bir bluz çıkardım. iç çamaşırı beyaz dantelliydi . göğüsleri taşacak gibi duruyordu .biraz okşadım.Bluzu elerimle sırtına geçirdim ve düğmelerini yavaş yavaş iliklemeye başladım . üst düğmeye yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Ancak gece epey yorulmuştum o yüzden kendimi tuttum. son düğmeye gelince durdum . yakaları özelikle dar yaptırmıştım zorlayarak üst düğmeyi de ilikledim. yaka o kadar sıkıydıki tamamen boynunu kavramıştı . Benim de istediğim buydu . çekmeceden siyah kalın bir kurdele çıkarıp boynuna güzel bir fiyonk yapıp bağladım kurdeleyle yaka daha da sıkı hale gelmişti. göğüsleri bluzdan fırlayacakmış gibi sert ve dik duruyordu. altına jartiyeri iç çamaşırı giymişti üzerine siyah bir mini etek giydirdim .üzerine ise siyah bir yine önden düğmeli bir yelek giydi. harika görünüyordu dudağına öpücük kondurdum ve kendimde giyinip çıktık .Benim kendime ait bir bürom var mali müşavirlik yapıyorum ve artık arzuyuda yanıma işe almaya karar vermiştim benim sekreterim olacaktı sürekli gözümün önümde olmalıydı. Büroya vardığımızda. bana çay yapmasını emrettim içerde o çayları hazırlarken ben de yapacağım işleri incelemeye koyuldum .çayları getirdiğini görünce elimdekileri bıraktım . gözünde ki kemik çerçeveli siyah gözlükleri ve kıyafetiyle çok sexi duruyordu . göğüsleri kendini okadar beli ediyorduki. çayı bırakmak için eğildiğinde yakasını bir kere daha ne kadar sıkı olduğunu fark ettim. rahatmısın dedim . hayır dedi . ama seni seviyorum sen ne istersen o olsun dedi . dayanamadım ve eşlindeki tepsiyi bırak dedim ve diz çökmesini emrettim fermuarımı aç dedim açtı . çıkarıp sikimi her yerine sürttüm yakasına değdirdim ve ağzına aldı. öyle bir emiyorduki sor duruyordum. masayı boşalttım kucağıma çıktı soyunmak istedi dur dedim ve tokat attım ben aksini emretmedikçe çıkaramayacağını söyledim . dudaklarıma yapıştı bluzun üzerinde göğüslerini okşamaya başladım üzerindeki yeleği çıkardım ve elim çekmeceye gitti bir hamlede ter çevirdim ve masaya dayadım . ellerini arkaya aldım ve çekmeceden kelepçeleri çıkarıp arkadan kelepçeledim eteği beline kadar çektim ve saçlarından boynunu geri çektim zor nefes alıyordu çünkü boynunu yaka çok sımıştı. ama inliyordu. elrini kullanmak istiyordu ama kelepçeliydi. simi taş gibiydi amına gireceğimi sandı ama ben ıslatmadan götüne girmek istiyordum nedendir bilinmez canının yanmasını istiyordum. kazık gibi olmuş 20 cm lik sikimi götüne dayadım saçlarından tutmaya devam ediyordum kafasını öne eğmeye çalıyordu . ser bir giriş yaptım çığlık attı . handaki insanların duymasını istemiyordum ağzına bir tıkaç soktum bağırma dedim ama dayanamıyordu. canı çok yanıyordu ama alışacaktı. hıozladnıkça hızlandım inlemeler çığlıklar birbirine karıştı ama çok sesi çıkmıyordu tıkaç yüzünden. bu arada bir elimlede gömleğinin düğmeleriyle oynuyordum . yakasına ulaştım ve bağazını tuttum. göt deliği alışmıştı artık gide gele alıştı artık sevkle inliyordum ama bayılacağını sandım bir an. Artık zamanı gelmişti yüzüne attıramazdım çünkü akşama kadar iş yerindeydik .çıkarmadan inleye inleye için boşaldım. döller dışarı taşmıştı . kelepçelerini çözdüm git dedim götünü temizle yanıma gel . gitti 5 dakika sonra geldi . üzerini düzelttim yakasını kontrol ettim kurdelesi bozulmuştu çözüp tekrardan bağladım ve yeleğini giydirdim . yaka gayet güzel duruyordu. düğmeler parlıyordu. tekrar eskisi gibiydi karşımda o gün daha bir motive çalıştı. akşama kadar işlerimizi bitirdik ve gece başka bir fantezi için evimize yola koyulduk. devamı daha sonra görüşmek üzere
Tuğba 3
Yine amcamlara gitmiştim. Her zamanki gibi içeri girdim ve ilk işim kapıyı açan Nur Yengemin ayaklarını öpmem oldu. Fakat bu kez onlar tasmamı hazırlamamışlardı. İçeri geçtik. Ben Nur Yengemin ayaklarını öpüp yalarken oda bana bugün teyzemlerin geleceğini ve birlikte dışarı çıkacaklarını, bu esnada da Tubanın hizmetini yapmam gerektiğini söyledi. Az sonra Tuba da odasından çıktı ve yanımıza geldi. Ben hemen Tubaya doğru yöneldim ve ayaklarını öpmeye başladım. Artık bu alışkanlık haline gelmişti. Ardından Tuba da bugün için annem sana anlattı herhalde dedi. Bende Tubanın kölesi olduğum zamanlarda yaptığım gibi havlayarak evet dedim. Tubanın ayaklarını yalamayı sürdürdüm. Aradan bir saat geçmişti ki teyzemler geldi. Ama teyzem kızı Berrakı da getirmişti. Ben Berrakın kölesi olmaya daha önce başlamıştım ama ikisinin de birbirinden haberi yoktu. Teyzemle yengem çıkınca biz üçümüz evde kaldık. Fakat ikisi de bana emir veremiyorlardı. Çünkü birbirlerinden çekiniyorlardı. Berrak 16 yaşına gelmişti ve liseye gidiyordu. Berrakın 4 Tubanın ise 3 yıldır kölesiydim. Fakat Tuba bu zaman zarfında bana yapmadığını bırakmamıştı. Annesiyle birlikte tuvaleti hiç kullanmıyorlar ağzımı tuvalet olarak kullanıyorlardı. Evlerinde tasmalar kırbaçlar vardı. Ve Tuba beni arkadaşlarının içinde de köpek gibi kullanıyordu. Berrak ise ayak öptürmek, yalatıp yıkatmak, ve üzerine çıkmakta kullanıyordu. Kızlar sürekli birbirlerinin dışarı çıkmasını bekliyor ve fırsat kolluyordu. Özellikle Tuba bana hükmedemediği için sinirleniyordu. Nihayet berrak diğer odaya gidince Tuba hemen kalkıp yanıma geldi ve tokatlamaya başladı. Berrak duyacak değince duymaz diyordu. Ardından ağzımı açtı ve ard arda ağzıma tükürdü. Sonra da eğilip ayaklarını öpmemi istedi. Tam öperken kapı sesini duydum ve kafamı kaldırmaya çalıştım. Fakat Tuba kafama ayağıyla bastırdı. Bende yere kapaklandım. O esnada da berrak içeri girdi. Beni Tubanın ayakları dibinde görünce yanımıza geldi ve demek senide ayaklarını öpüyor bu dedi. Ben hemen doğrulmuştum. Bunu duyan Tuba bana sert bir tokat attı ve demek bildiği halde bana söylemedin. Sen şimdi görürsün köpek dedi. İşkence başlamıştı. Berraka döndü ve sen bu köpeğe neler yaptırıyorsun. dedi. Berrakta yaptırdıklarını anlatınca Tuba şimdi sana yeni şeyler öğreteyim dedi. Tuba ilk olarak git hazırlan dedi. Ne yapacağımı biliyordum. Derhal gidip Tubanın odasında dolapta duran tasmayı aldım ve boynuma geçirdim. Ardından çırılçıplak soyundum. Sonrada ağzıma bir tasma alıp onların yanına köpek gibi 4 ayak pozisyonunda döndüm. Berrak bunu görünce önce utandı. Çünkü çırılçıplaktım. Kırbacı doğruca Tubanın ayakları dibine bıraktım. Tuba tasmanın ucundan tuttu ve kırbacı alıp tüm gücüyle kırbaçlamaya başladı. O kadar sert vuruyordu ki bağırıyordum. Bir yandan da kes sesini köpek diye bağırıyordu. Berrak bana acımış olacakki yeter diyordu ama Tuba sen karışma o itiraz edemez diyordu. Tuba bir süre daha kırbaçladıktan sonra yoruldu. Berraka sende denesene dedi. Berrak hayır dese de Tuba oda istiyor istersen sor dedi. Berrak bana baktı. Bende Tubanın zorlamasıyla evet Berrak yalvarırım sende kırbaçla dedim. Berrak kırbacı aldı ve önce yavaş vurmaya başladı. Tubanın daha sert,daha sert demesiyle oda giderek daha sert vurmaya başladı. Sonunda kıçım kırbaç izleriyle kaplanmış ve dokunulduğunda acıdan bayılacak gibiydim. Ardından Tuba beni sırtüstü yere yatırdı ve Berraka tutunarak üzerime çıktı. Çıplak ayaklarını ağzıma soktu. Ayaklarını uzun süre ağzımda tutup emdirdi ve yalattı. Sonrada iki ayağıyla yüzüme çıkıp yüzümde ayaklarını paspasa siler gibi hareket etti. Bir süre sonrada indi. Berrak bu sırada göğsüme çıktı. Berrakta uzun süre ayaklarını yalattı. Bu esnada Berrak tuvalete gideceğini söyledi. Tuba hemen benim gidip hazırlanmamı söyledi. Tuba ve annesi daha önce bir çok kez ağzıma yapmışlardı ama bu Berrakın ilk olacaktı. Berrak önce normal tuvalete yöneldi fakat Tuba onu odasına götürdü. Orada Tubanın ve annesinin kullandığı özel bir klozet vardı. Klozetin altı açıktaydı ve kanalizasyona bağlı değildi. Klozetin önüne kafamın sığacağı kadar bir bölüm açmışlardı. Ben her seferinde klozeti hafif kaldırıyor ve kafamı altına sokuyordum. Klozete biri oturduğunda kafamı çıkartmam imkansızlaşıyordu. Klozetin içindede ufak bir lamba vardı ki suratıma yaparken göreyim diye. Berrak önce tereddüt etti. Fakat Tuba onu cesaretlendirmek için önce kendisi pantolonunu indirdi ve klozete tam oturmadan Berrakın görebileceği şekilde suratıma işedi. Ardından Berrak gelip klozete çekinerek oturdu ve işemeye başladı. O kadar çok işedi ki suratımda ıslanmayan yer kalmamıştı. Fakat Berrak sıçması gerektiğini söyleyerek kalkmak istedi. Tuba ise onu da yap dedi. Berrak önce itiraz etse de kabul etti. Tubanın emriyle ağzımı açabildiğim kadar açtım. Berrakın o güzel götünden çıkan boklar ağzıma doluyordu. Berrak iyice yaptıktan sonra Tubanın verdiği peçeteyle kıçını sildi. Kalkıp üzerini topladı ve bana bakmaya başladı. Tuba da baş ucumda bakınıyordu. Tubanın çiğne ve yut demesiyle o bokları çiğneyip yuttum. Tuba Berraka dönüp bundan sonra sende tuvaletini boşuna harcama bak onlar bir domuzu doyuruyor dedi ve gülüştüler. O günü iki kızın işkenceleriyle geçirdim. Tuba bir ara Berraka bu köpeği hiç dışarı çıkardın mı? dedi. Berrak hayır dedi. Tuba ben onu liseden beri bayağı yere götürdüm. Voleybol antrenmanına,lise veda partisine, şimdiki okuluma hatta 2 kez burada bile dışarı çıkardım. Sende bunu mutlaka dene saygınlığın artıyor dedi. Berrakta mutlaka deneyeceğim hatta yarın okula götüreyim dedi. Bana baktılar itiraz edecek halim yoktu zaten. Akşam yengemler geldi. Ve Berrakı teyzem orada bıraktı. Bende kaldım ve tüm geceyi Tuba Nur Yenge ve Berrakın emrinde geçirdim. Ertesi günde berrakla okuluna doğru yola çıktık. Tuba yine beni çağırmıştı. Bu arada amcamla yengem boşanmış Tuba ise okulda olmadığı zamanlar annesinin yanında kalıyordu. Bu sayede evde daha rahat hareket ediyorlar ve beni daha rahat kullanıyorlardı. Evlerine gittiğimde kapıyı Tuba açtı. Ben de her zaman yaptığım gibi eğilip ayaklarını öpmeye başladım. Tuba bu esnada tasmamı boynuma geçirdi ve sana bir sürprizim var dedi. Tasmamdan çekerek salona götürdü. Salonda Nur Yengem oturmuş televizyon seyrediyordu. Tuba tasmamı bıraktı bende selam vermek için Nur Yengemin yanına gittim. Nur Yengemin ayaklarını dur diyene kadar öptükten sonra Tubanın ayakları dibine geçtim. Tuba bacak bacak üstüne atmıştı. Emriyle ayağındaki terliği çıkardım ve ayaklarını yalamaya başladım. Uzun süre ayaklarını yalattıktan sonra kurulamamı istedi. Üzerimdeki t-shirt ile kuruladım. Terliklerini tekrar giydirdim. Tuba ayağa kalktı ve sana sürprizimizi gösterelim dedi. Tasmamdan tuttu ve odasına götürdü. Odasında 2 kabın yanında durdu. Biri bir şişe ve içi muhtemelen sidik dolu sarı bir sıvıyla doluydu. Şişenin üzerinde huni şeklinde bir kap vardı. Diğer kap içi ağzı çok sıkı kapatılmış bir kutuydu. Tuba işaret edip bunları al dedi. O kapları aldım ve banyoya taşıdım. Banyoya Tuba ve Nur Yenge de geldiler. Tuba işte sana sürprizimiz kutuyu açsana dedi. Kutuyu korkarak açtım ve korkmakta haklıydım. İçi bok doluydu. Tuba kutuyu göstererek “bunları ne kadar sevdiğini düşündüm ve ziyan olmaması için bir yol buldum. Bundan sonra 3 günde bir bize boş mide ile gel çünkü yiyecek çok şeyin olacak. Burada yalnızca benim 4 günlük bokum ve şişede de sidiğim var. Bunları şimdi bitireceksin” dedi. O kadar boku yedirmemesi için yalvardıysam da kararı değişmedi. Önce kafamı o bok dolu yayvan kaba soktu ve ayağını kafama koyup suratımı o bokların üzerine bastırdı. Sonrada saçlarımdan tutup kaldırdı. Annesine dönüp “Bak ne kadar çok istiyor yemeyi. Aceleden neresiyle yiyeceğini şaşırıyor” dedi ve ikisi de kahkahalarla gülmeye başladılar. Daha sonra Tuba o bokların tamamını bana yedirdi. Üstüne de hemen hemen 1 litreyi bulan 4-5 günlük sidik birikimini içirdi. Midem çok kötü olmuştu. Tuba işim bitince bana “Buna alış bundan sonra her 3 günde bir bize geleceksin. Yemeğini ve içeceğini içecek sonra gideceksin. Üstelik bundan fazla olacak çünkü annem ve ben artık tuvaleti hiç kullanmayacağız” dedi. Gerçektende o günden sonra mümkün olduğu kadar dışarıda tuvalete gitmiyorlar özellikle Tuba tüm atıklarını bana ayırıyordu.