Ben 19 yaşında istanbullu bir gencim. Şu an çok heyecanlı olduğum için hemen konuya girecem. Benim küçüklüğümden beri kilotlu çoraplara karşı zaafım var. Kimse yokken çorap giyer, annemin rujlarını sürer etek giyer, kısacası kadın kılığında evde gezinirdim. Bu alışkanlığım hala devam ediyor, hatta takıntı haline geldi. Etek ve ince çorap giyen, güzel kadınlara bayılıyorum. Fakat bunu hiç bir şekilde tatmin edemediğim için giyinmeye devam ediyorum. Bir süre önce başımdan geçen bir olaysa bu kötü gidişatı değiştirdi. Bilgisayarımda bol çoraplı bir film izlemiştim. Akşam saat 11. 30 Gibiydi. Banyoya gidip çekmeye karar verdim ekipmalı olarak. Annemin odasına girip doğruca çekmecesini açtım. Babam yurt dışındaydı, annem salondaydı ve kapı kapalıydı, içerden tv sesi geliyordu. 17 Yaşındaki kız kardeşim uyuyordu ama odasının ışığı açıktı. İnce siyah bir çorap alıp banyoya attım, annemin en sevdiğim çilek aromalı kırmızı ruju oradaydı zaten. Salona gidip “anne ben banyoya giriyorum” dedim fakat annemin uyuduğunu farkettim. Geceliğinin eteği yukarı doğru sıyrılmıştı ve baldırları yukarı kadar görünüyordu. Annem 55 kilo civarı, 165 cm kısa sarı saçlı kahve gözlü bir kadındır. Yaşı 40 fakat yüzü hala genç ama biraz selülit problemi var:) Onu görünce bir an kaldım, fakat uyanmasından korktuğum için tüydüm, uyuması daha iyiydi. Bornozu alıp banyoya gidiyordum ki kardeşimin ışığını kapatmak için döndüm. Odasına girer girmezda donup kaldım. Ayşem, benim ergenliğe ilk adımın yeni atmış, biricik, canım kardeşim… Bembeyaz tenli, siyah saçları etrafına yayılmış, incecik geceliği sıyrılıp beline kadar çıkmış, buna rağmen kilodu terden öyle ıslanmışki kumaş henüz kıllanmamış yarığının üzerinde bir çizgi oluşturmuş… Bacakları o kadar güzel ki… Geceliğinin askıları inerek ancak avcum kadar olan memelerinin yan taraflarının görünür kılmış, ve her nefes alışında inip kalkıyor o tepecikler. Ona dokunmamak için kerdimi zor tutuyordum. Fakat elime hakim olamadım. Elimin bacağının üzerinden o saklı, nemli noktaya doğru hareket edişini hissetmedi. Sonra aniden üstünü örttüm ve kendimi engelledim. Yine de ona ait bir şeye ihtiyacım vardı. Pasaklı kızın yere attığı okul eteğinin yanındaki okul çorabına ilişti gözüm. Alıp banyoya gittim. Yılların getirdiği deneyimle okul çorabını giydim. Annemin çorabını da onun üstüne giymeyi planlıyordum ama önce ruju aldım. Bir değil, iki, üç kat sürdüm dudağıma, sonrada sikime. Annem bilmesede bu ruju her sürüşünde benim yarağıma sürüyordu dudaklarını. Bir süre, elim şeyimde aynanın önünde oyalandım. Dilimle dudakalarımı yalıyor, kendi vücudumun çoraplı yerlerini bir kadını öper gibi öpüyor yalıyordum. Sonara uazndaım ve annemin çorabın da giydim. Yavaş yavaş giyiyordum bu defa, tadını çıkara çıkara… Ve en tatlı anında banyonun kapısı açıldı. Annemin uyuduğunu zannedip kapıyı kitlememiştim ve bu benim sonum olmuştu. Tam karşımda, işemek için geceliğini çoktan kaldırmış ve en az benim kadar dumur olmuş annem duruyordu. Bir süre, bir kaç dakika kadar karşı karşıya durduk. Önce şaşkınlığımızdan, sonra utancımızdan konuşamıyorduk. Annem benim bu halimi görmüş ve kimbilir ne düşünmüştü. Artık bundan arkasını dönüp veya azarlayıp kurtulamayacağını biliyordu. Çok daha küçükken beni yakaladığğında yapmıştı bunu. Benimle bu halimle yüzleşmeliydi. O uzun dakikalar geçince yanıma gelip “kalk” dedi. “Tuvaletimi yapıcam. ” Kalktım ve çıktım. Odama gittim ve tam üstümdeki kadın giysilerini çıkarıyordum ki kapım açıldı. Annem yatağıma, yanıma oturdu. “Çıkarma onları” dedi. “Anlat neden kadın gibi giyiniyorsun?” onaher şeyi anlattım amacım kadın gibi giyinmek değil bir kadınlşa sevişiyormuş gibi hissetmekti. Benim cinsel dürtülerim çok yüksekti, sıradan bir erkek yanlızca sikip atmakla yetinebilirdi ama ben ona herşeyiyle sahip olmak istiyordum. 30 Dakka kadar böyle konuştum. Bitince yine sessizlik oldu. Sonra neden bana söylemedin diye sordu. Fakat kendi sorusuna kendiside güldü. Söyleseydim ne olacaktı ki? Para verip geneleve mi yollayacaktı? Sonra neden onun çoraplarını giydiğimi sordu. Çarşıdan almadığımı söyledim, cesaret edemiyordum. Sonra kardeşimin çorabın gösterdi. “Peki onunkini niye alıyosun. Sinirlenmişti. “Işığını kapamak için odasına girdim dedim dürüstçe. Ve sonra onu gördüm. ” Gidip kız kardeşimin üstüne örttüğüm örtüyü açtım tekrar ve anneme gösterdim. Bir kez daha sikim hareketlendi. Annem “bunu kapa” diye emretti. Fakat yapmadım. Ayşenin güzel vücuduna bakarken annem pikeyi elimden kapıp tekrar üstünü örttü. “Uyanmadan gidelim” dedi. Benim odama dönerken banyonun önünden geçiyorduk. Aynada kendi görüntüme ilişti gözüm: yüzümün her tarafı kollarım, göğsüm ruj içindeydi. Kız kardeşimin bordo çorabı dimdik olmuş sikimi sığdırmakta zorlanıyordu. Durup “anne, dedim bana bak. Iyice bak. Nasılım?” dedim. Annem durup yavaş yavaş döndü. Bana yaklaşıp çorabın üstünden şeyimi elledi. Dudağını ısırıp “güzel. Çok güzel. “Dedi. Sonra beni banyoya çekip kendi makyaj temizleyici peçetelerinden birini alıp yüzümü sildi. Her tarafım temizlenene kadar 6-7 peçete gitmişti. O bunu yaparken ben hiç bir şey yapmadım. Hiç bir kelime konuşmadık. Büyülü gibiydi. Bittiğinde gülüp birinin bana makyaj yapmayı öğretmesi lazım dedim. Güldü. İkimizde bunun aramızdaki apayrı bir ilişkinin başlangıcı olduğunu biliyorduk. Bana bakıp “mustafa, eğer tüm o anlattıklarına sahip olsaydın yine de böyle gezinirmiydin?” dedi. Bu zor bir soruydu. “Büyük olasılıkla evet; çünkü çok uzun zamandır byleyim” dedim. Bana sarıldı. “Hep böyle kal” dedi. Sonra bu sözün klişeliği karşısında gülüştük. Gözlerimiz birbirine kenetlendi. “Baban 3 ay daha yok” dedi. “Evin erkeği var ama” dedim. Önce bunu çıkar öyleyse dedi ve çorabı çıkardı. Banyoyu ayarladıktan sonra gir içeri dedi bana bu gece uyu. Yarın konuşuruz dedi. Ve yanağımı öpüp gitti. Ben kendimi yıkamaya başladım fakat garip bir huzur içindeydim. Bunca yıl boş yere döllerimi harcamıştım. Yarın ne olacaksa olacaktı ve ben buna her yerimle hazır olmalıydım. Odama döndüğümde yastığımın üzerinde güzel bir hediye buldum. Annemim ıslak kiotu. O gece o kilotla uyudum…