Kategori Arşivleri: Fetiş (Fetish) Hikayeler

Fethiş , köle , sahibe ve mistress hikayelerini bulabileceğiniz bir çok fetiş sex hikayesin bir arada bu kategoride yayınlanmakyadır.

ablamın çorapları

Tarafından   14 Mart 2015
0

Selam ben 20 yasıda üniversite öğrencisiyim.biz iki karedesiz. ablam ise 21 yasınadır.ancak evde hep ablamın sözü geçer.özelliklede babam ablamı çok sever ve bir dediğini iki etmez.benimse küçük yaslardan itibaren ablamın bacaklarına ayaklarına götüne amına karsı inanılmaz bir ilgim vardır.ama bunu asla belli etmezdim.bu fantazim 15 16 yaslarında basladı.isterseniz o günlere donelim once.ablam yine bigün okuldan geldi o zamanlar lise 3 e gidiyordu.kısacak bi eteği vardı ve altıdada ince açık siyah çorabı bacakları enfes gorunuyordu.bu arda ablam ise belkide küçük olduğum için asla çekinmezdi.evde oldukça rahattı ve hatta bazen ben varken bile üstünü değiştirirdi.neyse sonra ablam üstünü çıkarttı ve dısarda biraz işinin olduğunu soyleyerek çıktı.evde tek basıma kalmıştım.hemen ablamın odasına fırladım.inanamıyorum ablam külotlu çorabının yanına külodunu da çıkartmıştı.önce külotlu çorabını aldım elime.ayak kısmını önce kokladım bu harika bir duyguydu.çok kötü kokuyolardı am bu benim çok hoşuma gidiyordu.kokladım sonra yavasça bi öpücük kondurdum ve sonra yalamaya basladım .ağzımın içine soktum.somra yukarılara çıktım diz kısmını yaladım.ve kalça kısmına geldi sıra iyi bi yalayıp emdikten sonra kafamı içine soktu.ağzımı tam göt ve sonrada am kısmına getirdi.doyasıya kokladsım yaladım.daha sonra küloduna geldi sıra.külodu beyazdı.ve çok küçük g-string tarzıydı.elime alınca çıldıracak gibi oldum.hemen dilimi amının değdiği yer getirdim amından bişeyler akmıştı sanırım hemen onları doyasıya yaladım.daha sonra ise g-string in ip olan kısmını elime aldım.ve suan elimdeki ip gibi ince kısım biraz önce ablamın göt deliğimden çıkmıştı.hiçbişey yapmadan hemen onu ağzıma aldım.müthiş bok kokuyorduama umrumda değildi.yalaya yalaya bok kokusunu bitirdim.daha sonra odadan çıkmak zoruna kaldım çünkü ablam gelmişti.hemen oturma odasına geçtim.çok şükür ki ablam odasından çıkarken beni gormemışti.ablam gelince hemen odasına geçti.sonra dar bi kot giymişti.yanıma geldi ve tv izlemeye basladık.ben kanepede oturuyordum.ablamda yanıma geldi.ablam kotun altından ten rengi bi çorap giymişti.ayakları müthişti.ayaklarına yakın olmam lazımdı.öpmemek yalamamak için kendimi zor tutuyordum.sonra belim ağrıyor diyerek ben yere oturdum.elimide halının üzerine koydum.sonra ablam ayaklarını heralde sakalasmak için arkadan ozuma attı.soke olmustum.devamı ablamın çorapları 2 de

Yumyum 4

Tarafından   13 Mart 2015
0

Kırık parmaklarımın acısıyla sadece efendimin arkasından bakabildim. bu yara efendim Şebnemin bana verdiği ilk yara değildi ve sonda olmayacaktı. ondan aldığım her darbe benim ona olan kölelik bağımı biraz daha güçlendiriyordu. Parmaklarımı bir hastanede alçıya aldırdıktan sonra eve gittim. biraz oturup rahatlamak içimden gelmiyordu çünkü efendim bu akşam geleceğini söylemişti. bunu bile, bile oturup onu bekleyemezdim hazırlık yapmalıydım diye düşündüm. hemen dışarı fırladım efendimin hoşuna gidebilecek ne varsa yiyecek ve içecek toparlayıp eve geldim. ve o gelmeden hazırlıklara başladım. gelene kadar her tarafı pırıl, pırıl yaptım. onu böylesine koltukta oturarak ta bekleyemezdim. bir köle olmak istiyorsam bir köle gibi davranmalıydım, hemen dış kapının önüne dizlerimin üstüne çöktüm. o kapıyı çalınca açıp ayaklarına kapanacaktım. belkide sırtıma bindirip bir hayvan gibi salona kadar taşıyacaktım. yeterki gelsin onun için yapamayacağım hiç bir şey yoktu.Kapının önünde baya zaman geçirmiştim. artık umudumu kaybediyordum ki cep telefonum çaldı, telefonuma baktığımda arayanın o olduğunu görünce adeta bütün dünya benim olmuştu. hem açtım ve o daha seslenmeden ben “buyurun efendim emrinizdeyim” dedim benim söylediklerimi ya duymadı yada aldırış etmemiş olacakki “hemen sitenin otoparkına gel, arabamda bekliyorum” deyip kapattı. alel acele toparlanıp ota parka indim. Efendimin kırmızı spor arabasını görebiliyordum hemen yanına gittim kapısını açıp saygıyla önünde eğildim. efendim arabadan indi ve bana seslenerek bagajdaki eşyaları almamı emretti ve kendisi asansöre doğru yürümeye başladı. bagajı açtım içinde iki büyük valiz vardı ikisini de aldım. valizler oldukça ağırdı. bende asansöre doğru yürümeye başladım asansöre yaklaştığımda asansörde yeni gelmişti. efendim bana döndü.- Ne o sende benimle aynı asansöre binmeyimi düşünüyorsun yoksa.Deyip yüzüme müthiş bir tokat patlattı. tokatın etkisiyle sersemleyim elimdeki valizlerin birini düşürmüştüm. işe o an efendimin beceriksizliğimin karşısında sabrı tükenmişti. sakin bir sesle “al o valizi yerden” dedi hemen eğilip aldım, ama bu kadarla kurtulacağımı sanmakla nekadar hata ettiğimi geç anlamıştım. Sol eliyle saçlarımdan tuttu ve sağ, sola çekerek başımı sallıyordu. – Sana benim eşyalarıma karşı nasıl saygıyla davranman gerektiğini öreteceğim. ve bir kez daha valizlerimi düşürürsen. seni orospu olarak kullanıma çıkarırım, böylelikle sikildikçe beni hatırlarsın. şimdi valizleri koltuklarının altına al.Hemen dediğini yaptım her iki valizide koltuklarımın altına aldım ve düşmemeleri için elimden geleni yapıyordum. efendimin eli hala saçlarımdaydı. valizlerin yerini bulduğunu görünce saçlarımdan daha sert asılmaya başladı ve sağ yumruğuyla yüzüme sert bir yumruk attı arkasından bir daha geldi bir eliyle saçlarımı iyice kavramış başımı istediği pozisyona getiriyor ve diğer eliyle de kısa mesafeden yüzüme yumruklar indiriyordu. ama düşmemem lazımdı yoksa daha fazlasının geleceği kesindi. yüzümü iyice kan çanağına çevirince sacımı bıraktı ve asansöre yöneldi bende merdivenlerden koşar adımlarla çıkıyordum. dairenin kapısına geldiğimde aşağıya inerken dairenin kapısını aralık bıraktığıma çok sevinmiştim yoksa onu beklettim diye yine dayak yiyebilirdim. salona efendimin yanına gittim. koltukta oturmuş televizyonun kumandasıyla oynuyordu diğer elide vajinasının üzerindeydi. Giydiği daracık ve yırtık kot pantolonu vücut hatlarını tamamen meydana çıkarıyordu. dizlerine kadar uzun siyah yüksek tabanlı botları vardı ayağında, üstünde kolları kesik kot bir yelek, yeleğin düğmeleri açıktı ve içindeki transparan ve vücudunu saran transparan bluzdan anlaşıldığı gibi içinde südyeni yoktu. bana dönüp ” valizleri şuraya bırak ve temizlenip yanıma gel dedi” dediklerini hemen yaptım yanına gittim ve her zamanki gibi ayaklarının önünde diz çöktüm. valizin birini açmamı söyledi ve içinden minicik pembe renkli ve pırpırlı bir etek cıkrdım bunun yanında kırmızı bir jartiyer ve yine kırmızı file bayan çorapları. elimdekilere bir anlam verememiştim. – Bunlar senin için bundan sonra benim yanımda sadece bunları giyerek dolaşacaksın. Hemen gidip dediğini yaptım verdiği giysileri giydim adeta bir fahişe olmuştum. salona geri döndüğümde valizlerin tamamını bana boşalttırdı neler yoktuki. Değişik kalınlık ve uzunluklarda kamcı ve kırbaçlar yine değişik ölçülerde belden bağlamalı veya normal vibratörler, farklı şekillerde tasarlanmış zincir, kelepçe ve tasmalar bütün bu aletleri çıkartıp odanın her yerine itina ile koydurdu her parçayı teker, teker. daha sonra elinde bir dosya kağıdı vardı.- İşte burada bundan sonra bana olan sadakatini garantileyecek kurallar var, sende bunlara harfiyen uyup yerine getireceksin ve altına imzanı atacaksın. Şimdi bunları teker teker senin kafana unutmayacağın şekilde sokalım.Yerinden kalkıp boynuma bir tasma geçirdi beni ellerim ve karnım koltuğa gelecek şekilde domalmış bir şekile getirdi ben böyle durup olacakları beklerken efendim daracık kotunun üzerinden siyah iri vibratörünü bağladı ve kendisini güzel bir binici kamcısı seçti. kuralların yazılı olduğu kağıtıda görebileceğim şekilde koltuğa koydu. kamçıyı çıplak sırtımda birkaç kere denedikten sonra beğenmeyip eline bir kırbaç aldı biraz geri çekilerek kırbacı vucumdumda şaklatmaya başladı onun her vuruşunda belindeki vibratörde yukarı aşağı doğru sallanıyordu adeta beni vibratörü kırbaçlıyordu. benim açıdan bağırmam onu hiç rahatsız etmemeliki feryatlarıma hiç aldırış etmeden devam ediyordu. nihayet altıncı denemesinden sonra kamçıda kakar kılmıştı. Eğilip arkama geçti vibratörü yavaş yavaş sokmaya başladı acıdan sıktığım diş etlerim artık kanıyordu efendim ise gayet sakin bir şekilde bir yerden pompalıyor bir yerden de tasmamdan asılıp kamçılıyordu bu ona çok zevk vermiş olcakki -Hadi orospum seni nasıl sikiyorum, iyi bir kısrak olursan seni her gün sikerim, seni sike sike çoğaltacağım, sikimin orospusu yapacağım seni diyerek iyice pompalıyordu.-Biraz sakinleştikten sonra önüme koyduğu kağıttaki maddeleri okumamı istedi zira bunlar beni için hazırlanmış kölelik maddeleri idi. ben okumaya başladığımda efendim şebnem pompalamayı hafifletiyor ve her cümle bitişinde sonuna kadar vibratörü sokup anladımmı diye soruyordu. ve ben acıdan fırsat bulup anladım efendim diyene kadarda vibratörü çekmiyordu…. Kölelik maddelerinin açılımı devamında devam edecek

Ayakların Kölesiyim Artık

Tarafından   13 Mart 2015
0

Ben 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Ayak fetişizmi bende kendimi bildim bileli var. Küçüklüğümden beri hep kızların ayaklarından hoşlanır, hep o ayakların altında ezilmeyi hayal ederim. 15 Yaşındaydım. Annemler o sene izmirde bir yazlık almışlardı. Abim ve ben kısa zamanda sitede birçok arkadaş edinmiştik. Kalabalık bir grubumuz vardı. Ve tabii bomba gibi kızlar. Kızların içinde benim samimi olduğum ve sık sık şakalaştığımız selen isminde bir kız vardı. Ona resmen aşık olmuştum. Özellikle de fiziğine. Doğal sarışın saçları, yeşil gözleri, düzgün vücudu ile 15 yaşında tam bir çıtırdı. Bütün erkekler ona hayrandı ama bizim samimiyetimiz daha fazlaydı. Akşamları sitedeki boş evlerden birinin bahçesine, balkonuna otururduk grupça. Oyunlar oynar, muhabbetler ederdik. Bende sürekli selenin yakınlarında, onun ayaklarına mümkün olduğunca yakın otururdum. Muhabbet aralarında yanlışlıkla yapıyormuş gibi ayakkabısına dokunurdum. Aksamları hep nike spor ayakkabılarını giyiyordu. Bugün yine boş bi evin bahçesinde oturuyorduk. Selen kapının önündeki basamağa oturmuş, bende hemen ayaklarının önünde yerde çimlerde oturuyordum. Selenle muhabbet ederken birden şakalaşmaya başladık. Bende ona sarışınların hep aptal olduğunu söyleyip onu kızdırıyordum. Oda kızınca bacağıma şakadan tekme atıyordu. Tekme atması hoşuma gittiğinden ben daha da çok kızdırmaya başladım. O da artık ayağını kaldırıp ayakkabısının altıyla baldırlarıma tekme atıyordu. Amacı pantolonumu kirletip beni kızdırmaktı. Nerden bilsin benim ayak fetişisti olduğumu. O vurdukça ben gülüyordum. En sonunda ee yeter ama artık dedi ve ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım ve şakadan itişmeye başladık. Bende tabi gücümle her itişmeden sonra onu etkisiz hale getiriyordum oda sinirden çıldırıyordu. Bu arada bütün millette bizi seyrediyordu. Ben en sonunda dedim ki: “ya sen kolay lokmasın bana tat vermiyorsun. Ben yatıp yıldızları seyretcem”. Sonra yere çimlere uzandım. Bütün amacım onun bu sinirinden yararlanıp beni ezmesine çalışıyordum. Ben sırtüstü yatarken oda etrafımda dolanıyor arada birde üzerimden atlıyordu. Selen “hadi kalksana korkak!!” dedi. Bende ona “seni yattığım yerden bile döverim ben” dedim. Selen “bak çocuk ezerim seni” dedi. Bende :”bok ezersin” dedim. Ayakkabısını karnımın üstüne koydu. Benimki 2 saniyede dimdik oldu tabi. Selen: “efendim duyamadım ezemezmiydim?” dedi. Bende “aman aman çok canım yandı” dedim. Ben öyle deyince ayağını yavaş yavaş bastırmaya başladı. Bir yandan da yüzünde şeytani bir gülümseme vardı. “Bütün ağırlığın bu mu?” dedim. Halbuki karnım acımaya başlamıştı. Ama aldığım zevk öyle büyüktü ki acıyı düşünmüyordum bile. “Görürsün sen” dedi. Ve aniden iki ayağıyla birden karnıma çıktı. Ve öle durmaya başladı. Ben yediklerim ağzıma gelmişti ama bir yandan da onu daha çok sinirlendirmek için gülüyordum. Herkes bizi izliyordu ve gülüyorlardı. Selen millete bağırdı: “bakın şu zavallıyı nasılda ayağımın altına aldım hahah” dedi. Herkes gülmeye başladı. Herkes öle gülünce birden utandım. Millet fetişist olduğumu anlıcak diye ödüm koptu. Ben hemen “hadi selen tamam in artık” dedim. Selen indi ve: “ne o beyefendi sinirleniyomu?” dedi. “Seni böcek gibi ezeyimde gör gününü”. Birden ayağını kaldırdı tamam suratıma basacakken ellerimle ayakkabısının altından tuttum. aslında ezmesini çok istiyordum. Benim için bulunmaz fırsattı bu ama milletin diline düşmekten korktuğum için tuttum. O ayağını iyice bastırıyordu. Bütün kuvvetimle ayakkabısının altından ittiriyordum. Sonra o kazanmaya başladı. Ayağı yüzüme o kadar yaklaşmıştı ki artık ayakkabısının plastik kokusunu duyuyordum. Tek görebildiğim ayakkabısının altındaki nike işaretiydi. Sonra nihayet geri çekildi ve ayağa kalktım. Tamam bu kadar yeter dedik ve oturduk. Ertesi gün denizde ben yine selen karşısında ayaklarının yanında oturuyordum. Hep o şekilde oturmamdan tahmin ediyor olmalıydı ayaklarına olan ilgimi. Denizde çıplak ayağına dokunabilmek için boyuna yanlışlıkla elimi ayağına çarptırıyordum. Sonra “ayaklarımı sana uzatabilirmiyim bu taşlar çok rahatsız” dedi. Bende hemen olur dedim. Bağdaş kurdum. Oda ayaklarını bacaklarımın üzerine uzattı. Ayaklarını üst üste koymuş güneşleniyordu. Yumuşacık, pürüzsüz tabanları karnıma değiyordu. Benimkinin kalkmasına engel olamadım. Birden panik oldum çünkü kalkmış sikim ayaklarına değiyordu. Kesin anladı rezil oldum dedim. Nerdeyse boşalacaktım. Derken doğruldu ve ayaklarını geri çekti. Yere basıyordu ama her iki ayağının da parmaklarını kaldırmış yumuşak yumuşak, okşar gibi bacaklarımı ittiriyordu. Birden “ayaklarım güzel mi?” diye sordu. Ben kızardım. Ama cesur davranmak gerek diye düşündüm. Evet dedim çok güzeller. Ama dedim “akşamları hep spor ayakkabı giyiyorsun. Gizliyorsun onları” dedim. Gülümsedi “tamam burada yeni aldığım açık ayakkabılarım var onları giyeyim bu aksam” dedi. Akşam olduğunda beni çağırmaya selen gelmişti. Evden çıktım naber derken ayağındaki o müthiş ayakkabıları fark ettim. Şeffaf ayağı bütünüyle gösteren, üzerinde parıltılar oluşturan simlerle dolu önü açık bir ayakkabıydı. Ayakları zaten o kadar güzel ki resmen ağzımın suyu aktı. “Nasıl ayakkabılarım” dedi. Kendi etrafında bir kez döndü. “Çok güzeller” dedim. Sonra yürüdük millet yine bir evde oturuyordu. Bizde yanlarında bir yere oturduk. Selen yine basamağa oturdu bende önüne yere oturdum. Muhabbet ediyorduk ama ben gözlerimi ayaklarından alamıyordum. Fark etti ve dedi ki “ayaklarımı istersen vereyim evine götür” dedi. Yine utandım. “Ya ben ayakkabına bakıyorum çok güzelmiş nerden aldın?” dedim. Selen güldü: “üstelik parfümlü bu ayakkabı koklucan mı” dedi. Bende “hadi canım parfümlü ayakkabımı olur?” dedim. “Aaa inanmıyo. Al kok” dedi ve birden ayağını kaldırıp burnuma götürdü. Hemen koklamaya başladım. Hayatımda hiç o kadar derin nefes aldım mı bilmiyorum. Ayakkabısı gerçekten her ne boksa anlamadım mis gibi parfüm kokuyordu. Koklarken ayakkabısı şeffaf olduğu için ayağının altını seyrediyor, parmaklarının altını izliyordum. “Gerçekten güzel kokuyormuş” dedim. Sonra yine konuşmaya devam ettik. Onu yine kızdırmak laflar etmeye başladım. Bu kez tekme atmıyordu. O ayaklara dokunamamak beni çıldırtıyordu. “Bak dün akşam yarım kalan işimi bitirmemi istiyorsun galiba?” dedi. Bende: “Allah Allah sarışınların dün ne yaptıklarını hatırlıcak kadar beyni var mıydı?” dedim. Ayağa kalktı: “ne dedin sen?” dedi. Ve ben oturur pozisyondayken ayağıyla göğsümden ittirdi. Ben sırtüstü düştüm. Bilerek doğrulmadım o muhteşem görünen ayaklarıyla ben ezmesini istiyordum. O kadar istiyordum ki millet ne düşünür umurumda değildi. Yerden ona laflar söylüyor o da yavaşça vücudumun yanına tekmeler savuruyordu. Sonra bir ara selen bende uzaklaştı. Gitti orda çocuklara bişeyler söylüyordu. O sırada başka yerden Alper diye bir arkadaşım yanıma geldi. “Naber nası gidiyo? yatmışın çimler oohh” dedi. Bende “valla keyfim keyif” derken alperin karşısına baktığını ve suratında aniden beliren şaşkınlığı gördüm. Kafamı öbür tarafa çevirdiğimde tek görebildiğim selen yüzüme doğru inen çıplak ayağıydı. Sonra birden karanlık oldu. Kahkahalar içinde selen “İşte seni eziyorum böcek” dedi. Yüzümün tam ortasına basıyordu. Burnum ha kırıldı ha kırılacaktı. Ağzım yarı açık kalmıştı o yüzden topuğu yarı yarıya ağzıma girmişti. Yapabildiğim tekşey onun ayağına değmiş tuzlu tükürüklerimi yutmaktı. Bişey göremiyordum. Karanlıktı. Sadece selen!in kahkahalarını duyuyordum. Bu kez direnmemiştim. Bir ara çok rezil oldum diye direneyim dedim. Gözlerim görmediği için ellerimle ayağını tutmaya çalışıyor adeta ayağının altında çırpınıyor can çekişiyordum. Diğer kız arkadaşlarını da önceden ayarlamış onlarda ellerimi tutuyorlardı. Artık sadece bacaklarımı oynatabiliyordum. Oda rahat rahat beni eziyordu. Belki 3-4 dakika sürmüştür beni o şekilde ezişi. Sonra ayağını yan çevirip kafamı çevirdi. Yanağım toprağa değiyordu. Bu sefer burnuma basmadığı için çok kuvvetli eziyordu. Ayakkabısını çıkardığı için ayağının altı terliydi ve yanağımda teri hissediyordum. Kokusunu kokluyordum. Ayağıyla bastırırken parmaklarını eğmiş onlarını yüzüme değdiyordu. Bir an o kadar şiddetli bastırdı ben artık bağırmaya çalışıyordum canım yanıyordu. Toprak zaten ıslak olduğu için yumuşaktı. Yüzümün yarısı toprağa gömüldü. Onu görünce selen çekildi. Diğer kızlarda ellerimi bıraktılar. Ve kahkahalar içinde kaçmaya başladılar. Ben zar zor ayağa kalktım. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Ve aynı zamanda toprak. Mutluluktan uçuyordum ama kızları sanki çok kızmışım gibi kovalıyordum.

Muhtesem Ayaklar-1

Tarafından   13 Mart 2015
0

Muhteşem ayaklar…..Uzun süredir görüşmediğim bir bayan arkadaşımla tesadüfen karşılaştık ve öğleden sonra telefonlaşarak buluşmaya karar verdik.o sıralar kız arkadaşım olmadığı için buluşmamıza mani herhangi bir şey yoktu,fakat sonradan, onun bir erkek arkadaşı olduğunu öğrendim. cinsellikle ilgili bir ilişkimiz olmadığı için sorun olmayacağını düşünüyordum ki,buluştuğumuz an,mevsim yaz olduğu için ve itina ile pedikürlenmiş ve ojelenmiş ayaklarını tüm güzelliğiyle,zarif bir sandaletle sergilediğini görünce müthiş tahrik olmuştum ve beraber dolaşırken başka erkeklerin Burcu`nun ayaklarına şehvet dolu bakışları beni müthiş derecede kıskandırmıştı. Burcu`ya “Ayakkabıların ve ayakların çok güzel,erkekleri delirteceksin“ dedim.Burcu ise “Evet yaa,öyle sapıklar da var“ dedi.Ben “Neden sapık diyorsun ki,ben de ayakseverim,bu sapıklık değil“ dedim. O sıra yüzünde çok tuhaf bir gülümseme olmuştu.öğleden sonrayı dolaşarak,yemek yeyip,bir şeyler içerek geçirdikten sonra Burcu,evde biraz dinlenmek istediğini söyledi ve benim evim daha yakın olduğu için evime geldik.Evde yalnız kaldığımdan kimse ve hiç bir sorun yoktu. Kanepeye uzandı ve meyve suyu içmek istediğini söyledi,kalkıp ona meyve suyu getirdim ve çok yorulduğunu,ayaklarının şiştiğini söyleyerek,meyve suyu bardağını ayaklarında gezdirmeye başladı.İsterse ayaklarına masaj yapabileceğimi söyledim.sessizce “evet“ dedi ve narin,yumuşacık,hafif terli ve kusursuzca ojelenmiş ve pedikürlenmiş ayaklarından birini avuçlarımla kavrayıp masaj yapmaya başladım.bir süre sonra “nasıl,hoşuna gidiyor mu? “ diye sorduğumda,uyku haline yakın ve kendinden geçmek üzere olan bir ses tonuyla “devam et!“ dedi. Ben de okadar zevk alıyordum ki,ayaklarını öpmek,yalamak için sabırsızlanıyordum.ve daha fazla dayanamayarak ayaklarına burnumu yaklaştırdım ve koklamaya başladım.Burcu`nun ayakları çok güzel kokuyordu ve iddia edebilirim ki doğal kokusu en güzel ayaklar Burcu`nun ayaklarıdır. Ayaklarını koklarken o kadar çok zevk alıyordum ve tahrik olmuştum ki ayaklarına küçük öpücükler kondurmaya başladım. ve bir süre sonra ayaklarına yaptığım masajı dilimle yapmaya devam ettim. Ayaklarında,ayak tabanları dahil,dilimin değmediği yer kalmamıştı.Ayaklarını yalamaya tabanlarından başlamıştım;dilimi bir ayağının tabanından parmaklarına kadar sürüyor ve ayaklarındaki tuzu,teri hissediyordum.Burcu da bundan zevk alıyordu ve bence çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Bense ayaklarını yalamaya parmak aralarıyla devam ettim ve tüm ayak parmaklarını sırayla yaladım ve emdim hatta o kadar narin ayakları vardı ki bir ayağının tüm parmaklarını ağzıma alıp emmeye çalıştığım dahi oldu. Dilimi ayak tırnakları üzerinde gezdirip,bileklerini topuklarını emiyordum ki uyandı ya da uyanmış gibi yaptı.“umarım seni kızdırmamışımdır“ dedim.“hayır çok hoşuma gitti“ dedi ve o ince gülümsemesiyle “artık benim ayak kölemsin“ der gibi bir bakış attı. Sandaletlerinin tadına henüz bakamamıştım,ama bunu yapmam fazla uzun sürmedi.Burcu “akşam için planın yoksa sende kalmak istiyorum“ dedi.Hayır diyecek kadar salak değildim tabi :)) gece biraz internet yaptıktan sonra birlikte porno film izledik,o sırada Burcu`nun ayaklarının kucağımda oluşu ve onlara dilimle masaj yapıyor olmam da iyi günümde olduğumun göstergesiydi. alkolün de etkisiyle ayaklarını ara sıra şortumunun üzerinden aletime sürüyordum,itiraz etmemişti,bundan güven alarak t-shırt ümü çıkardım ve bir ayağının tabanlarını yalarken bir ayağıyla da aletime bastırması sağlamıştım. çılgınca bir ayağını yalıyordum ve bir ayağının altında ezilen aletim acayip sertleşmişti ve büyümüştü. Burcu aletimi ezdikçe o inadına büyüyor ve bir yerlere girmek istiyordu :)) iki ayağını da tutup tabanlarını aynı anda yaladıktan sonra tam aletimi ayaklarının arasına alıp sıkıştırarak tatmin oluyordum ki, gitmesi gerektiğini söyledi ve kalktı,gitmemesi için yalvardım desem yeridir :)) gitmedi ama yatmak istediğini ve ayrı yatacağımızı söyledi,buna bayağı üzülmüştüm ama teselli ödülüm sandaletleriydi :)) diğer odada yarım saat kadar geçirdikten sonra Burcu`nun uyuyup uyumadığını kontrol ettim,uyuyordu.sessizce antredeki sandaletlerini alıp odama geçtim.kokusu muhteşemdi ve vakit geçirmeden sandaletinin tabanlarını yalamaya başladım,tabanlarını,içini yaladıktan sonra aletimi sandaletlerin tabanları arasına alıp sıkıştırmaya başladım ve Burcu`nun sandaletleriyle aletimi sıkıştırdığını hayal etmeye başladım müthiş derecede tahrik olmuştum.bir çorabın içine yerleştirdiğim aletimi Burcu`nun sandaletleriyle sıkıştırarak sandaletler arasında gidip gelmeye,sandaletleri aletime sürterek kendimi tatmin etmeye başladım ve bir süre sonra müthiş bir zevkle çorabın içine boşaldım.boşalırken sandaletlerini yalıyor ve kokluyordum. Tüm arkadaşlara selamlar,Dominant bayanlara saygılar…….. [email protected] [email protected]

Kapalı Hatundu

Tarafından   13 Mart 2015
0

Benim başımdan gecen olay gecen sene gerçekleşti. Ben 20 yaşında bir gencim imam hatipli bir kız arkadaşım vardı. Parduseli, eşarplı, tam kapalı güzel bir hatundu. Hep pardusenin altına ayağının üstünü gösteren ayakkabı ve en incelerinden bir parizyen çorap giyerdi. Bende tabi ondan sonra öyle ayaklara ilgi duymaya basladim. Günlerden pazar buluşup sinemaya gideriz. Bununla buluştuk bindik bir taksiye ve Kadıköy sinemalara doğru gidiyoruz bu bizimki başladı ya hayatim ayakkabı ayağıma vuruyor napicaz bende dedim çıkar gidene kadar biraz rahatlarsın aman allahim bir çıkardı ayakkabıları o ne güzel ayaklar öyle bide çorapla bam başka bir seksi şekilde gozukuyo ben dayanamayıp eyildim ve ayağını öptüm ne yapıyorsun dedi bende dedim güzel ayağı öpmek suç mu… hayır sadece sordum dedi. Ondan sonra istersen gel sinemeye gitmekten vaz gecelim dedi çünkü ben bu ayakla rahat edemicem dedi tam aradığım fırsatı bulmuştum tamam hadi o zaman bize gidelim dedim evdekilerde bursaya teyzemlere gitmişlerdi. Taksiye söyledik sinemaya gitmekten vaz geçtik bizi eve bırak neyse evimize geldik dedim sen istersen çoraplarını çıkar rahatla biraz cikaramamki dedi niye dedim çünkü külotlu çorap dedi bunlar bende şakasına ne olucakki çıkar dedim oda ciddimisin dedi evet dedim tamam o zaman dedi çıkarmaya başladı. Aman allahim o ne……. bizimki külotlu çorabın altına Hic birsey giymemiş ben biraz çekiniyordum kapalı bir şey der diye ama nerde ben çok güzel vücudun ve ayakların var dedikten sonra dudaklarına atladım bizimkinin deliler gibi öpüştükten sonra ayaklarını opebilirmiyim dedim neden olmasın dedi ve bu oturdu koltuğa ben basladim ayaklarını yalamaya öpmeye deliler gibi yalıyordum ayaklarını birazda çoraplarını tekrar giydirdim ve basladim çoraplar üzerinden yalamaya çünkü çorabın tadı ve görüntüsü daha bir başka oluyordu. Biz daha fazla dayanamadık ve hayatim içime gir dedi ben şaşırdım bu kadarına çünkü dedim ya kapalı olduğu için bunu beklemiyordum ya kızlığın dedim bisey olmaz olan oldu dedi zaten nasıl yani dedim lise 1 giderken kızlığını bozdurmuş başka bir erkek arkadaşına Hic beklemiyordum senmisin bunu yapan vay kapalı orospu buna bir girmişim ama o çığlığı kimse duymasın yani o bicim bağırış ben bu lafida duyduktan sonra kopek gibiyim gir cık gir çık 2/3 dakika sonra içine bir boşalmışım sormayın ikimizde endişelendik tabi ama battı balık yan gider hesabi bunu bide gotten bir köklemişim obicim ama oraya ilk ben girdim daha önce kimseye nasip olmamış. Daha sonra duşumuzu aldık ve bunu evine götürdüm daha sonraki isimiz tabi kürtaj yaptırmak oldu bende bundan sonra haftada en az bir kere sikiyordum. Gerçekten sevmiştim ama o olaydan sonra içimdeki sevgi bitti.

KADINLAR KOĞUŞUNDAKİ HAMİLE KIZ

Tarafından   13 Mart 2015
0

Merhaba..Ben Selma..41 yaşında sekse oldukça düşkün azgın bir bayanım….Yani anlayacağınız dolgun vücüdlu iri memeli iri götlü orosbu ruhlu bir ev hanımıyım..Şu anda evliyim..Kocamda gayet azgın bir sikici..Onunla mutlu bir evliliğimiz var..Kocam geçenlerde evimize bilgisayar alıp internet bağlattı..Bende azgınlıktan devamlı porno sitelere girip hikayeler okuyorum..Baktım herkes güzel şeyler yazmış.. Bende seksle ilgi yaşadığım bazı şeyleri anlatmak istedim..Sevgili arkadaşlar ben burda yazamayacağım bir nedenden dolayı 9 sene cezaevinde kaldım..Açıkçası cezaevine girince bunca yıl seks olmadan yarraksız erkeksiz nasıl dayanırım diye kara kara düşünmüştüm ama sonra gördümki bizim kadınlar koğuşunda seksin sikişin sınırı yok..Cezaevinde köydeki hayatımdan çok daha iyi bir seks hayatım oldu.Cezaevine girmeden önce köyde beni sadece ilk kocam olcak herif sikerdi.. Onunda yarrağı beni doyuracak kadar büyük değildi..Ama içeri girince Gardiyanlarımıza rahatça siktiriyordum.Tabi her kadın kız böyle değildi..İdareyle arası iyi olanlar koğuşta herkesle iyi geçinenler kendini sevdiren kadınlardandım..Kaldığım yerde gardiyan sayısı çok olduğu için yarraklardan yarrak beğeniyorduk..Ayrıca koğuş arkadaşlarımızla rahatça sevişiyorduk..Ayrıca ben dahil her bayanın bir şişesi vardı..Banyo günlerinde herkes şişesini salatalığını yanına alırdı.Banyoda birbirimizi yıkar amlarımızı traş eder..birbirimize şişe sokardık..Bazı kadınlar kızlar ceza olarak gardiyanlarla sikiştirilmezdi..Onlarda yarraksızlıktan kendilerine şişe sokardı..Genelde cam kola şişesi kullanırdık. Bir keresinde yanımdaki ranzada yatan acemi bi kız azgınlıktan gece yatakta götüne salatalık sokmuş..Salatalık biraz ufak olunca kızın götüne girip bir daha çıkmamış.Kızcağızda korkmuş..Gece beni uyandırıp ‘ Abla Sana bişey diycem.’ deyip durumu anlatmış bende gülmekten karnıma ağrılar girmişti..Sonradanda kızı tuvalete götürüp ıkına ıkına sıçtırarak götündeki salatalığı çıkartmasına yardımcı olmuş ardındanda kıza nasihat etmiştim..’Kızım bak..yarın kendine bir kola al afiyetle iç..Şişesinide sakla..Burda kaldığın müddetçe o şişe senin en sadık erkeğin sikicin kocan olcak..tamammı? Kızcağızda ‘Hı hı tamam Abla’ diyerek ertesi gün dediklerimi yapmıştı.Hapishanede gayet iyi bir seks hayatımız vardı. Koğuştaki arkadaşlarla.kendi aramızda seks oyunları oynardık mesela..Bir keresinde aramızda para toplayıp dışardan kendimize belden bağlamalı vibratör getittirmiştik.Kendi aramızda toplanır Evlilik oyunu oynar karı koca eşleşirdik.. -Halime kız..Sen Selmanın kocası ol..Fatma sen Meltemin kocası ol…vs vs..Sonra kendimizi süsler..Mahsustan nikahlar kıyılır..Ardından gerdek gecesine gelirdi sıra..Ranzanın birini ayırır bizde karşısına geçer birimizin diğerini çatır çatır sikişini izlerdik.. Bu seks alemlerimiz esnasında sınırmız tabumuz olmazdı.Bazen ben siken erkek olur bazen sikilen avrad olurdum..- Ohh..Selma hadi iyi sik şu kızı! -Sikicem..amını götünü bir edecemm bu kızın..Bu seks alemlerimizde herkesin kendince fantezisi olurdu..Yıllardır erkeksiz kalmış bazı kadınlar içlerindeki duyguları rahatça dışa vururlardı..Hiç unutmam, bize göre mazbut sessiz sakin namuslu gözüken kapalı giyinen bir Aylin ablamız vardı..Bir keresinde onu zor bela bu seks alemimize katılmaya ikna etmiş..Aramızda birini seçip onun kocası yapmıştık…Aylin abla önce çekinerek sevişmeye başlayıp az sonra çatır çatır sikilirken kendinden geçip: – Ohhhh.. Hadi aslan oğlum sik! anneni götünden! demezmi.. Hepimiz şaşırıp gülmüştük..Sonradan öğrendikki bu mazbut Aylin ablamız kendi genç yaşında dul kalıp oğlu ergenliğe girince azgınlıktan bir kaç defa oğluna vermiş oğlanda ne yapsın hazır am göt meme.. Aylin ablamızı defalarca sikmiş..O günden sonra koğuştaki kızlarAylin ablaya ‘Aylin abla söyle bakalım..Kocanınki mi büyüktü oğlanınki mi?’ diye takılıp durdular.. Koğuşumuzun ablası lideri ellisine yaklaşmış heryerinde bir dövme olan büyük memeli koca götlü yıllarca genelevde çalışmış Derya adında bir kadındı..Bu Derya ablanın dışarda orosbu olarak çalıştırdığı kızları vardı..koğuştan gardiyanlara siktirilecek kadınlarıda o seçerdi..Sağolsun beni çok severdi..Ne zaman canım canlı yarrak erkek istese bana bir gardiyan bulur siktirirdi..Koğuşta herşey ondan sorulurdu..Herkesin bir görev dağılımı vardı..Disiplinsiz olan kafa tutana Derya abla cezasını verirdi..Genelde hapishane düzenini bilmeyen yeni gelme kızlar kadınlar ceza alırdı..Derya ablanın verdiği cezalar hep cinsel içerikli seksle iligili olurdu..Ne yalan söyleyim bende bu cezalar esnasında hazır bulunur kendimce katkıda bulunur zevk alırdım..Yaptıklarımızın hangi birini anlatim bilmiyorum..Bir keresinde kadının biri ‘Ben temizlik falan yapmam’ deyince 8-10 kişi kadına çullanıp biraz dövmüş tokatlamış sonra kadını tuvalete götürüp götüne şişe sokmuştuk..Kadıncağız bir hafta kadar götünün üzerine sandalyeye rahat oturamamıştı..Birindede yeni yetme bi kız Derya ablaya kafa tutmuş..Ona sövünce..oturup aramızda plan yapmıştık..Bu salak orosbuya ne ceza verelim diye..Yılların kart orosbusu Derya abla ‘En azgınlarından 4-5 tane erkek gardiyan ayarlayimde bu şıllığa bir tecavüz etsinler’ diye karar vermiş bizde ertesi günü iple çekmiştik..Ertesi gün ‘Ziyaretçin geldi’ deyip kaltak kızı kandırıp odaya götürmüş gardiyanların eline bırakmıştık..Offf… ne sikmişlerdi kızı ama..Kızcağız önceleri biraz bağırıp çağırıp dirensede kızı tokatlayarak birazcık döverek susturup sonra heryerini avuclayıp mıncıklayıp okşamaya başladılar.Sonra bize dönüp hadi sizde bakmayın soyun şu orosbuyu dediler.Ben dahil bir kaç kadın kızın üzerindekilerini hoyratça çıkardık.Yaramaz kızımızın ağlamasıda biraz dinmişti.Derken gardiyanlar soyunup her biri birbirinden büyük yarraklarını okşayarak kızı masaya dayadılar..Biri saçlarından tutup yarrağını kızın ağzına verdi..Kızın ağlamaklı bir halde yarrağı yalamaktan çekindiğini görünce sertçe kıza bir iki tokat atıp emirler verdi.. – Emsene kız orosbu! aç ağzını! yalaa.. Kız çaresiz her söylenileni yapmaya başlamıştı..Gardiyanlardan biri yüzünü kızın götüne dayamış göt deliğini yalıyor diğeri memelerini avuclamış sıkıyor diğeri yarrağını kızın ağzına vermiş yalatıyor diğeride ayakta yarrağını sıvazlarken kıza sövüyordu.. – Orosbu! daha dün geldin bugün götün kalktı! Derya ablana karşı gelmek neymiş gör! Sikin şu orosbuyu! sikin!amını götünü bir edin! Az sonra ayakta otuzbir çeken gardiyan :- Çekilin..tutun bakim şunun başından..İlk ben geçiriiim şu kaltağın amına diyerek kızın arkasına geçti.Bu esnada kız biraz diretince gardiyanlar dahada sinirlendi.İkisi kızın bacaklarından sıkı sıkı tutup diğeri kızın başından tuttu.Kızcağızın kıpırdamaya imkanı kalmamıştı.İlk sikecek olan gardiyanın yarrağı gayet kalın iri bişeydi..Sanırım en az 17-18 cm vardı..Biz, adam kızı ilk amından sikecek diye beklerken gardiyan: -Orosbu.seni amdan sikecektim ama kızdırdın beni..götten sokacağım sana..Sıkı tutun şunu deyince orda olan hepimiz dahada azdık.. -Sik! Sik şu orosbuyu götünden! -AcımaAzgın bir boğa gibi iyice kuduran adam yarrağını kızın göt deliğine dayadı zorladıkça girmiyordu..Eline biraz tükrük alıp kızın götüne sürüp bir daha yüklendi..Kızcağızın haykırışı hala kulağımda: -Ayyyyyyyyyyyyyyyyyyy! Iııııııııııııııınnnhhhhhhhh! Gardiyanın koca yarrağı kızımızın götüne girmişti..Diğer gardiyanlarda boş durmuyor kızın heryerini memelerini yanaklarını bacaklarını öpüp okşuyor avucluyor somuruyorlardı.Kızın götünde yarrağı olan gardiyan bir müddet kızın götünü eze eze sikti..ardından diğerleri birazda biz sikelim deyince kızın götünden yarrağı çıkardı.Bu esnada kız götünden sikilmenin etkisiyle zort zort osurmaya başlayınca sıradaki gardiyan: -Offffffffff..yavrum dur o götünün tıpasını takiimde osurma deyip oda kıza direk arkadan geçirdi..Kız götünden sikildikçe inim inim inliyordu..-Ayyyyyyyyyyyyyy..Ahhhhhhhhhhh.!! Ihhhhhhhhhhh!! Bu arada diğer gardiyan kızın yüzünü masada yan çevirmiş kendisi ayakta kızın ağzını yüzünü sikmeye başlamıştı..Bazen yarrağının tamamını kızın ağzına sokup boğazına zorluyor kız kusacak gibi oluyordu..Kızcağız bir yandan ağzında gidip gelen yarrak nedeniyle nefes almaya çalışıyor diğer yandan götünde pompalanan yarrağın verdiği zevkle inliyordu.. O gün gardiyanlar kızı defalarca amından götünden ağzından siktiler…’Amına boşaltırsak hamile falan kalır başımıza dert olur’ diyerek her biri ayrı ayrı kızın götünü sikerek içine boşaldılar..Daha sonra o ana kadar hiç bişey olmuyormuş gibi sigarasını içen Derya abla cebinden birkaç selpak çıkarıp uzattı: – Verin şunu orosbuya götünü temizlesin Bu arada bütün bu olanları izleyen kadınlar olarak amlarımız ıslanmış ilk fırsatta bu gardiyanlara kendimizi nasıl siktiririz diye düşünmüştük..Nitekim sonradan siktirmiştik kendimizi..Daha sonraları o kız koğuşun en akıllı uslu kızı olmuş Derya ablanın elini öpmüş aramıza katılmış orosbuluktada hepimizle yarışır hale gelmişti.. Arkadaşlar beni çok etkileyen ve aklıma geldikçe amımın sulandığı bir anımı daha anlatiim..Birgün koğuşumuza 18’ine yeni girmiş ama hamile körpe bir köylü kızı gelmişti.Ama kız her haliyle yaşından küçük gösteriyordu.Kızın bizi umursamaz tavırları ise canımızı sıkmştı.Koğuştaki kadınlar bu tip kızlara nasıl davranacaklarını iyi biliyorlardı:- Adın ne kız senin? – GüllüKızın karnındaki şişkinliği fark eden diğer bir kadın:-Ne o kız ..Bu yaşta sikilip hamile mi kaldın? diye sorunca kız utangaç bi şekilde ‘ Evet’ dedi.- Kaç aylık kız bu? – Altı abla.. Bir iki gün sonra hamile kızın neden buraya geldiğini öğrenmiştik.Bizim köylü körpe Güllü’yü henüz 15’inde görücü usulü evlendirmişler..Sonra bizim küçük orosbu kocası askerdeyken komşusuna siktirmeye başlayıp ondan hamile kalmış.Komşunun karısıda durumu öğrenince evini basmış..Kızda silahla korkutiim derken silahla kadını vurmuş.. Koğuşumuza ilk kez böyle genç bir hamile kızın gelmesi çoğumuzun ağzını sulandırmıştı.Yanlız bu saf köylü kızıda ilk zamanlar bizlere kafa tutup ‘Ben şunu yapmam..bunu yapmam ‘ demeye başlamazmı..Güllü’yü Derya ablaya şikayet etmek zorunda kalınca Derya abla kızıp köpürdü.’Hele banyo günü gelsin bu küçük köy orosbusuna yapacağımı bilirim ben’ deyip banyo günü kızın yanına getirilmesini istedi.Bir iki gün sonra banyo günü gelince ranza arkadaşım Fatma’yla beraber Güllüyü de aramıza alarak banyoya girdik.Güllü banyoda diğer kadınlarında beraber yıkandığını görünce utanması azaldı ve soyunmaya başladı.Fatma’ yla ben Güllü’ye bakarak amımızı okşamaya başlamıştık bile..Köylü kızı Güllü beyaz teni, yuvarlak toplu götü, hafif tüylü amı, şişkin karnının üzerinde dik dik duran iri birer limon kadar memeleriyle tam bir körpe kızdı.Az sonra Derya ablanın Güllüye yapacaklarını tahmin ettikçe daha da azdık ve önce kendi zevkimiz için Fatma ile ben öpüşüp götlerimizi avuclayıp memelerimizi okşamaya başladık.Köylü kızı Güllü bizi izledikçe amını parmaklamaya başladı..Oda az orosbu değildi.Bense ranza arkadaşım Fatma’nın meme başlarını somuruyor emiyordum..Az sonra Fatma bana :-Dön arkanı kız götünü yalayiim deyince arkamı dönüp götümü Fatma’nın yüzüne dayadım..Fatma elleriyle göt yanaklarımı okşayıp diliyle göt deliğimi yalıyor dilini götümün içine sokmaya çalışıyordu..İnlemelerimiz ve konuşmalarımızla bizi izleyip amını okşayan Güllü’yüde azdırıyorduk..- Ohhhhhhh! yala erkeğim…Yala kocacıım….amımı yala götümü yala.. – Ohh mmmm yalıyorum kıız..yalıyorum orosbu…Köylü kızı hamile Güllü’nünde iyice kıvama geldiğini görünce:- Sende orda kendini okşayıp durma gel memelerimi emsene kız ‘diyerek onuda sevişmemize kattık.. Fatma arkadan amımı götümü yalarken Güllü’de memebaşlarımı emiyor bende Güllü’nün küçük memelerini avuclamış okşuyordum..Bir müddet böyle seviştik.Az sonra Güllü : -Abla nolur benide yalayın deyince bu sefer aramıza Güllü’yü aldık..Fatmayla beraber Hamile Güllü’nün heryerini yalayıp öpüyor okşuyorduk.Körpe köylü kızı Güllü’nün boyu omuzlarımıza anca geliyordu..Özellikle kızın yaşına göre küçük memeleri çok hoşuma gitmişti.Güllü’nün her bir memesini emiyor vakumluyordum. – Ufff ..kız bu memeleri büyütememişsin…Biz burda büyütürüz dimi ablası? Ranza arkadaşım Fatma:- Ohh.. mm evet..biz bunun memelerinide götünüde büyütürüz..iki seneye kalmaz at gibi bir avrad olur..Güllü ise amı götü memeleri heryeri yalandıkça zevke geliyor ince ince inliyordu..Biz böyle zevkimize dalıp sevişirken Mehtap abla yanımıza gelip: -Hadin kız orosbular Derya abla bekliyor sizi deyince kendimize geldik.Köylü kızı saf Güllü: – Ne oldu abla? diye safça sorunca-Gel kız..birazda Derya ablan sevsin seni’ dedik..Güllü tedirgin olmuştu ama nafile..Güllü’nün elinden tutarak Derya ablanın yıkandığı geniş bölüme götürdük..Derya abla her biri büyük karpuz gibi kocaman götü, büyük memeleri, hafif sarkmış göbeğiyle ayakta bizi bekliyordu..İçeri girince hepimiz ayaktaydık..Güllü ise korkuyla karışık tedirgindi..Derya abla Güllü’nün yanına gelerek: -Demek herşeye itiraz eden mızıkçı orosbu bu..diyerek konuşmaya başladı. – Kaç yaşındasın sen kız orosbu? – 17 yeni bitti abla..Derya ablanın seks fantezilerinin ne kadar sınırsız ve acımasız olduğunu bildiğimizden o an olan herşeyden zevk alıyorduk.. Derya abla Hamile Güllü’nün heryeriniz süzüyor biryandanda elleriyle kızın götünü okşuyor memelerini kontrol eder gibi sıkıyordu..Derken Derya abla aklındakileri yapmaya başladı..-Eğil bakim kız..Selma gel tut bakim şu kızı..Güllü eğilmiş bende omuzlarından tutuyordum..- Kız Fatma gel bak bakalım şu kızın götüne 17 yaş götümü?Derya ablanın ne yapmak istediğini anlayan Fatma muzipçe gülerek eğildi..Güllü’nün göt yanaklarını elleriyle ayırıp hamile kızın göt deliğini inceledi..- Yok abla … bu kızın götü 17 yaş götü değil..baksana deliği daracık…Derya abla:- Mmmm..Selma.. kız.sende bi parmak kontrolü yap bakalımBunun üzerine bende orta parmağımı ağzıma götürüp tükrükleyip Güllü’nün göt deliğine soktum..Offf..gerçekten kızın götü daracık ve sıcacıktı..- Mmmm..abla bencede bu kız en fazla 14’ünde..yoksa bu yaşta bu kadar dar sıkı delik olmaz..Derya abla :- Mmm o zaman bu kızın götünü biraz genişletelimde çabuk büyüsün şıllık…Verin bakalım şişeyle vazelini…Kadınlardan biri havluya sardığı cam kola şişesi ve vazelini Derya ablaya verdi..Köylü kızı hamile Güllü şişeyi görünce ağlamaklı bir şekilde: -Abla..ne yapcaksınız onu? diye sordu..Güllü’nün saçlarını okşayarak :-Tatlım merak etme..bişey olmayacak..seni biraz genişleteceğiz.. dedim.Diğer kadınlarda kendi aralarında zevklenip fısıldaşıyorlardı:- Offf..alabilirmi bu yavru acaba? – Bence başı girer..gerisini alamaz..Derya abla vazelini elindeki şişeye bolca sürüp birazda Güllü’nün göt deliğine yedirerek cevapladı:-Alır ..alır..kızlar bu kız bu hamile haliyle daha neler alır götüne..Hadi domaltın bakim yerde şu kızı..Biraz çırpınır gibi olunca hepimiz birden üzerine çullanarak köylü kızı hamile Güllü’yü yerde domalttık..Güllü’nün başında en az altı yedi kadındık..Birimiz kızın kolarından diğerimizin bacaklarından bende başından tutuyordum..Güllü ağlamaya başlamıştı.- Abla nolur önden sokun..oramdan sokmayın nolurrr…Derya abla kızın zırlamasına sinirlenip..bana:-Selma kız..kapa şu küçük orosbunun ağzını ,deyince ellerimle Güllü’nün ağzını kapayarak:-Sus !kız hamile orosbu! burda seni kimse duymaz ,dedim.Az sonra Derya abla elindeki şişeyi Güllü’nün göt deliğine dayadı..bastırdıkça şişe kıza girmiyordu..kremin etkisiyle Derya abla biraz daha zorlayınca şişenin başı hamile kızımızın götüne girmişti.Güllü acı acı inledi:- Ayyyyyyyyyyyyyy! Inhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh! acıdııııııııııııııııııııııı…acıyooo…Bu arada ben Güllü’nün başını tutarken Fatma da alttan kızın memelerini avuclayıp sıkıyor:- Ohh.. sütlüdür şimdi bu memeler kız..diyordu..Derya abla azgın kadınlara şişe sokmada tecrübeli olduğundan: -Durun bakalım daha girmedi ,diyerek şişeyi kalın kısmına kadar sokmak için birdaha kremledi..Benimde amım iyice sulanmış zevke gelmiştim..-Evet abla öyle sade başı girmekle olmaz en az yarısı girmeliki şişe yedim desin kızDiğer kadınlar ‘Off ..evet..’ diyerek onayladılar… Bunun üzerine Derya abla şişeyi iyice Güllü’nün götüne bastırmaya başladı..Hamile kızın inlemeleriyle beraber kola şişesi santim santim kızın götüne giriyordu..Bu arada bende ellerimle Güllü’nün ağzını kapamakta zorlandığımdan ‘Rahatça ısır kız..’ diyerek ıslak havluyu kızın ağzına vermiştim.. Hamileliğininde etkisiyle Güllü’nün şişeyi kalın kısmına kadar almakta iyice zorlandığını gören Derya abla şişeyi kızın götüne bastırarak:- Ikın kız! ıkın ! deyince Güllü derin bir nefes alıp ıkındı..O anda Derya abla iyice yüklendi..-Iıııııııııııııınnnnnnnhhhhhhhhh! Offffffff.. evet ..şişe kalın kısmı dahil nerdeyse yarıdan fazlasıyla Güllü’nün götüne girmişti.Kızın o andaki yüz ifadesini anlatamam..Bu esnada körpe hamile kızımız Güllü götündeki sert büyük kalın şeyin etkisiyle çişini tutamayıp işemeye başlamazmı..Hepimiz gülerek :- Az daha tutamadınmı orosbu , diye Güllüye takıldık.. Kızcağızın götündeki şişenin etkisiyle işemesi Derya ablanın hep yapmak isteyip yapamadığı bir şeyi aklına getirmiş..Derya abla ‘Durun daha bitmedi’ diyerek Güllü’nün götündeki şişeyi yavaşça çıkardı..Köylü kızı hamile Güllü ‘Plof!’ diye götünden çıkan şişenin etkisiyle fosur fosur osurunca Derya abla bunu bahane ederek:- Vay terbiyesiz orosbu vay..yanımda osurursun haa.. diye çıkıştı.Ardından ayağa kalkıp niyetini belli etti: -Kızlar yatırın bakiim şu orosbuyu yere.. Güllü zaten olanların yorgunluğuyla yere boylu boyuna uzandı.Zavallı kızcağız ‘Abla bana ne yapacaksınız ?’ der gibi bakıyordu. Meğer bizim Derya abla o şişman büyük götlü haliyle bir kızı yere yatırıp yüzüne oturmak kızın yüzünü götüyle amıyla ezip sonra kızın ağzına şarıl şarıl işemek istermiş..Derya abla bu fantezisini gerçekleştirebilecek bundan iyi yerin olmadığını biliyordu. Derya abla iyice zevke gelmiş yeni ağda yaptığı kılsız amını okşarken: -Yüzüne oturcam bu orosbunun tutun bakim şunu ,dedi. Kadınlardan biri kızın bacaklarına oturdu Fatmayla bende kızcağızın ellerini tuttuk..Derya abla o koca götüyle gelip tuvalete oturur gibi Güllü’nün yüzüne oturdu..Amını kızın ağzına dayıyarak: -Yala kız.. yala ablanın amını! ohhhhhhh! Güllü, Derya ablanın amını diliyle yalayabildiği kadar yalamaya başlamıştı.Derya abla amı yalandıkça zevkleniyordu.-Ohhhhhhh!………mmmmm! aferim kız güzel yalıyosun..ohhh!. yala …küçük kaltak..yala…Derya abla o iri haliyle adeta bütün ağırlığını vererek kızın yüzüne oturmuştu..kızcağızın yüzü Derya ablanın koca götünden dolayı gözükmüyordu..Derya abla arasıra kızın yüzünden hafifçe kalkıyor Güllü’nün nefes almasına müsaade ediyor sonra yeniden kızın yüzüne oturdukça ‘Ohhhhhhhhhhhh!..’ çekiyordu.Dakikalarca bu böyle devam ettikten sonra Derya abla eğilip Güllü’nün saçlarından tutarak:- Aç bakim kız ağzını diye sertçe emir verdi..kızcağız ‘abla nolur yapma’ desede Derya abla: -Aç! kız orosbu..aç ağzını! yoksa götümle boğarım seni burda ‘ diyerek kızcağızı sindirdi..Bu arada bende körpe kızın o halini gördükçe inanılmaz zevk alıyordum..Bu esnada Derya ablayı iyice kudurtacak lafda Fatma’dan geldi:- Offff.. hadi abla..içir bira’nı şu kıza..ha bi kutu bira içmiş ha senin biranı içmiş..Bunu duyan Derya abla:- Ohhhhhhhhhhh.. evet aç ağzını kız hadiii aç! diyerek Güllü’ye söylendi.Derken az sonra kızcağız ağzını açtı..Derya abla bir kaç saniye kızın ağzı açık vaziyetteyken bekledi ardından şarıl şarıl işemeye başladı..Kızın ağzına işedikçe ‘Ohhhhhh..’ çekiyordu.Kızcağız Derya ablanın birasını yutmamaya çalıştığından ağzından taşırıyor kızın ağzından taştıkça Derya abla kızın yüzüne işiyordu..Güllü gözlerini kapayıp Derya ablanın işemesinin bitmesini bekledi..Az sonra işemesini bitiren Derya abla ayağa kalkıp:- İşeyecek olan işesin bu orosbuya diyerek kenara oturup bizi izlemeye başladı.Bunun üzerine kadınlar birbir yerde yatan kızın üzerine gelip işemeye başladılar.Ne yalan söyleyim bende kızın yüzüne değil ama memelerinin üzerine işedim.Yanlız ranza arkadaşım Fatma’nın kızın yüzüne oturup işerken ‘Pırt’ diye kakasını yapıp ”Ayy..kusura bakma kaçırdım..” deyişinide unutmuyorum. Bu fasılda bittikten sonra kadınlar hep beraber Güllü’yü temizleyip sabunlayıp yıkadık.Kızı yıkarken ‘Burası hapishane .Burda herşey olur.Akıllı ve saygılı olursan bizim gibi rahat edersin’ diye ona moral verdik. Nitekim oda ilerde bize alışıp akıllı bi kız oldu..Güllü’ye doğum yapmasında ve sonrasında hep Derya abla yardım etti..Güllü’nün bir kızı oldu..Derya ablaGüllü ve kızına sahip çıktı.Sonradan duyduğuma göre Güllü iyi halden dolayı erken çıkmış kan davasından dolayı ismini vs değiştirmiş şimdilerde İstanbul’da orosbuluk yapıp kızına bakıyormuş..evet dostlar Hapishane anılarım yazmakla bitmez… Seksde sınırı olmayan fantezide tabusu olmayanlar [email protected] İsim : emreMail : [email protected]

Ebruyla Iki Saat

Tarafından   13 Mart 2015
0

Ebru`yla İki SaatBenim kuzenimin yegeni cok güzel bir kız. Adı ebru. Muthis fizigiyle yürek hoplatan seksi bir kiz. Bir gün kuzenime gittim. Oda ordaydı. Mini etekli ve siyah kulotlu coraplı. Harikaydi. Evde sadece ücümüz vardik. Kuzenimin ailesi disari cikmisiti bizde ücümüz oturuyorduk. ebrunun tam karsina oturdum. Verdigi firikikleri daha iyi görebilmek icin. Bir ara telefon caldi. Kuzenim gitti bakti. Telefondaki sevgilisiydi. Kuzenim bize gidecegini ve ancak 2,5 saat sonra gelebilecegini söyledi. Ben bu ise cok sevinmistim. ebru tamam biz beraber otururuz dedi. Neyse kuzenim gitti. Beni iyice ates basti. ebru mutfaga gitti kendine bir nescafe yapacagini söyledi. Bana da sordu. Ben de isterim tabii dedim. O mutfaga gidince artık sirasi geldi dedim. Ya simdi ya da hic. Mutfaga yanina gittim ocagin basinda kahve yapiyordu. Arkaasina geldim ve kulagina senden cok hoslaniyorum dedim. Ve gotune surtunmeye basladım. Zigim tas gibi olmustu. Oda inanılmaz bir bicimde arkasini dondu ve bende senden cok hoslaniyorum dedi. Opusmeye basladık. Kuzenimin evi iki katlıydı. Evleri cok buyuk oldugu icin ust katta ayrıca 4-5 yatak odasi vardi. Ben ebruyu kucagima aldim ve üst kata cıktık.ebru beni hala opuyordu. Daha sonra onu yataga attım. Ustunu cıkarmaya basladi. Etegini indiridi. Siyah kulatttlu corabi cikardi. Memeleri cok dikti. Harikaydi. Bende soyundum. Ebru ilk once yalamaya basladı. Acayip zevklendim. Daha sonra bende onu amını yaladim. Ikimizde zevkten kuduruyorduk. Sonra ebru domaldi. Zigimi ilk once surttum. Biraz daha surtunce iceri girdi. Icine gidip geldikce ahh ahhhhhhh diye sesler cikariyordu. Sonra amina sokmak istedigimi söyledim. Prezervatif kullanirsam sokabilecegimi söyledi. Sonra amina soktum. Aminin ici sicacikti. Ikimizde cok zevklenmisitik. Tam 2 saat sevistik. Hemen gidelim dedim. Kuzenim birazdan gelecekti cunku. Hemen evden ciktik. ebru tam bir harikaydi. O gunden sonra firsat buldukca sikistik.

Direktorun Egitimi 1

Tarafından   13 Mart 2015
0

Direktorun Egitimi – 1ABD`de uluslararasi bir sirkette calisiyorum. Isler pek yolunda gitmediginden bolumumuzun bagli oldugu birimin direktoru degistirilmisti. Ilk basta bana ne diye dusunmustum ama kisa surede fikrim degisti. Yeni direktor bayan ayumi kisa surede hepimizin canini burnundan getirtmeyi basarmisti devamli fazla mesai ile. Kendisi 37-38 yas yaslarinda, hep ust seviyede okullarda okumus bir japondu ama amerikada yasiyordu. Ince yapili, kisaca boyluydu ama cok sert yonetici havalarindaydi hep. Bizleri ufak goren gozlerle bakiyor, ortalikta bir komutan edasiyla dolasiyordu hep. Insanlari asagilamak icin de hicbir firsati kacirmiyordu, daha ilk bolum toplantisinda sekreteri nancy`yi ekrana yanlis sayfayi yansitti diye yerden yere vurmustu. Tahmin edebileceginiz gibi hicbirimiz onu sevmiyorduk, ama bu arada guzel fizigi ile gozlerimize bayram ettirmeyi ihmal etmiyorduk. Dort aylik donem sonunda bolumun satis rakamlari iyi cikinca bir parti duzenlendi bunu kutlamak icin. Bayan ayumi zaferinin etkisi ile de iyice magrur bir sekilde dolasiyordu parti gunu de ortalikta. Bu arada dikkat ettim, normalde cok disiplinli birisi olmasina ragmen herhalde basarisi aklini biraz basindan aldigindan olacak ickileri birbiri ardindan yuvarliyordu. Saat iyice ilerlediginde, onun partinin yapildigi otelin buyuk salonundan etraftaki daha kucuk bolumlerden birine gittigini gordum. Ben de oraya gittim ve baska kimse orada yoktu. Bayan ayumi camdan asagiya bahceye bakiyordu. Sessizce yanina sokuldum, ve merhaba dedim. Sasirmis bir sekilde donup bakti ve merhaba dedi. Saskinligin ve alkolun etkisi ile gozlerinde o magrur ve ustunluk taslayan have yok olmustu. Hafifce arkasinda durdum, bahcenin guzelligi hakkinda konusmaya basladik. Bu arada ben gittikce yaklasiyordum ona, ama hic degmeden ona daha. Ama kisa surede nefesimi teninde hissedecek kadar yaklasmistim. Ondan hicbir tepki gelmemesi uzerine, elimi uzatip onun kadeh tutan elinin yanina goturdum. Neredeyse ona sarilmis gibiydim. Derin derin nefes almaya basladigini gordum. Bunun uzerine ellerimi yavasca ince bedenine degdirdim. Sonra gene yavasca goguslerine dogru ilerledim ve elbisesinin uzerinden oksamaya basladim. Artik nefes alislari hafif bir inlemeye donusmustu. Elimi elbisesinin altindan goguslerine dogru ilerletince hafiften titremeye basladi ve elindeki kadeh yere dustu. Iyice iplerin elimde oldugunu anlamistim. Arkasindan hafifce uzaklastim, bir elimle gogsunu oksarken digeri ile fermuarimi acip semsert olmus aletimi cikardim. Sonra onun bir elini alip aletimin uzerine kaydim. Belli ki cok sasirmisti ve aletimi kavramaya calisiyor, bir yandan da inliyordu. Gene hafiften ondan uzaklasmaya basladim, o da bir eli aletimi kavramis ters ters bana yetismeye calisiyordu. Yavasca yuzunu bana dogru dondurdum ve hafiften omuzlarindan bastirdim. Bayan ayumi karsimda diz cokmustu. Kisa suren bir goz goze bakismadan sonra aletimi yalamaya basladi. Kisa sure sonra agzina alip emmeye de basladi. Biraz sonra ben ona sadece agzini kullanmasini, elleri ile aletime dokunmamasini soyledim, dedigimi yapti. Gururlu ve magrur direktorumuz, karsimda diz cokmus aletimi agzina almis ve emirlerimi uyguluyordu, bu gercekten cok hosuma gitmisti. Bosalmama az kala “Kaltak dur bakalim dedim”. Sonra onun kafasini iki elimle sabitledim ve aletimi koklemeye basladim. Resmen bayan ayumi`nin agzini sikiyordum, arada cok derine bogazina kadar iniyordum. Kisa sure sonra agzina bosaldim ama aletimi hemen agzindan cikarmadim. Tum dolumu japon direktorume yutturmaya kararliydim. Ne var ne yok bayan ayuminin agzinin derinliklerine bosalttiktan sonra aletimi cikardim agzindan. “Surtuk, temizle simdi” dedim. “Peki efendim” diye karsilik verdi ve aletimi iyice temizledi. Sonra ben toparlandim ve hicbirsey demeden ve suratina bile bakmadan cikip gittim

Yeğenimin Külotlu Çorabı

Tarafından   13 Mart 2015
0

Selam sizlere başımdan geçen bir hikaye anlatacağım. Ben bir külotlu çorap hastasıyım ve hep böyle şeyleri inceler dururum ve hepte külotlu çoraptan frikik verenleri severim. Işte bunun gibi bir olay geçti. Benim bir yiğenim var 17 yaşında. Okadar güzelki hep beni tahrik eden bir kız. Bunu sikmeyi hep aklımdan geçirsemde hiç başarılı olamamışımdır. Birgün bunlara ziyarete gittim kapıyı o açtı. Üstüne buluz, altında etek ve gri külotlu çorap vardı. Içeri girdim annengil yokmu dedim oda yok biryere gittiler dedi. Aradan yarım saat geçti telefonum çaldı bir arkadaş aradı gel diye ama ben onu bırakıp gitmiyordum. Sonra yanıma geldi telefona bakayım diyerek yanıma oturdu. Sonra telefonu verdim kucağımda telefonla oynuyordu. Bende hemen elimi kalçasına attım elime etek fermuarı geldi açtım elim çorabın içinde amına soktum. Sonra yere yatırdım baldırını yalamaya başladım. Amını açtım yaladım. Çorabının ortasına boşaldım harikaydı. Sonra öpüştük. Götten siktim bunu ağlıyordu. Sonra banyo yaptı. Çıktığında üsütünü giyerken bende ordadyım bana çık dedi. Bende sikişirken utanmıyodun şimdimi utanıyosun diyerek güldü ve orda giyinmesini izledim. Ilk önce bir kazak giydi. Sonra çekmecede mini bir etek çıkarttı. Sonra siyah külotlu çorabını giydi. Ben gene onu istiyordumçorabını yalarken dur dedi. Bende hayır dedim amını çoraptan yaladım ama sikmedim bu bana harika zevk verdi. Sonra elimi çoraba attım amını elimle okşadım yumuşacıktı. götüne elimi soktum bağırdı. Ve sonra oradan ayrıldım…Gönderen: Cafer

Süpriz Haftasonu

Tarafından   13 Mart 2015
0

“Sonunda hafta bitti. Uzun bir haftaydı, mesailerle dolu ama en azından önümüzdeki haftlarda boş olacağımızı bilmenin rahatlığı var. Tam dışarı çıkmalık bir akşam ama kimse aramadığına göre pek bir organizayson yoktur bizimkilerde de. Kız arkadaşım da Bursa’ya ailesinin yanına gidecek zamanı buldu. Bir dahaki haftaya kadar gelmeyeceği gibi bir de adeti olmadığı üzere eve gitmem için baskı yapıyor. Bakalım neler yazdı mailinde? Halbuki yarım saat evvel atsa şirketten çıkamadan okurdum. Neyse, beş dakika içinde evdeyim zaten.” diye söylene söylene evimin yolunu tuttum. Havanın da ılıklığından olacak hiç gidesim yoktu eve ama bu akşam için dışarda yapmayı planladığım bir şeyler de olmadığından eve gidip bir kaç şey izlemeye karar verdim. Alışıldık karanlık karşıladı beni evimden içeri girerken, çoğu zaman olduğu gibi. Sadece haftada bir ya da iki akşam kız arkadaşım karşılar, o da şanslıysam. Onun dışında kendi evinde kalır. “Öğrenci evinin tadı ayrı”ymış. Bu haftaysa benim hiç şanslı olmadığım bir hafta, bütün hafta yoktu, bir kaç gün daha ortalarda olmayacak… Eve girer girmez direk yatak odama doğru döndüm. Hemen üstümü değiştirip rahatlamalıyım. Bir taraftan da bilgisayarı açayım da bakalım kız arkadaşım ne yollamış bir göreyim… Üstümü değiştirmek, o takım elbiseyi çıkartmak bile insanı hafifletiyor. Bir de şu yüzüğümü takayım sol baş parmağıma. İşe giderken en çok da rahat giyinememek koyuyor. Biraz rahat bırakılsak ne güzel çalışacaz ama işte dış görünüşten yargılayan zihniyet… Neyse bu akşam cuma, hiç tadımı kaçırmayım. Bakalım kız arkadaşım bana ne yollamış. Hmm. “Konu: Süpriz )” Acaba ne tür bir süpriz yaptı? “Gitmeden evvel sana bir süpriz planlamıştım. Süprizin salonda, fazla aramadan bulacaksın ) Seni seviyorum.” Neymiş acaba süpriz? Umarım çok uğraştırmayacak bir yerden çıkar. Biraz müzik dinleyip, bir kaç siteye gireyim gider bulurum sonra… Zaman çok çabuk geçiyor. Bir buçuk saati geçmiş bare salona gidip bakayım neymiş şu süpriz? Hiç kalkasım yok evin öteki ucuna gitmek için ama birazdan arar süprizimi beğenmedin mi diye. Hatta şimdiye kadar aramaması bile bir mucize. Koridoru geçip salona doğru döndüm. Işığı açtığımda gözlerime inanamadım. Karşımda kız arkadaşım, altında o çok sevdiğim deri mini eteği, üstünde göğüslerini kalın siyah bir şeritle kapamış gibi gösteren deri ve insanın kan akış yönünün anında değişmesine sebep olan bir kıyafet. İki ayağı metal ayak kelepçeleriyle salonumun dekoru gibi duran, aslında bu işler için yaptırdığım üstü deri kaplı demirlere bağlanmış, bacakları açık durumda bekliyor. Elleri de aynı şekilde kafasının biraz üzeri, biraz da yanlara doğru açığı taraftaki demirlere metal kelepçelerle bağlı. Aksesuarları da tam benim beğendiğim gibi, iki başparmağında, bir elinin işaret diğer elinin orta parmağında beraber beğendiğimiz yüzükler. Sağ bileğinde siyah plastik bilezikler, sol bileğinde de ona çok yakışan deri bir bileklik. Boynunda yine deriden bir tasma, oldukça sıkı görünüyor. Tasmanın ucunda zincir yok ama zincir ve diğer oyuncakların yan tarafta kanepede olduğuna bakmadan bile eminim. Ağzında da düz, siyah plastik sopa şeklinde ağız tıkacı, tıkacın iki yanında iki kocaman demir halka, ona çok yakışan halka küpeler gibi duruyor. Gözlerini de bir bantla kapamış. Gerçi bu karanlıkta pek gerek yoktu ama takım tamam olsun istemiş herhalde. Çok güzel bir görüntü. Oturup uzun süre izleyebilirim… Işığı açtığımda biraz bezgin, biraz da yorgun şekilde beklerken buldum onu. Geldiğimi anlar anlamaz hareketlendi ve bir şeyler söylemeye çalıştı. Ama ağzındaki tıkaç yüzünden pek bir şey anlamadım. Kız arkadaşım gerçekten güzel bir süpriz hazırlamıştı. Ben de onun sürekli takmamı istediği deri bilekliğimi takıp ona küçük de olsa bir jest yapayım istedim. Hemen bilekliğimi takıp geldim. İçeri gittiğimi anlamış olsa gerek, salona tekrar girdiğimde önce hareketsiz bekliyordu ama ayak seslerimi duyar duymaz tekrar mırıltılar çıkarmaya başladı. Bilmeden de olsa onu bir buçuk iki saat bağlı şekilde bekletmiştim. Tutsak görüntüsüne o yorgunluğu da eklenince daha çekici ve karşı konulmaz olmuştu. Kısaca bilmeden çok güzel bir şey yapmıştım. Yavaşça ağzını çözdüm: – Neden bu kadar uzun sürdü? – Böyle bir süpriz beklemediğimden biraz ağırdan aldım. Zaten süpriz olduğuna göre senin için de bir sorun olmasa gerek. Öte yandan iyi ki de uzun sürmüş. – Süprizimi beğendin sanırım. Bir adım gerileyip şöyle tekrar baktım. Bütün uzuvlarım çok önceden canlanmış, adeta hepsi sabırsızlıkla bekliyordu. Çaresiz, savunmasız ve sadece bana ait. Tekrar ona doğru yaklaştım bir elimi onun ince belinde ve hizasında gezdirirken diğer elimle kafasını tuttum ve ağzıma yaklaştırdım ve emeğinin ödülünü uzun uzun verdim ona. Ne de olsa haketmişti. Daha sonra başını tuttuğum elimi aşağı indirdim ve elbisesinin altında tutarak göğüslerini okşamaya başladım. Diğer elim hala belinin çevresinide geziniyordu. Yavaş yavaş dudağında aşağılara doğru indim. Önce çenesine sonra boynuna doğru. Tasmanın izin verdiği ölçüde öptüm bir kaç kez. Sonra yavaş yavaş aşağıya inmeye devam ettim. Göbek deliğine geldiğimde aşağı inmeyi durdurdum. Bu arada elimi de eteğinin altına soktum. Tangasını giydiğini farkettim. Anlaşılan beni baştan çıkaran hiçbir ayrıntıyı atlamamış. Emeğinin ödüllerini vermeye devam ediyorum. Bir taraftan göbek deliğini yalarken, diğer taraftan da elimle tanganın üstünden vajinasını okşuyorum. Şimdiden beni beklediği bir buçuk saatin yorgunluğunu unuttuğu belli oluyor. Kelepçe zincirlerinin sesinden oldukça zevk aldığını ve yerinde duramadığını fakat hareket etmesinin de engellendiğini anlıyorum. Ona zevk vermeye ara veriyorum. Oyunu uzatmaya kararlıyım. Ondan uzaklaşıp kanepeye doğru gidiyorum. Kelepçelerin anahtarlarını, bir metre boyundaki zinciri ve bir asma kilidi alıyorum. Önce zinciri yerine, tasmanın deliğine kilitle kenetliyorum. Daha sonra eğilip bir ayağındaki kelepçeyi açıyorum. Diğer ayağına doğru yöneldiğimde bu sefer deri kaplı demire bağlı olan kelepçeyi açıyorum ve boştaki ayağına takıyorum. Sonra ayağa kalkıp sol bileğindeki kelepçeyi çıkarıyorum. Yorgunluktan direk eli aşağı iniyor. Hatta üzerime yığılmadığına şaşırıyorum. Aynı ayağında olduğu gibi, sağ eline yöneldiğimde deri kaplı demirdeki kelepçeyi çıkarıyorum. O eli de aşağı iniyor ve bekliyor, acaba onu önden mi yoksa arkadan mı kelepçeleyeceğimi merak ederek. Boşta sallanan kelepçeyi çekiyorum, hemen elini uzatıyor fakat ben kelepçeyi arkasına doğru yönlendirirken tereddüt etmeden arkasını dönüyor. Aşağı düşen deri bilekliğini hafif yukarı doğru kaldırıp demiri bileğine geçiriyorum. Kulağa çok hoş gelen bir kaç büyüleyici klik sesinden sonra demir bileğine dayanıyor. Tasmaya bağlı zinciri tutuyorum, kapıya yönelmeden evvel ne olur ne olmaz diye ağız tıkacını ve bir asma kiliti daha yanıma alıyorum. Odama doğru yöneliyoruz. Yolda benden bir kaç dakika mola istiyor. Beraber banyoya giriyoruz. Zinciri asma kilitle tuvalet ve lavabo arasında duran demirden yapılmış havluluğa bağlıyorum. Hareketsizce beklerken arkasına geçip ağız tıkacını ağzına doğru götürüyorum. Tereddütsüz bir şekilde ağzını açıyor. Sıkıca bağladıktan sonra kelepçenin anahtarını çıkarıp sağ elini çözüyorum. Sol elini de çözecek miyim diye bekliyor. Çözmeyeceğimi anlayınca kelepçeli bileğiyle saçlarını düzeltiyor. “Hoşuma giden küçük ayrıntıları iyi biliyor” diye geçriyorum aklımdan. Birazdan gelirim deyip salona dönüyorum. Onu beklerken salondan dışarıya doğru bakıyorum. Eğlenceli bir akşam… Sifonun sesini duyunca işinin bittiğini anlıyorum. Ellerini yıkaması için biraz daha süre tanıdıktan sonra banyoya geri dönüyorum. Banyoya girdiğimde onu, beni arkası kapıya dönük bir şekilde beklerken buluyorum. Bileğine dökülen plastik bilezikler… Bu görüntü her zaman hoşuma gitmiştir. Ona doğru yaklaşıyorum ve boştaki kelepçeyi tutup kolunu arkadaya doğru çekiyorum hafifçe, ellerini arkada birbirine yaklaştırıyor. Sabırsızlandığını bildiğimden ve işi biraz daha ağırdan almak için, “bilezikler bileğini kapatırken nasıl kelepçeleyebilirim diyorum.” Kelepçeli eliyle bilezikleri yukarı kaldırıyor. Tekrar klik sesleri ve etinle metalin buluşması. Zinciri çözüp elime doluyorum. Yolumuza devam ediyoruz. Odama geldiğimizde yatağın kenarına oturuyorum, o ise ayakta bekliyor. Zinciri aşağı doğru çekiyorum ve elleri arkadan kelepçeli olarak dizlerinin üzerine çöküyor. Biraz daha aşağı ve kendime doğru çekiyorum. Zinciri bırakmadan ellerimi kafasının arkasına götürüp tıkacı çözüyorum, arkadan göz bandını çıkartıyorum. Ağzıyla şortumu indirmeye çalışıyor ama oturduğum için bu pek kolay olmayacak. Ona biraz yardımcı olup şortumu ve boxer’ımı indiriyorum. Zinciri hedefe doğru çekerken ağzını açıyor ve önce hafifçe yalamaya başlıyor. Şimdi kısa da olsa sabırsızlanma sırası bende. Önce yavaşça doya doya yalıyor. Daha sonra ağzını içine sokuyor. Sabırsızlıkla sert bir şekilde bekleyen penisimi bir sıcaklık kaplıyor. Kafasını öne – arkaya hareket ettirerek benim zevkten kasılmamı sağlıyor. Hızlanıp yavaşlıyor, ara sıra durup yalamaya başlıyor, daha sonra tekrar ağzına alıp masturbasyon çekmeye devam ediyor. Artık zaman kavramı tamamiyle anlamsız. Sadece hareketler, zincir sesleri ve zevk var. Ağzının içine boşalıyorum. Artık ağzına almaya bırakıp yalamaya başlıyor. Bir süre sonra elimdeki zinciri hafifçe yukarı çekiyorum ve duruyor. Kendimi tamamiyle yatağa doğru çekip yarı uzanır şekilde oturuyorum. Zinciri elime doladığımdan ve geriye hareket ettiğimden dolayı o da, kelepçeler yüzünden biraz zorlanarak, önce ayağa kalkıyor sonra da dizlerinin üzerinde yatağa çıkıyor. İki bacağını ayaklarındaki kelepçelerden dolayı biraz zorlanarak iki bacağımın yanlarına koyuyur. Zinciri bırakıp onun arkasına doğru sallıyorum. Rahat edebilmem için ayağındaki kelepçelerden birini çıkarıyorum ve vücudunu öpmeye, okşamaya ve yalamaya başlıyorum. Dudaklarım belinin ve göbeğinin civarlarıyla ilgilenirken ellerim bel altında geziniyor. Tangasının ıslak olduğunu farkediyorum. Zaman, hala basit bir kelime olmaktan daha fazla anlam taşımıyor. Bir taraftan onunla oynarken diğer taraftan da inlemelerine ve arkasındaki kelepçenin sesine kulak veriyorum. Bilekleri oldukça zorlanmış olsa gerek. Fakat bu durum onu rahatsız etmiyor, tabii haliyle beni de. Tekrar sabırsızlandığımı hissediyorum. Hemen tangasını indirip boştaki ayağından kurtarıyorum ve tanga ayağındaki kelepçeye doğru yaklaşıyor. İki elimle belinden kavrıyorum, bacaklarını iki yanıma doğru uzatıyor ve kenetleniyoruz. Belimi kaldırıp indiriyorum, ellerimle onu destekliyorum ve gidip gelmeye başlıyoruz. Önce nefes alıp verişi hızlanıyor, sonra inlemeye başlıyor. Oldukça keyifliyiz ikimiz de. Tekrar zirveye yaklaştığımı hissediyorum. Önce o zirveye ulaşıyor, arkadan da ben. Yavaşlamaya başlıyorum. Yol yorgunluğu üzerine bu akşamki yorgunluğunda binmesiyle iyice tükenmiş olsa gerek ki kız arkadaşımın yığılmak üzere olduğunu hissediyorum. Elleri hala arkadan kelepçeli olduğu için yüzü koyun yatmasını sağlıyorum ve ihtiyacım olanları almak iki dakikalığına salona uğruyorum. Döndüğümde hala yüzü koyun yatan kız arkadaşımın üstüne çıkıp iki bileğine teker teker aralarında zincir olmadan deri kelepçeleri sıkıca geçiriyorum ve kilitlerle kelepçeleri keyfi çıkarma şansını engelliyorum. Daha sonra hem ellerindeki hem de ayağındaki metal kelepçeleri çözüyorum. Son olarak da tasmanın zincirini çıkarıyorum rahatça yatması için. Kısa bir süre sonra uykuya dalıyor… Bugün ve gece çok yoruldu. Güzel bir uyku çekmeli. Nasıl olsa yarın daha çok yorulacak.İsim : besveyediMail : [email protected]