Herkes gibi internetten hatun düşürmek için kolları sıvamış o kanal senin bu kanal benim derken kanalın birindeki bir bayan nickine ümitsizce selam demiştim.Azgın ve evli bir dominant teyze olduğunu nereden bilebilirdim ki.Kendini 46 yaşında dul bir bayan olarak tanıtmış ve ayaksever olduğumu söyleyince oldukça bakımlı olduğunu söylemişti.Bulunduğumuz şehirler yakın olduğunudan ayaklarını yalamam zor olmayacaktı.Daveti üzerine Bursaya gittim ve kendisiyle kararlaştığımız gibi beni terminalde karşıladı.Arabasıyla gelmişti ve maddi durumunun iyi olduğunu arabasından,giyiminden,bakımından rahatça anlıyordum.Ayak üstü sohbetten sonra kısa bir alışveriş ve yemek işini hallettik.Sonra malum eve…Evi gerçekten çok güzeldi ama aklım ayaklarındaydı ve beni daha fazla bekletmeden göster bakalım marifetini dedi ve koltuğa oturdu.Hala ayaklarında olan ayakkabıları fazla sivri ve yüksek olmayan bayan ayakkabılarıydı ve ayaklarının üzerini öpmeye başladığımda birden bire çıkıverdiler.kusursuz ojelenmiş ve özenle pedikürlenmiş bu ayaklar bir kraliçeye ait olmalıydı ve ayakları yanında duran bana Serap hanım gerçekten bir kraliçe gibi görünüyordu.Ben çoraplarını çıkarırken Serap Hanım bir sigara yaktı ve ayak tabanlarını yalarken o kadar derin nefes çekiyordu ki bir nefeste bitireceğini sanmıştım.Bu arada Serap Hanımın ayakları muhteşem lezzetli muhteşem kokuluydu.Otoriter bir sesle “ayaklarımın altına uzan“ dedi ve ayaklarını yüzüme koyarak dinlenmeye başladı.Ayaklarının tabanları yüzüme o kadar baskı yapıyordu ki tabanlarını doğru dürüst yalayamıyordum.3 sigarayı ardarda içmişti ve devam edecek gibi görünürken kapı çaldı.Kalktı ve kapıyı açtı,ben toparlandım.Aman allahım kocası içeride..Serap Hanım kocasına: “Bahsettiğim kölem bu““artık iki tane kölem oldu“ diyerek hafif gülümsedi.Adam bana merhaba demişti ki Serap hanım: “gelin buraya “ diyerek bir ayağını bana bir ayağını kocasına uzattı ve kuru yer kalmayana kadar ayaklarını emmemizi emretti.O muhteşem ayakları kocasıyla paylaştığımdan pek memnun değildim ama Serap hanım bakımlı seksi otoriter bir dominant teyzeydi ve isteklerine uymak zevklidi.Sonra kocası ve beni çırılçığlak ayaklarının altına serdi ve üzerimizde yürüdü,koltuğununun önünde uzanmışken aynı anda siklerimizi ayaklarıyla kaldırdı ve aseton ve bordo-siyah iki oje getirerek kurşuni ojelerini çıkarttırıp bordo ve siyahı sürdürdü.Gerçekten çok zevkliydi ve favorirengin bordoyu ben sürmüştüm.Muhteşem görünüyorlardı.O gün sabaha kadar kocasıyla birlikte Serap anımın ayakalrını yaladık,yüzümüze oturdu,ayaklarına masaj yaptık,üzerimizde yürüdü,ayakkabılarını ve terlikleri yaladık.unutamadığım Serap hanımın kusursuz ayakları ve o gecenin finalinde sikim Serap Hanımın ayakları arasında o seksi ayaklara boşalmam ve kocasına verdiği emirle kocasının o seksi ayaklardaki döllerimi yalayıp temizlemesi olmuştu.teşekkürler Serap Hanı[email protected]önderen: [email protected]

Merhaba adım göksem, oldum olası külotlu çoraplara karşı asla anlayamadığım ama oldukça zevk aldığım bir zaafım var. Anlatacağım olay basımdan 2 yıl önce geçti ve inanın tamamen gerçek olup hala etkisinde kaldım. Babam öldükten sonra annem emekli parası ile bir daire aldı ve daireyi bir ilkokul öğretmenine kiraladı adı feryaldı. Minyon tipli kavun büyüklüğünde göğüsleri olan ve oldukça seksi bir kadındı. Ailesi bursada yaşıyormuş ve evli değilmiş. Bunları bana annem anlatınca delirdim ve onunla tanışmalıydım ama bir türlü cesaret edemiyordum. Bir akşam işten eve gelince asansörde karşılaştık. Üzerine beyaz gömlek ve ceket. Altında dizinin üstünde yırtmaçlı bir etek ve baklava desenli parlak külotlu çorabı ile beni delirtecek kadar seksi idi. Bana sen benim ev sahibimin oğlusun değilmi dedi ve öyle tanıştık. Bana akşamları yalnızken çok sıkıldığını ve benim rahatlıkla ona gelebileceğimi söyledi. Fakat nerde bende o cesaret. Günlerden bir gün eve gelip hemen üstüme başka şeyler alıp çıkmam gerekiyor ama o da ne annem evde yok ve kıyafetlerimi bulamıyorum. Hemen annemin cebini arayıp sordum oda olum balkonda yer yoktu feryalın balkonuna astım dedi ama feryal okulda idi dedim. Oda bana portmantoda yedek anahtar var kendisi bana verdi hani bursaya filan gidersem evde bir sorun çıkar açar kapıyı bakarsınız diye. İşte o an bende film koptu ve hemen telefonu kapatıp eve girdim. Kalbim nasıl atıyor bu nasıl bir heyecan böyle. Hemen yatak odasına girdim ve çekmecelerini karıştırdım. Renk renk külotlar dantelli tanga saten ne ararsan ama aradıklarım onlar değildi ve işte bulmuştum. Aman tanrım o neydi öyle. Sayısız çorap renk renk desen desen. Ama en çoğu tengi süper ince külotlu çoraptı. Acaba nasıl giyiyordu hiç kaçık yoktu belli ki çok ustaydı bu konuda. Hemen taş gibi olmuş sikimi çıkarıp külot kısmını koklamaya başladım ama sabun kokuyordu ve aklıma tuvalet geldi. Çamaşır dolabını açıp kullanılmış çorabını arıyordum ve evet asansörde gördüğüm baklava desenli siyah çorabı ordaydı. Hemen elime aldım ve koklamaya başladım. İşte bu bariz am kokusu sinmişti. Topularını ve ayak uçlarını her yerini koklayıp yaladım ve çorabı sikime geçirip 31 çektim ve hemen boşaldım. Sanki onunla yattım. Sonra dolaptan ten rengi çorabını da alıp evden ayrıldım. 2 Gün sonra o çorabı tekrar yerine bırakacaktım kapıyı açtım ama içerden ses geldi Zeynep teyze senmisin diye. Ben kıpkırmızı oldum. Hayır feryal abla benim göksem dedim. Annem çamaşırları balkonunuza asmışta onu almaya geldim dedim. Oda geç al ozaman dedi. Feryal belli ki yataktan kalkmıştı. Ben de ona rahatsızmısınız dedim. Evet biraz ateşim var dedi. Okula gittim ama hemen izin alıp döndüm ve yatağa girdim dedi. Feryalin üstünde çok kısa bir şort ve takım olarak bir bady vardı. İlk bakışta anlamadım ama şortum altına ten rengi süper ince parlak ve burunsuz bir çorap giymişti ve bende bakarken yakalandım. Feryal bana nereye bakıyorsun dedi. Bende ya ayaklarınıza dedim. Bakın okuldan gelir gelmez yatağa girdiğiniz belli çoraplarınızı bile çıkarmamışssınız dedim. Sonra o yatağa girdi bende çamaşırları toplarken içerden tuhaf sesler geldiğini fakettim. Resmen inlemeydi ohhhhhhhhhh ahhhhhhhh diye. Içeri girdiğimde feryal masturbasyon yapıyordu ve bana yakalandı ve çok kızdı. Senin ne işin var hala gitmedinmi dedi ve ayağa kalktı. Bana vuracak sandım ama o beni direk yatağa itti ve hemen üstüme çullandı. Altındaydım ve cesaret edemediğim kadın bana saldırmıştı. Olayın şokunu atlattım ve bu sefer ben üste çıkıp dudaklarına yapıştım. Ellerimle o sutun gibi bacaklarını okşayıp amınıda şortunun arasından ovalamaya başladım. Yavaş yavaş alta inip burunsuz çoraplarından görülen parmaklarından başlayıp dizleri ve baldırlarını geçip amına doğru yaklaştım. O çorabın sesi ve dokunuşu sikimin derisini yırtacak kadar kalkmasına neden oldu ve şortunu çıkarıp bacak arasına girdim. Çorabın her yeri aynıydı yani külotlu çorap gibi değildi. Ağ kısmıda bacak kısmı ile aynıydı ve altında da külot yoktu. Bir elimle bacaklarını okşuyor, diğeriylede göğüslerini sıkıyordum. Amı okadar talı ve güzeldiki anlatamam. Yaladıkça sulanıyor sulandıkçada güzel kokuyordu. Artık dayanamadım ve ağzına vermek istedim ama kabul etmedi. Elini tükürükleyip sikimi sıvazlıyordu. 69 Pozisyonundaydık. Sikim kalktıkça kalktı ve o sikin temizmi dedi. Bende en az yüzüm kadar dedim ve ağzına aldı. Inanamadım o nasıl saksoydu öyle. Bu kadar seri ve dil darbesi mükemmel bir kadın görmedim. Bacak arasını yırttım ve amının için dilimi soktukça kalçalarını sağa sola sallıyordu. Arada bir sikimi azından çıkarıp ahhh ohhh diye inliyordu. Dayanamadım ve onu yatağa yatırdım. Bacaklarını iyice açıp tekini omuzuma dayadım. Sikimi yavaşça amına dayadım ve sokmaya başladım. O ne bağırıştı öyle. Kalçalarımı sıkıyor diğer bacağı ile beni itiyordu. Bu beni dahada azdırdı ve tamamını geçirdim. Inanılmaz bir hızla pompalıyordum. Zevkten ayak bileklerini oynatıyor çorabı o bölgede kıvırılıyordu. Bu beni delirtirdi. O manzaradan sonra dahada hızlandım ve kökleye kökleye pompaladım ve kasıklarımdan sıcak bir şey aktığını hissetim. Feryal titiriyordu ve çorabının üstü benim sikim kan olmuştu. Feryalı bozmuştum ve artık bağırmaları biraz azalmış organım yanıyor diyordu ama dinleyen kim. Köpek pozisyonuna geçtik kalçalarını direk yukarı kaldırdım. Karnının altınada yastık koydum ve amına sertçe soktum her vuruşta çoraplı kalçalrından gelen o ses beni delirtiyordu. Işaret parmağımı götüne yavaşça soktum inlemeler yine bağırtılara döndü. Ben zevkten çorabını yırtıyordum. Külotlu çorabı jartiyer gibi oldu ve sonkez. Öyle bir girdim ki öyle bir vurdumki ahhh diye nasıl bağırdı anlatamam. Kalçalarından kendime doğru bastırdım ve bir süre kasık bir durumda içini doldurdum. Spermlerim amının kenarlarından dışarı taşıyordu. Onun kaç kere boşaldığını sayamadım ama bir süre sonra bana çorap şov yaptı. Hangisini seçersem onu giydi ve sonkez onu baklava desenli siyah parlak çorabı ve eteği üzerindeyken eteğini beline sıyırıp masaya domaltıp hem amında hemde götünden siktim ve hayatımda yaşadığım en güzel seks deneyimim oldu. Bu olaydan yaklaşık 1 sene sonra evlendi ama ona ilk sahip olan benim. O benim kadınım oldu. Bende evlendim ama eşim asla onun gibi zevk veremeyecek bana. Keşke onunla evlenseydim…

Merhaba, adım deniz. Eskişehir’ de yaşıyorum. 22 Yaşındayım. Benliğimde bastırılmış ayak fetişi duygusu 20 yol sonra kendini açığa çıkarmıştı. Bunu kendimde keşfettikten sonra sokakta yürürken sürekli bayanların ayaklarını izler olmuştum. Otobüste gördüğüm güzel bir ayağı daha iyi görmek için oturduğum koltuktan kalkıyordum. Sınavlarda eğer çevremde güzel bir ayak görmüşsem onu rahatlıkla görebileceğim bir yer seçiyordum kendime. Bu beni çok heyecanlandırıyordu. Yine böyle bir sınavda düzgün bir fiziğe sahip bir kızı kendime sınavdan arta kalan zamanımda eğlence olarak seçmiştim. Kızın üzerinde dizinin hemen üstünde bir etek vardı. Üzerinde de dekolte olmayan bir gömlek vardı. Ayağında bir sandalet vardı ve düzgün, vişne çürüğü ojeli parmakları beni aşırı derecede tahrik etmişti. Arka çaprazına doğru yerimi aldım. Sınav başlamıştı. Gözüm ister istemez sınav ortasında, oturduğunda sıyrılan eteğinin açıkta bıraktığı bacaklarına ve ayaklarına takılıyordu. Ereksiyon olmuştum. Sol elimle kimseye belli etmeden penisimi düzeltim. Kız kıpırdandıkça eteği farkında olmadan yukarı çıkıyor bu da heyecanımı bir kat daha artırıyordu. Bir yandan ayaklarına ve bacaklarını bakıyor diğer yandan beni biri fark eder mi diye tedirgin oluyordum. Gözetmen duygu hanım bir ara beni fark etmişti sanırım. Hemen önüme dönüp yazıyormuş gibi yapmaya başladım. Artık bakmaya korkuyordum ama kendimi bakmaktan alamıyordum. Ne olabilir ki diye düşündüm kendi kendime. Ve bakmaya devam ettim. Bu bakışlarımı duygu hanım iyiden iyiye fark etmişti. Ve o da benim bakışlarımı, hareketlerimi izlemeye başlamıştı. Duygu hanım ayağa kalktı ve sıralar arasında yürümeye başladı. Birden şaşkına döndüm. Duygu hanım üzerine bir mini etek giymişti. Altında siyah ince bir çorap vardı. Ve bir sandalet. İnce ve uzun bacakları çok güzel görünüyordu siyah çoraplar içerisinde. Yanıma gelip kağıdımla ilgilenmemi yavaşça söyledi. Çok utanmıştım. Ve sınav sonuna kadar kafamı kaldıramadım. Sınav bitmişti. Kağıdı vermek için yerimden kalktım. Kağıdı verirken bana “seni yukarıda odamda bekliyorum” dedi. İyice korkmaya başlamıştım. Yukarı odasına çıktım. Bilgisayarının başında masanın arkasında oturduğu yerden içeri girmemi söyledi. Karşısındaki koltuğa oturdum. Neden sınav boyunca kızı izlediği mi, hiç mi bacak görmediği mi sordu. Yaptığımın ayıp olduğunu, kızların etek giymeye korktuğunu söyledi. “Sizin gibiler yüzünden” dedi. Bende kendisinin genç olmasından ve henüz bir araştırma görevlisi olmasından da cesaret alarak cesurca cevap verdim. Ben asıl olarak bacaklarına değil, ayaklarına bakıyordum dedim. Çok şaşırmıştı. Ayak mı dedi. Evet diye karşılık verdim. Sanırım o an benim bir ayak fetişi olduğumu anlamıştı. Ortamın gergin havasının birden yok olduğunun farkına vardım, gülümsemesiyle. Masanın altından ayakları çok net ve güzel bir şekilde görünüyordu. Ayaklarını saklamak ister gibi geriye doğru çekti. Tüm fütursuzluğumla sizin ayaklarınız da çok güzel diyiverdim. Sanki hoşuna gitmişti. Yutkundu ve kendine gel der gibi hafifçe öksürdü. Ama bana soruları da bundan sonra gelmeye başladı. Gayet meraklı bana neden ayakları sevdiğimi sordu. Artık ortam iyice gevşemişti. Hal ve hareketlerim iyice rahatlamıştı. Bakımlı ve güzel ayakları sevdiğimi, siyah çoraplı ayakların ve bacakların daha çok beni tahrik ettiğini, böyle bir ayağı öpmek, yalamak istediğimi, emmek istediği mi söyledim. Bunlar hoşuna gitmişti. Bana hadi yap dedi birden. Şaşırmıştım. Ayağa kalktı. Kapıya yöneldi ve kilitledi. Bana kalkmamı söyledi. Kalktığım yere o oturdu. Eteği iyice sıyrıldı. Sandaletlerini çıkardı. Herşey çok çabuk gelişiyordu. Önüne oturmamı ve ayaklarıyla ilgilenmemi söyledi. Hiç itiraz etmedim. Önüne oturdum. Ayaklarını kucağıma penisimin üstüne topukları gelecek şekilde aldım. Penisim sertleşmişti. Sertliği hissediyordu. Ayaklarına masaj yapmaya başlamıştım. Parmaklarından topuklarına kadar okşuyordum. Bu çok hoşuna gidiyordu. Onu gevşetiyordu. Dokunuşlarım çok dikkatliydi. Onu gıdıklamamam gerekirdi. Ayaklarını elimle hafif hafif sıkıyordum. Bacaklarını okşamaya başladım. Siyah çoraplar üstünden dokunmak çok güzeldi. Bunu beni de deli ediyordu. 15 Dk. Ya yakın ayaklarıyla ilgilendim. İyice gevşemişti. Çorabını çıkarmasını söyledim. Biraz çekinerek ayağa kalktı ve çıkardı. Bacakları mükemmeldi. Uzun ve ince. Ve şimdi kalçalarından aşağısı gözlerimin önündeydi. Çıplak ayaklarını yüzüme yaklaştırıp öpmeye başladım. Tek tek parmaklarını öptüm. Ve serçe parmağından başlayarak emmeye başladım. Tüm sinirlerini uyarılmıştı. Penisimi pantolonumun düğmelerini çözerek açığa çıkardım. Ok yaydan fırlamıştı. Penisimi ayaklarının arasına yerleştirdim ve bacaklarını okşamaya başladım. Ürpertmeye çalışıyordum onu ve başarılı olmuştum. Yukarı doğru çıkarak vaginasını okşamaya başladım. Kasıklarına değdikçe kendinden geçmeye başladı. Penisim ayaklarının arasında biraz doğrularak vaginasını öptüm. Ve yalamaya başladım. İyice ıslanmıştım. Sonra klitorisini elimle açığa çıkararak emmeye başladım. Artık kıvranıyor. Ayaklarını hareket ettiriyor. Buda beni deliye döndürüyor. Daha iştahlı emiyordum onu. 10 Dk. Kadar emdikten sonra boşalmıştı. Bende boşalmak üzereydim. Ayaklarıyla bana mastürbasyon yapıyordu. Ve bende daha fazla dayanmayarak o güzel ayaklarına boşaldım. Ayaklarını peçeteyle silip tekrar emmeye başladım. Sonra ayağa kalkıp penisimi emmesi için ağzına yaklaştırdım ve emmeye başlamıştı. Tekrar sertleşmiştim. Bu beni mest ediyordu. Ayağa kalktı. Öpüşmeye başladık. Duvara yasladım. Çılgınlar gibi öpüşüyorduk. Penisim vaginasına sürtünüyordu. Elimle penisimi vagiinasına yerleştirmeye çalışıyordum. Ve iyice ıslanan vaginası penisimi içine çekmişti adeta. Kucağıma alıp yandaki sandalyeye oturdum. Bacaklarını sandalyeye doğru doladı. Kucağımda zıplamaya çalışıyordu. Ve sonunda önce o hemen arından ben boşalmıştık. Hemen toparlandı. Çoraplarını giyindi. Kapıyı açıp bana yolu gösterdi. Hiçbir şey söylemeden çıkıp gittim. Bir daha bu olay tekrar etmedi. Bense bir başka güzel ayaklı bayanı beklemeye devam ediyorum ve yaşayacağımız güzel anları hayal ediyorum…

Karşı dairemize 25 yaşlarında başı türbanlı modern tesettürlü yeni evli kapalı bir bayan taşınmıştı. Eşi sık sık iş seyahatine çıkıyordu. Çoçukları henüz yoktu. Bir gün bize gelip yarından itibaren XXX bankası müdüresinin çocuğunu evinde bakacağım dedi. Ertesi sabah ben ekmek alıp merdivenlerden çıkarken o da aşağı iniyordu. Aman bu da ne Türbanlı kıracımın dudakları rujlu, tırnakları öjeli, gözleri boyalıydı. Yanlızca başını açmayıp, ipek eşarbını da sexi bir şekilde başına örtmüştü. Benim bir anda kalp atışım hızlandı. O an içimden “seni er geç bir gün mutlaka sikecem. Hemde başını açmayıp, başörtülü olarak. Sonra günaydın. günaydın diyerek yanımdan geçti. Ben de eve çıkıp kahvaltımı yaptım. Ama aklım hep türbanlı kıracımızdaydı. Aklıma onu sexi yapan ipek eşarbı geldi. Yani onun eşarplarıyla kendimi tatmin etmeliydim. Kahvaltıdan sonra o evin yedek anahtarını alıp gizlice içeri girip yatak odasına gittim. elbise dolabını açtım. Karşımda rengarenk ipek eşarplar… Bir çoğunu başında örtülü iken görmüştüm. Nereden bilecektim ki bir gün o ipek eşarplardan zevk alacağım. Nasıl mı? Önce tüm ipek eşarplarını, şifon tülbentlerini ipek şallarını yatağın üzerine serdim. Sonra pantolonumu ve kilotumu çıkardım. Sonra birer birer ipek eşarplarından başladım. Yatağın üzerinden aldığım ipek eşarbı önce kokluyorum. Sonra vucuduma gezdirerek sikime sürmeye başlıyorum. Sonra taşaklarımı, götümü ipek eşarpla okşuyorum. Yani ipek eşarbın her tarafını zevk alabileceğim her yerime değdiriyorum. Onu bir tarafa atıp diğer ipek eşarbı alıp onu da sikime taşaklarıma götüme sürüyorum. Sonra diğer ipek eşarp.. ve şifon tülbentler….. Sikimin zevkine diyecek yok. Her tarafı ipek eşarpla dolu…… Sonra aldığım tüm eşarpları yerine götürüyorum. Tam yatak odasından çıkarken aklıma bir fikir geliyor. İpek şallarından birini kilotumun içine sikime sarılı biçimde koyuyorum ve çarşıya çıkıyorum. Fakat kilotumdaki eşarp beni iyice tahrik etmeye başlamıştı. Çünkü sokak caddede gördüğüm başı türbanla örtülü fakat yırtmaçlı dar etek veya diz üstü etek giyen modern tesettürlü olan kapalı kızlardan veya bayanlardan etkilenmeye başladım. Makyajlı pardösü giyen türbanlı bayan gördüğümde gözüm o sexi kapalı bayanın bacak baldırlarına gidiyordu. Hiç de tahmin etmediğim kapalı bayanların pardösü altından mini etek giydiklerini gördüm. Türbanlı kızlar daha çok, arkadan yırtmaçlı dar etek giyiyorlardı. Ben o tür sexi kapalı bayanları gördükçe azgınlığım artmıştı. Rahatlamak için boşalmak istiyordum. Derken yanımdan iki kız meslek lisesine giden türbanlı kız geçti. Onlarda okul kiyafetinin üzerinden pardösü giymiştiler. Hemen yolun diğer tarafına geçip onları gözetlemeye başladım. Bir tanesi diz üstü sayılır diğerinin ise eteği bile gözükmüyordu. Türbanlı lise kızlarını takip ederek okul kapısına kadar gittim. Bir köşede ne yapacaklarını izlemeye başladım. Türbanlı kızlar önce eşarplarını çözüp başlarını açtılar. Çünkü okula türbanlı girmek yasaktı. Sonra da pardösülerini çıkardılar. Okulun öğleden sonra giriş saatıydı. Okulda çok sayıda türbanlı kız vardı. Hepsi okul kapısında eşarbını çıkarıp başını açıyordu. Bazı türbanlı kızlar eşarplarını çıkarıp başlarını açtıktan sonra saçlarını da omuzlarına doğru yayıyorlardı. Ben türbanlı kızların eşarbını çözüp başını açmasından tahrik oluyordum. İçimden “ah, o eşarplarınızı sikime taşaklarıma sürüp zevk alsam” diye geçiyordu. Artık dayanacak halim kalmamıştı. Son bir türbanlı kızı başını açıp eşarbını çıkarırken bende kilotumdaki eşarba boşalacaktım ki, karşı yönden yine uzun pardösülü başı büyük eşarpla örtülü türbanlı bir kız çabucak geldi. Bir eliyle pardösünün düğmelerini, diğer eliyle de başındaki eşarbını çözmeye çalışıyordu. Herkes içeri girmişti. Çevrede kimse yoktu. Türbanlı kız sağa sola bakıp yanıma gelerek “aferdesiniz; dedi. Ben “neden” deyince “okulu başörtülü girmek yasak…. şey … geç kaldım. Sonra türbanlı kızın eşarbındaki topluiğneleri çekip eşarbını başından alıyorum ve kızın eşarbını koklayıp pantolonumun üzerinden sikime sürüp kilotumdaki eşarba boşalıyorum. Kız, yaptığım işe bir türlü akıl sır erdiremiyor. Ama kilotumun içinde bir şey olduğunu eziyor. Sonra oradan ayrılıp eve gidiyorum. Acelece kilotumdaki eşarbı ütüyla kurutup yerine götürüyorum. Ertesi sabah fakat kilotuma eşarp olmadan yine aynı okulun kapısına gidiyorum. Yine türbanlı kızlar başlarından eşarplarını çıkarıp başlarını açıyorlar. Benimde sikim kalkmış olarak onları izliyorum. Ders zili çaldığı an yine dünkü türbanlı kız geldi. Bana ” eşarbımdaki topluiğneleri alır mısın? deyince “hay hay” deyip, topluiğneleri çekip, başındaki eşarbını çıkarıp koklayıp pantolonumun üztünden sikime götüreceğim an türbanlı kız “hayııır, onu değil… bunu al, akşam okul çıkışı bana tekrar geri vereceksin” diyerek küçük bir paketi bana veriyor. İçini açınca, paketten ipek eşarp, sütyen ve küçük kilot çıkıyor. Ben hemen tüvalete gidip türbanlı kızın küçük kilotunu giyiyorum. Sütyenini ve eşarbını sikime sarılı biçimde kilotuma koyuyorum. Akşama kadar o şekilde dolaşıyorum. Akşam üstü okul çıkışı türbanlı kıza, boşaldığım kilot sütyen ve eşarbını veriyorum. Türbanlı kız doğruca okulun tuvaletine gidip kilotunu değiştiriyor. İçine de eşarbı koyup yanıma geliyor. Bana “her okul sabahı seni buraya bekliyorum. Eşarbım gündüz seni, gece beni mutlu edecek” diyerek ayrılıyoruz. Bir sonraki hikayem o türbanlı kızla nasıl sevişip götünü siktiğimi, sonra ki hikayemde de türbanlı kıracımın eşarbını alırken yakalanmamı ve nasıl ipek eşarplarını türbanlı kıracımın amına kokup başörtülü olarak seviştiğimizi yazacağım……

Beyaz Ayaklar – 1Selamlar bu siteyi uzun zamandir takip ediyorum eskiden sadece resimler ve videolarla zamanımı gecistirirdim fakat hikaye okumanın tadına acıkcası burada vardım. Adım derya 21 yasında kısa boylu bugday tenli ve pek guzel olmıyan biriyim. Kucuklugumden beri ayaklara ilgim olduk bütün hikayeler… HIKAYE MENÜ Ensest HikayelerEvli CiftlerFetis HikayeGay HikayeleriGrup SexHayvanlarla SeksIs Yerinde SeksKisa HikayelerKomik Sex HikayeleriLezbiyen SexPorno HikayelerTaciz HikayeleriTecavuz HikayeleriUlasim AraclariYaslilarla SeksLINKLER Kaliteli Erotik Siteler Kızlarla Bedava Tavla OynaParis Hilton Videoları – BedavaLink DünyasıYasak FotoğraflarYasak LinklerErotik HikayelerLiseli Kız VideolarıÜnlülerin Frikik VideolarıGizli Çekim VideolarParis Hilton ResimleriAçık Alanda Sevişenler YASAL UYARISeks-Hikaye.Com yetişkinler için hazırlanmış bir sitedir, site içerisinde yetişkinlere yönelik içerik bulunmaktadır. Sadece 18 yaşından büyükler içindir. Bu siteye girmekle doğabilecek yasal ve diğer sakıncaların tüm sorumluluğunu üstlenmeyi kabul ve taahhüt etmiş olmaktasınız. Site Yönetimi kullanıcıların bu siteye girmesi ve içeriğini izlemesi konularında hiçbir biçimde sorumlu tutulamaz.Sitemizde erotik içerik mevcutttur, hikayeleri okumanın ahlaki açıdan karar ve sorumlulugu tamamen size aittir.sexhikaye sekshikaye sexhikayeleri  Çıplaklar Kampı

Herşey 13 yaşımda iken başıma geldi. Evimizin alt katında komşumuz olan Suna teyze vardı. Eşinden ayrılmış ve çocuğu olmayan 33 yaşında sarışın, uzun saçlı, bakımlı ve güzel bir kadındı. Bildiğim kadarıyla kimsesi yoktu ve annemden başka komşularıyla da görüşmez ama bize sık sık gelir annemle dertleşirlerdi. Annem onu hem fazla sevmez hem de bize gelmesine ses çıkarmazdı. Ama niye bilmiyorum Suna teyzeyi “Erkek düşkünü azgın kadın” diye eleştirir babamın evde olduğu saatlerde gelmesini istemezdi. Ama Suna teyze bana karşı çok iyiydi. Hatta beni evine çağırır, gelmiyorum diye sitem ederdi.O gün okulun ilk günüydü. Eve geldiğimde annemin kapıya bıraktığı notu gördüm. Notta anneannemin öldüğü ve annemle babamın acele memleketimize gittiği ve bu gecelik Suna teyzede kalacağım yazıyordu. Acele yola çıkmışlardı. Mecburen alt kata Suna teyzemin evine indim. Beni görünce çok sevindi ve önlüğümün çok yakıştığını söyledi. Okulun ilk günüydü ve bugün önlüğümü ilk kez giymiştim. Zorla bana harçlık bile verdi ve elini uzatarak öpmemi istedi. Bende suna teyzemin elini öptüm. Bu gece onunla kalacaktım. Okulun ilk günü olduğu için dersim yoktu. Biraz televizyon seyrettim ve sonra yemek yedik. Suna teyze masayı topladıktan sonra yanıma geldi. Evinde olduğum için mutlu olup olmadığımı sordu. Mutluyum ama gene de annemi özledim dedim. Bu cevap nedense onu çok sinirlendirdi. Erkek çocukları da büyükleri gibi nankör oluyormuş dedi. Ben anlayamamıştım ama Suna teyze erkeklere karşı çok kızgın olduğunu ve intikam alacağını söylüyordu. Sonra “niye şimdi olmasın” dedi. Bana bakışlarından hakkımda iyi şeyler düşünmediğini anlamıştım. “Sana bugüne hiç yaşamadığın şeyler yaşatacağım oğlum. çabuk yanıma gel” dedi. Ama ben başıma gelecekleri anlamış gibi gitmek istemedim. Bunun üzerine suna teyze daha çok sinirlendi ve annemin kendini beğenmiş bir kokana olduğunu ama benim kaprislerime katlanmayacağını söyleyerek yüzüme çok sert bir tokat patlattı. Bir anda neye uğradığımı şaşırmıştım. Kapıdan kaçmayı düşündüysem de o çoktan kapıyı kitlemişti ve ikinci tokat yüzüme indi. Hemen ayaklarıma kapan…Yere yuvarlanmamla beraber sivri topuklu terliğini ve uzun kırmızı ojeli ayağını karnıma bastırdı. Çok canım yanıyor ama korkudan bağıramıyordum. “seni şımarık velet. Çabuk özür dile benden ve hemen ayaklarıma kapan” diye bağırdı. Çaresizdim ve benden çok güçlüydü. Direnmeye çalıştıysam da elleri ile kafamı zorla ayaklarına doğru bastırdı ve öpmemi istedi. Öpmeyince karnıma sıkı bir tekme attı. Artık nefes alamıyordum. Onunsa ayağı biraz çizilmişti ve kanamaya başlamıştı. Buna daha çok sinirlendi ve beni tamamen altına aldı. Dayanamayınca son nefesimle “Tamam özür dilerim” dedim. Bunun üzerine üstümden indi ama cezam bitmemişti. Tam bir saat ayaklarını öptürmekle kalmadı. Ayrıca ayağından kan çıkan yeri ağzıma sokarak kanını emmemi ve yutmamı söyledi. O tuzlu kanını iğrenerek yuttukça yeniden kanatıyor ve emdiriyordu. Birazdan sinirleri geçince yanıma oturdu ve bu gece çok iyi vakit geçireceğimizi söyledi. Artık ondan çok korkuyordum ve ne söylerse kesin itaat edecektim. Önce benden çırılçıplak soyunmamı istedi. Ben soyunduktan sonra organımı eline alıp “Ahh canım. Ne küçükmüş. Kalkmıyormu bu” diye sordu. Ben Suna teyzenin ellerinde oynadığı organımı tanıyamıyordum artık. Çünkü öyle hızlı ve yumuşak elliyordu elleri öyle güzeldiki aletim gitgide büyümeye başlamıştı. Bunu görünce Suna teyzenin yüzü gülmüştü biraz. Hemen onu ağzının içine aldı. Ağzı kocaman ama sıcacıktı. Dili, dudakları durmadan dönüyor, benim organım ise rahatlıkla ağzına sığıyordu. Arada birkaç kere dişleri ile ısırdığında çok canım yandı ama korkudan sesimi bile çıkartamadım. Sonra beni yanına yatırdı ve o da tamamen soyundu. Kocaman ağzıyla dudaklarımı öpmeye başladı. aslında bu öpme değilde emmek gibi birşeydi. Sanki benim tüm vücudumu ağzının içine almaya çalışıyor gibi beni ağzının içine hapsediyor, dudaklarımı koparırcasına emiyordu. Nefes alamıyordum artık. Dudaklarım uyuşmuştu. Birden ağzımda onun kocaman dilini hissettim. O kadar büyük ve ıslaktıki ağzımın tamamını kaplıyordu. Çıkartmaya çalıştım ama eliyle organımı çekiştirip canımı yakınca bunun suç olduğunu anladım. Emmemi istiyordu ve ben de bütün gücümle o kocaman dili emmeye çalıştım. Dili boğazıma kadar girmişti ve neredeyse kusacaktım. Uzun süredir tuvalete gitmemişti…Sonra artık bundan sıkıldı ve beni altına aldı. Şimdi sen beni mutlu edeceksin çocuğum dedi. Başımı ellerinin arasına aldı ve bacaklarını açarak ağzımı iki bacağının arasındaki organına doğru bastırdı. Burası ilk kez gördüğüm bir manzaraydı ve o yaşıma göre iğrençti. Üstelik berbat kokuyordu. Oysa bunları düşünmem bile suçtu ve birden yeni bir tokatla sarsıldım. “Emsene sümsük çocuk” dedi. Ağzım tekrar onun organındaydı ve başımın üzerine oturmuştu. Hemen bütün gücümle orasını emmeye, yalamaya başladım. Üstelik yaladıkça orası temizleniyor ve koku azalıyordu. Ama gitgide daha çok emdikçe ağzımın içine sıvılar girmeye başlamıştı. Orasından öyle çok sarı sıvılar akıyorduki hepsini yalayıp yutmamı istedi. Ben yalayıp yuttukça devamlı yeni sıvılar geliyor ve Suna teyzenin organı titriyor, kasılıp duruyordu. Üstelik başım bacaklarının arasında sıkışıp kalmıştı ve boğulacak gibiydim. Gene de sabaha kadar orasını bana öptürdü ve emdirdi. Artık ağzımın içinde sadece onun tadı vardı ve bu tad hiç ağzımdan gitmeyecekmiş gibi hissediyordum. Meğer yanılmışım. Saatlerdir kasılıp durmuş ve artık kasılmalar bitmişti.Ama ağzıma yeni bir sıvı akmaya başladı. Kurtulmaya çalıştımsa da beni bacaklarının arasına tamamen hapsetmişti ve kıpırdayamıyordum. Ağzımı orasına yapıştırmıştı ve içine işiyordu. Hepsini yutacaksın deyince mecburen lıkır lıkır içtim. Ama o kadar uzun süredir tuvalete gitmemiştiki belki ağzımın içine 5 dakika işedi. Midem altüst olmuştu ama eziyet bitmemişti. Önce beni banyoya götürdü ve ağzımı yıkadı hatta biraz kusmama izin verdi. Tam rahatlamıştım ki birden başımı gene altına aldı. Bu defa poposunun deliğini ağzıma yanaştırdı. Burası daha berbat kokuyordu. Ama mecburen orayıda yalayarak temizledim ve tam işim bitmiştiki ağzımın üzerine iğrenç bir koku ile osurdu ve birden o deliğin açıldığını gördüm. Kurtulmam imkansızdı ve ağzımın üzerine iyice abanmıştı. Birden o kahverengi pisliği ağzımın içine dolmaya başladı. Önce katı katı sonra ise cıvık bir şekilde geldi pisliği. Nefes almak için onları ya zar zor ağzımdan dışarı atıyor birazını ise mecburen yutuyordum. İşi bitince poposunu yüzüme sürterek pisliğini her tarafıma bulaştırdı. Sonra ayağı ile ağzımın içine ittirerek hepsini tek tek yutturdu. Bu gecenin ardından annemler ertesi günde gelemediler. İşleri uzamıştı ve nasılsa beni Suna teyzeye emanet etmişlerdi. Ertesi gün kimseye birşey söylemememi yoksa beni çok daha fazla cezalandıracağını söyledi. Ben o korkuyla yıllarca kimseye bir şey söylemedim. Ama Suna teyzeyi her gördüğümde korkumdan ona çok saygılı davrandım. Hatta arada beni gizlice evine aldığında defalarca ağzımda zorla orgazm oldu. Hiç sesimi bile çıkarmadım. Şimdi mi? Şimdi o artık 50 yaşında bir kadın ve ben ondan daha güçlüyüm. Ama öyle korkmuşumki devamlı beni aynı şekilde kullanmasına ses çıkaramıyorum. Ve 15 yıldır sürdürdüğüm ağzımla orgazm etme görevime devam ediyorum. Arada tuvalet olarak kullanması da cabası…Gönderen: Cemal

Ayagini agzima soktu!Annemin belini sakatlamasi eve bir hizmetci alimini gundeme getirmisti ve bu is en cok bana yarayacakti! Hizmetcinin ilk gelecegi gun evde yalnizdim. Acikcasi yabanci asilli oldugunu biliyordum ama guzellik olarak pek bir beklentim yoktu. Yataktan kalktigimda boynumun tutuldugunu farkettim. Ben boynuma kendimce masaj yapmaya calisirken kapi caldi, hizmetci olmaliydi. Ismini annemden ogrenmistim ( nasil yazildigini bilmesem de ) : “fafi”. Kapiyi actigimda karsimda duran afet azkalsin ona saldirmama neden olacak turdendi. Agzimdan zar zor bir “hosgeldiniz” cikti. Sukurler olsun ki turkce biliyordu. Kendini tanittiktan sonra benden ona evi dolastirmami istedi. Evi kendi dolasabilecegini, benimse boynum sakat oldugundan biraz uzanacagimi soyledim. Bunu duydugunda beni kolumdan cekistirip yarim yamalak turkcesiyle yere yatmami soyledi. Nedenini sordugumda boynuma iyi gelecegini soyledi. Kanepenin yanina uzandim. Fafi ayakkabilarini cikardi ve ayaklari ciplakti! Ayaklari da vucudu gibi kusursuzdu. Kanepenin yanina coktu, ayaklarinin agzima degmesine cok az kalmisti. Elleriyle basimi bir saga bir sola oynatiyordu. Bense daha da cok acimasina ragmen ses cikarmiyordum. Bir süre sonra durdu ve yüzüstü yatmami soyledi. Kanepeye oturup boynuma ayaklariyla masaj yapmaya baslamisti! Ben birden ters dondum ve bir ayagi tam agzimin ustunde durdu. “Cok afedersiniz” dedi ve tam ayagini cekerken ben bir opucuk kondurdum. Bunun uzerine ayagini yuzumde gerdi ve biraz daha bastirdi. “Ayaklarin cok guzel” dedim ve bundan cesaret alip bir ayagiyla cenemi acip digerini agzima soktu. Hemen yalamaya basladim. Cirilciplak soyundu ve ben ayagini yalarken amini parmaklamaya basladi. Pijamamin icinde bir ayagi gezinmeye baslamisti. Anlayamadigim bir seyler mirildaniyor, bu sirada ayaklari bir kasilip bir gevsiyordu ve ben bunlarin birini sikimin ustunde hissediyordum. Daha fazla dayanamayip amini yalamaya basladim. Boynumun acisini tamamen unutmustum. Bir sure yaladiktan sonra artik morarmis olan sikimi amina yerlestirdim. Bir yandan da fusinin ayaklarini sikiyordum elimle. 5-10 dk. sonra ikimiz de bosaldik. Artik onun kolesiyim ve istedigi zaman ayaklarini yaliyorum istedigi zaman sikiyorum tabi annemler olmadigi zamanlarda. istanbuldan dominant olan ve kole arayan bayanlar mail atin lutfen. ( aci cekmekten hoslanmam yalniz ) Tam bir ayak fetisistiyim. 18 yasindayim.

Bundan iki yıl önce başımdan geçen bir olayı yazmak istiyorum. Bir pazarlama şirketin pazarlamacı olarak çalışıyordum. Aradan iki ay geçti. Diyarbakır’ın Hani ilçesine işe çıktık. Tabii ki kapı kapı geziyoruz. Bir kapıyı çaldım. Kapıyı 40 -50 yaşları arasında bir bayan açtı. Konuşmamız daha doğru pazarlığımız ilerledikçe misafirliğe İstanbul’dan gelen kızını gördüm. Kızı 8 aylık evli idi. ismi Nurcandı. Öğrendim kadarıyla… En son annesi pazarlıktan vazgeçip kızı devreye girdi. Her neyse halı yıkamayı sattım onlara. Sonra ürünü getirdikten sonra tanıtmaya başlayacaktım Nurcan bize yemek indirmişti. Yemek yerken onu süzüyordum. Yemekten sonra sohbet koyulaştı. Onunla görüşürken bana evli misin diye sordu. Hayır dedim abazayım. Sonra söylediklerimden etkilenmiş olmalı ki telefonumu istedi. Düşünmeden verdim. Gecenin geç saatlerin tlf açtı konuştuk. Sonra bizim yani annemin eve gelip akşam kalabileceğini söyledi. Ama misafir olarak. Ben olabilir dedim ve müsait bir zaman geldi bende gittim. O annesinden izin almıştı kalabilmem için. Gittim çok iyi karşıladılar sonrada konuştuk. Tabii ilgimi çeken genç bayandı. Konuşurken karşıma eteğini kaçamak şekilde kaldırıp indirip kilodunu gösteriyordu. Tabii bundan etkilenmemek imkansızdı. Bir ara fırsat bulup yalnız kaldık. Ona seninle çok önemli bir şey konuşacağım dedim. Tamam ama gece herkes yattıktan sonra dedi. Herkes yattı. Bizde konuşuyorduk. Ayrıca iki aylık hamileydi. Tuvalete gideceğini dedi. (wc) ler dışarıdaydı. Bende peşinden gidip ellerini tuttum. Olan işte o an oldu. Nasıl çırılçıplak kaldığımızı bilmiyorum. Memelerini emerken dayanamayıp amına yöneldim. Hamile kadınları oldum olası severim onları gördüğüm zaman kendime hakim olamıyorum. Hemen ereksiyona geçiyorum. Ağzımı dayıyırak amını yalamaya başladım inliyordu tırnaklarını batırmaya başladı.m. Kocasının hamile olduğundan onu sikmediğini söylüyordu. Bu laf beni çıldırttı ve benim ufaklığı ammına dayıp kökledim. Geç kadın delirmişti. En az 1 saatten fazla gidip geldikten sonra öyle boşaldım ki… anlatamam. Sabaha kadar hiç durmadık… Deliler gibi sikiştik

Ben cuma günleri çetin emeç blv beklerim, genellikle saat onbirde, önüme gelenin ayağını öpüp yalamam Bir kere,öpeceğim ayağın çok bakımlı olmasını isterim. Çok olmuştur,ayaklarına bakım yapmasın isteyerek geri çevirdiğim hanım sayısı ..Başta da söylediğim gibi, lakabım wwano 30 yasındayım, dalgalı saçlı, yakışıklı bir delikanlıyım. Beni tanıyanlar “W” derler bana… Mekânım, simdi çetin emeç. Cuma günleri saat onbirde orada beklerim, çünkü telefonum yok.almakta istemiyorum Çok ünlü kişi tanır beni… Mesela, bunlardan biri, 60 yasında olmasına rağmen yılların eskitemediği bir kanto sanatçısı… Ayaklarının yalanmasından büyük zevk aldığı gibi, ayakkabılarından içki ikram eder bana… Kimi zaman, ayacıklarına çikolata döküp yalatır ve iyi para verir… Gerçi, ben bu işi para için yapmıyorum ama, verdiklerinde de almamazlık etmiyorum .. Kimi zaman para yerine hediye veriyorlar, hayır demiyorum… Her ay iki defa ayaklarını yalatır bu sanatçımız,., Sahnede yorulan ayaklarının tüm yorgunluğunu alıyormuş yalamam… Çevresi de çok geniş olduğu için, onun sayesinde çok sanatcının ayağını öpüp yaladım…Bir başkası memeleriyle tanınır sanat dünyasında…Ayakları sisman ve pörsümeye başlamış ama, en büyük zevki, parmaklarıyla erkekliğimi okşamak…Bir diğeri de, bu iri memelini en yakın arkadaşı… Dönmelere benzediği için adı çıkmıştı, ayakları da iridir. Çok sadist olduğu için emretmeyi sever. “Uyurken ayaklarımı yala, ben uyuyunca git” derdi bana. Bunun için evinin anahtarını bile vermişti, sabah o uyanmadan geleyim ve ayaklarını yalayarak uyandırayım diye…Ben artık bunların hepsinden bıktım… Bu sanatçı kesimi kendilerini bir şey sanıyor ve hep hükmetmek istiyorlar. Bu yüzden hepsiyle alakamı kestim. Şimdi, zengin hanımların ayaklarıyla meşgulüm. Ama, sadece cuma günlerimi ayırabiliyorum bu işe… Diğer günler çalışıyorum… Bir yerde çok meraklı olunca, oradan kaçarım. Şimdilik bazı kadınlar geliyor ve ayaklarını sevmemi istiyorlar. Ve bu is, kadınlar arasında gittikçe yayılıyor. Bence bir kaç kadın ayaklarına haddinden fazla bakım yaptırıp açık ayakkabılar giyiyorsa kesin istiyordur … Ben ilk başladığm zaman, “Ayaklara masaj yapılır” diye gazete ilanı vermistim. Fakat tutmadı ben de bir yerde beklemeye başladım..O sıralar Jale Hanımla tanışmıştım… Delicesine tutkundur bu ayak sevdirme olayına Birçok kez ayaklarını yalattı bana.. Ayak bileğine bir altın zincir takar ve İyi seversen senin olur der Bu hanım, İyi bir semtte bir butik işletiyor. Bazen dükkânına gider ve masasının altına girerek yalarım ayaklarını ., Allah İçin ayakları çok güzeldi ama suratının bakılacak yanı yoktur…isterseniz size başımdan gecen bir olayı anlatayım… Bir gün Kızılayda bekliyordum. . Bir saat kadar bekledim, kimse çıkmadı. Tam gidiyordum ki, 45 yaşlarında bir hanım yaklaştı yanıma… Kısa süre önce bakışmıştık birbirimize ama, galiba emin olamamıştı benim “W” olduğumdan,.. İlk kez görüyordum onu, üzerinde ince bir gömlek ve mini bir etek vardı. Ayakkabıları yüksek topuklu ve kaliteliydi Yani varlıklı biri olduğu belliydi. Yanıma gelince Biraz yürüyelim mi?” dedi. Biraz ilerleyip bir banka oturduk. Adının Aysel olduğunu ve hiç evlenmediğini anlattı. Ayağını ayakkabısından çıkararak gösterdi ve beğenip beğenmediğimi sordu. Çok beğendiğimi belirtince beni evine davet etti. Kalktık ve Çay yolundaki evine gittik, içeride dört hanım daha vardı. Beş dakika geçmeden kapı çaldı ve iki hanım daha geldi. Tam olarak yedi kişi olmuşlardı ve hepsinin ayağıda güzeldi. Aysel Hanım, bana dönerek odanın birinde soyunabileceğimi ve kadınların oyun oynadığı masanın altına girerek ayaklarıyla ilgilenmeye başlayabileceğimi söyledi. Dediğini yaptım, soyunduktan sonra masanın altına girdim ve her tarafıma dokunan çeşit çeşit ayağı öpüp sevmeye başladım. Hangisi karsıma gelirse onu yalıyordum…Bir süre böyle gittikten sonra kalktılar masadan… Salona geçerken beni de çağırdılar. Bu kez. onlar otururken sırayla Önlerine çömelip ayaklarını yalamamı istiyorlardı. Tamam dedim ve hepsinden çoraplarını çıkarmalarını istedim. Top gibi olmuştum ortada… Etrafımda, birbirinden güzel 14 tane ayak dolaşıyordu, birini bırakıp diğerini alıyordum elime… Sonunda, bir tanesi ayağa kalkarak yanıma yaklaştı ve bir ayağının parmağını ağzıma soktu. Ondan sonra kendimi kaybetmişim zaten tutamadım kendimi… Biraz dinlendikten sonra tekrar başladık. Her İki ayağı en az 15 dakika yalıyordum. Ben onlarla meşgulken, kendi aralarında konusuyorlardı… Neden sonra misafirler gittiler. Ayşe Hanım benim kalmamı rica etti ben de kırmadım… Bir seans da onunla yaptıktan sonra çok iyi bir para verdi bana… “Topuklarımı yala, parmaklarımı yala” diye bağırıyordu onunla İlgilenirken… Telefonunu vermişti o gün ama, hâlâ aramadım…bunları müsteri bulmak için değil benim gibi fetişlerin zevklenmeleri için yazdım darısı başınıza.

Merhaba. Size geçen yaz başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Bizim apartmanda oturan banu adında bir kız var. Banu özel şirketlerin birindesekreter olarak çalışıyordu. Bu yüzden daima mini etek giyerek giderdi işe. sabah 11de mutlaka kapının deliğinden izlerdim onu. O sütun gibi bacakların üstüne giydiği siyah çorap, süper minisinin altında parıl parıl parlıyordu. O bacakları düşünerek her gün 31 çekerdim. Yalnızca bacakları değildi elbette… manken gibi bir yüz, sarı kısa saçlar, taş gibi göğüsleri vardı banunun… Mahallede herkes laf atardı, o hiç umursamazdı ama hoşlanırmış gibi gelirdi bana… Birgün, akşam eve geldiğinde annesi gelmemişti henüz. Anahtarı yanında olmadığından dışarıda kalmıştı. Yazın bizim apartmandakiler yazlıkta olur. Gidecek yeri olmadığından bizim zili çaldı. Kapıyı açınca karşımda banuyu gördüm. Resmen kendimden geçmiştim. Yine o kısacık etek, üç düğmesi açık belden oturmalı daracık gömleği, harika makyajlı bir yüz… Bütün sexiliğiyle banu bana bakıyordu… “İyi akşamlar serhat, ya bizimkiler daha gelmemiş, müsaitseniz bir 5 dakika oturabilir miyim? Hem serap teyzeyi de görmüş olurum” dedi. kız “serap teyze”sinin evde olmadığını ne bilsin? Ben de tabii geç içeri dedim. Davet edince ayakkabılarını çıkarmaya başladı. O topuklu ayakkabıları çıkarmaya çalışırken baldırlarına kadar her yeri açıldı… İnanılmazdı tek kelimeyle… Sonra koltuğa geçip oturdu. Ben su getirme bahanesiyle içeri gittim. Kapının deliğinden banuyu dikizlemeye başladım. Gerçekten de aylardır hayalini kurduğum o bacaklar karşımdaydı. Doya doya izliyordum onları. Hemen oracıkta bir kez boşaldım. Sıkıldığı için durmadan bacak bacak üstüne atıyor, durmadan frikik veriyordu… Gerçekten taş gibiydi bacakları. Planımı yapıp geçtim içeriye…S: Eee banu nasılsın, nasıl gidiyor? B: İyidir ya nolsun uğraşıyoruz işte. S: Hayırdır, sen uğrar mıydın bize. B: Yok ya annem daha gelmemiş kapıda kaldım, apartmanda da kimse yok, geldim işte… Eteği iyice sıyrılmıştı…Biz konuşurken bacaklarını sallıyordu. Eteği iyice sıyrılmıştı kızın. Bir de o çocukça sesini duyduktan sonra iyice tahrik oldum. Artık ne olursa olsun deyipyanına iyice sokuldum. Elimi baldırının üstüne attm. Sikim anında kazık gibi oldu. Baktım, o da istiyor gibiydi. Başını geriye atmış hafiften inliyordu. Bundan dacesaret alarak iki elimle birden bacaklarında gidip gelmeye başladım. O da iki elini geriye koydu başını iyice arkaya attı. Boş durmayıp eteğini sıyırıyordum. Ama çıkartmadım eteği, fantazilerimi gerçekleştirecektim daha… Onu hemen oradan kaldırıp çalışma masama oturttum. Bacak bacak üstüne attırdım. Ben de masanın altına girip okşamaya başladım bacaklarını. O iyice inlemeye başlamıştı. Amı sırılsıklam olmuştu. Biraz daha okşayıp masadan kalktım. Bir de baktım ki gömleğini çıkarmış, sütyenin üzerinden göğüslerini okşuyor… Hemen yardım edip başladım memelerini yalamaya. O kadar iri göğüslüydü ki, küçültücü sütyen takmıştı. Ben memelerini yalarken o da eliyle amını parmaklıyordu çorabın üstünden. Hemen elimle yırttım çorabın ortasını ve onu sırtüstü yatırdım masaya. Makyajı dağılmıştı, çok sexi olmuştu banu. Bacaklarından birini omzuma aldım, diğeri yerdeydi. Onu o şekilde sikmeye başladım. Bir yandan da bacağını öpüyordum. Tam boşalmak üzereyken sikimi amından çıkarıp o taş gibi bacaklarına sürmeye başladım. Süre süre bacaklarına boşaldım. Zevkten inliyordu o da. Saçı başı dağınık, makyajı bozuk hali çok hoşuma gitmişti. Kalçalrından tutup kaldırdım onu. “Heey buna gerek yoktu, kendim de kalkardım” dedi gülerek. Yapıştım dudaklarına ve bir 10dakika da öpüştük. Muhteşem bir geceydi. Benimle sanal sex yapacak bayanlar maillerinizi bekliyorum… [email protected]